Bölüm 24

27 2 0
                                    

Gözlerimi kırpıştırarak kendime gelmeye çalıştım. Farketmeden yanaklarımdan iki damla yaş süzüldü. O sırada aşağıdan bir silah sesi duyuldu...

Yüzümde mahcup bir ifadeyle Pervin Hanım'ın karşısına oturdum. Kızıp, azarlayacağını düşünmüştüm ama gayet sakindi.

"Selim, bu aralar yaşadıklarımız hiç hoş şeyler değil. Şu anda seninle bunları konuşmanın sırasıda değil ama Çağrı'yı üzebilecek her şey benim için en büyük sorundur."

İçimden, madem Çağrı'yı bu kadar düşünüyorsun kızı bulsana, demek geldi. Ama sustum.

"Annen bir şey söyledi. Gerçi bir değil birden fazla ama beni en çok üzen şey bu oldu. Çağrı senin için bir hevesmi?"

Yutkundum. Bunu soracağına adım gibi emindim zaten.

"Bakın, böyle bir şey kesinlikle söz konusu bile olamaz. Annemin uydurduğu bir şey. O kafasında böyle planlıyor."

Pervin Hanım hiddetlendi.

"Ne demek böyle planlıyor?! Sen kimin kızı, kimin yiğeni ile bir ilişki yaşadığının farkındamısın? Çağrı heves olacak biri değil. Hele senin gibi biri için hiç değil. Madem annen böyle planlıyor ve sen buna karşı gelmiyorsun Çağrı'yı zerre kadar haketmiyorsun demektir! Şimdi beni yalnız bırak."

Bu sözler okkalı bir tokat gibi içime işlemişti. Pervin Hanım haklımıydı yoksa? Ben Çağrı hakkında neler hissediyordum? Onunla bir gelecek planlamışmıydım? Bu sorularla Çağrı ile hep gittiğimiz kafeye yollandım. İçeri girdiğimde sıcak çikolata kokusu burnumu doldurdu. Boş bir masaya oturup sıcak çikolata istedim. O sırada kafenin sahibi ama aynı zamandan kasaya bakan Özgür geldi.

"Naber ya? Hiç gelmiyorsunuz bu aralar."

Yanımdaki boş sandalyeye baktı.

"Çağrı nerede?"

Ne diyeceğimi bilmiyordum.

"O, yurtdışına çıktı. Bir kaç hafta."

"Anladımm. Bu arada şu Burak'mıydı neydi? Bahsediyordun bazen adama gıcığım diye."

"Eee, nolmuş ona?"

"Geçen buraya geldi."

İçimdeki sinir dahada kabardı.

"Bizim garson kıza Çağrı'yı sormuş."

"Nasıl yani?"

"Şöyle, yani buralara böyle bir kız geldimi diye tarif etmiş. Bizimkide evet demiş. Sonra bir kahve içip kalktı. Ama cidden çok uyuz oldum adama. Gözüm hiç tutmadı."

Tabi yaa! Burak. Baş şüpheli olması gerekirken o benim aklıma bile gelmemişti. Hemen yerimden fırladım.

"Dur abi,nereye gidiyorsun? Sıcak çikolatam geldi."

Özgür'ü duymamazlıktan gelerek koşar adım kafeden çıktım. Burak'ı bulmam gerekiyordu.

Kısa bir bölüm oldu farkındayım. Ama bir şeyler daha yazsam diğer bölümlere ek yapmam gerekiyor. Önümüzde iki bölüm bol ekşınlı olacak. Okuyan ve oylayan herkese çok teşekkürler. :)) :*

Şarkılar Seni HatırlatırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin