BÖLÜM: 26

4.4K 269 213
                                    


Elimde atmak üzere hazırlandığım topla kaldım.

Göz ucuyla Jacques'e baktığımda tek yaptığı şey Adrian'a sinir bozucu derecede rahat bakışlar atmaktı.

Adrian omzunda tuttuğu ceketi yavaş bir hareketle alıp kenarda duran koltuğa attığında cevap beklemeyeceğini biliyordum. O ne derse o olacaktı değil mi?

Eudora bakışlarını bana kitlemişti. Benden ne kadar nefret ettiğini biliyordum. Hele de Adrian gitmeden önceki gece olanlardan sonra beni öldürmek için fırsat kolluyor bile olabilirdi.

Eudora'yla bakışma yarışmasına bir son verip elimdeki topu aldığım yere bıraktım.

"Öyleyse takımlı oynayalım." Dedi Jacques beklenmedik bir anda.

Omzumun üstünden ona sert bir bakış attım. Burada ben de vardım ve Adrian ve Eudora çiftiyle bowling oynamak isteyeceğim son şey bile değildi.

Jacques bakışım üstüne yanıma doğru yavaş adımlarla gelip elini belime koyduktan sonra beni kendine çekti.

Tam o an Adrian'la göz göze geldiğimde bakışları birkaç saniyeliğine Jacques'in belimdeki eline indi. Sanki bakışları kararır gibiydi. Ama hızlıca perdelerini önüne çekip kendine geldi ve yapmacık bir sırıtışla bize döndü.

"Ortaya bir iddia koyalım." Dedi Adrian Jacques'e bakarak. Sanki ciğerlerindeki nefesi bile almak istiyordu.

Jacques başıyla rahatça onayladı.

Pekala, Jacques oldukça iddialı görünüyordu. Ama daha önce ne Eudora'yı ne Adrian'ı bowling oynarken görmüştüm. İddia risk demekti.

Adrian memnuniyetle bir adım öne çıktı.

"Eğer biz kazanırsak, şehirden defolup gidiyorsun." Dediğinde Jacques'in elini sıktım.

Bu doğru bir iddia değildi.

Jacques umursamazca omuz silkti. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Her şeyini bir bowling turnuvasına bağlayamazdı.

"Ah hayır, bu fazla." Dedim dayanamayarak.

Adrian bana keskin ve nefret dolu bir bakış attığında ona aynı bakışla karşılık verdim.

"Bu sevgilinin vereceği bir karar." Dedi iğneleyici ve iğrenç bir ses tonuyla.

Jacques yalandan güldüğünde bakışlarımı ona çevirdim. Buradaki herkes kafayı mı yemişti?

"Ben varım." Dedi Jacques gayet net bir ses tonuyla.

Başımı kendi kendime iki yana salladım. Sadece olaysız dümdüz bir randevu gecesi olmalıydı.

Adrian alayla sırıttı. İkisinin de suratında kazanacağına dair çok kendinden emin bir ifade vardı ve bu durum beni korkutmaya başlamıştı. Geldiğinden beri tepkisiz duran Eudora konuştuğunda ona döndüm.

"Şehirden ayrılışını sabırsızlıkla bekliyorum." Dedi tırnaklarına bakarak.

Bir an için suratının ortasına yumruğumun ne kadar yakışacağını düşündüm. Topu tutmayı bile biliyor muydu ki?

"Peki biz kazanırsak?" Dedim sonunda durumu kabullenerek.

Eminim kaybetsek de bir yolunu bulurduk, altı üstü bir oyundu.

HAVANIN SINIRI: İÇİMDEKİ GÜÇ (YENİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin