Kafasında boynuzu çıkmış gibi Adrian'a bakıyordum ve komik göründüğüme emindim.
Planımızdan nasıl haberi olmuştu ve daha önemlisi onu biri mi davet etmişti? Gerçi aramızda bunu yapacak biri olduğunu pek sanmıyordum.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
Adrian omuz silkti.
"Martha davet etti."
Martha. Toprak elementinden olduğunu hatırladığım kız olmalıydı. Gayet sıcakkanlı bir kızdı ve Adrian'ı davet etmesi beni tam anlamıyla şoka sokmuştu. Kimse Adrian'la iyi anlaşamaz sanıyordum.
Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Adrian şaşırdığımın farkındaydı. Kollarını önünde birleştirip alayla konuştu.
"Ne oldu? Pek memnun olmuş gibi görünmüyorsun."
Tabiki memnun olmamıştım. Kimse sürekli modunu düşüren bir insanla aynı ortamda bulunmak istemezdi. Üstelik Adrian'ın bir arkadaş grubuyla sinemaya gidecek olması fikri fazlasıyla tuhaf geliyordu.
"Sadece şaşırdım."
Adrian tek eliyle toprakla oynamaya başladı.
"Neden, 19 yaşında bir genç olarak arkadaşlarımla dışarıya çıkamaz mıyım?"
Adrian'ın sadece 19 yaşında olması fikri kulağa saçma geliyordu. O kadar soğuk ve ruhsuz davranıyordu ki 50 yaşında olduğunu hissediyordum. Onlara 'arkadaşlarım' diye hitap etmesi ise ayrı bir şaşkınlık konusuydu.
"Arkadaşların mı? Daha önce tanışıyor muydunuz?"
Adrian omuz silkti.
"Sadece Martha ve Louis'le"
Sadece kendi elementinden olanları tanıyordu ama öylesine umursamazdı ki rahatlıkla arkadaşlarım diye hitap edebiliyordu.
"Pekala, filmi Martha seçti. Onu ikna edebilirsin."
Yaklaşık bir saat sonra dersimiz bitmişti ve ben yorgun hissediyordum. Ve bu durum aldığım derslerden değil sürekli Adrian'la atışmaktan kaynaklanıyordu. Ders boyu bulduğu en ufak bir fırsatı bile kaçırmamış, sürekli laf sokmuştu.
Ona karşılık vermeye çalışsam da her şeye bir cevabı vardı ve onu öldürmek istememe sebep oluyordu.
Ders bittiğinde kendimi koşarcasına arenadan dışarıya atıp Layla'yı aradım. Telefon ikinci çalışta aşinası olduğum sesle açıldı.
"Element derslerim bitti. Şu merak ettiğim kütüphaneye gideceğim. Gelmek ister misin?"
Layla telefonun diğer ucunda sakız çiğnediğini belli eden sesler çıkarıyordu.
"Ah evet,isterdim ama yapamam. Akşam için hazırlanıyorum."
Ne yani, sinema için mi hazırlanıyordu?
"Sen aklını mı kaçırdın? Altı üstü bir sinema!"
Layla şakayla karışık bir cık cık sesi çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVANIN SINIRI: İÇİMDEKİ GÜÇ (YENİ)
Novela JuvenilKanayan avuçlarıma baktım. Onun için kendi ruhumdan vazgeçeceksem, kolay bir şeçimdi. Zaten onu ilk gördüğüm andan beri ruhumun her bir parçası ona aitti. Ve onun olmayacağı bir hayatta neler eksik kalırdı, neler yarım yaşanırdı bilmiyordum ama e...
