Eve geldiğinde bir yığın soru yağmuruna tutulmuştıu. Yarısından çoğu da Çiğdem hakkındaydı. Annesini geçiştirmek için duşa girdi. Sıcak suyun altında, adeta taşlaşmış halde öylece durdu. Neden onu o kafeye götürmüştü ki? Sanki kızı sadece bir anlığına Çağrı'nın yerine koymuştu. İçinde kabaran öfke ve pişmanlık duygusunu kızın kafeden nasıl ayrıldığını hatırlaması azalttı. Sonra aklına kolye geldi. "S" harfli kolye... Bunun anlamı neydi bilmiyordu. O harf Selim'in baş harfimiydi? Yoksa sadece tesadüfmüydü? Kafasında binlerce soruyla banyodan çıktı. En iyisi kızı görmek, özür dilemek ve kolyesini teslim etmek gerekirdi. Bunu bir an önce yapıp, bu yükten kurtulmalıydı.
"Anne?"
"Efendim oğlum?"
"Çiğdem'in numarası varmı sende?"
Annesi muzipçe gülümsedi.
"Anne, başka anlamlar yükleme sadece kolyesini düşürmüş. Onu verecektim."
Annesinin bakışları imalı bakışlara döndü.
"Bence mesele sadece kolye değil Selim bey. Özür dilemekte istiyorsun."
"Oda nereden çıktı?"
"Siz ayrıldıktan sonra Çiğdem ağlaya ağlaya eve gelmiş. Annesi Selim ile bir şeyler olmuştur diyor."
"Ağlayarak mı?"
Annesi iç çekti.
"Çok değiştin sen çooook! Eskiden hiç kimsenin kalbini kırmazdın. Kimseyi incitmezdin. Aksi, huysuz birine döndün."
"Anneee, ağır oluyor ama. Bu yaptığın hoş mu sence?"
"Senin yaptığın hoş mu? Yıllardır görüşmediğin bir arkadaşın gelsin, sen ona bir fahişe için kaba davran. Yok öyle yağma!"
"Ne dedin sen?! Kime fahişe diyorsun?"
"Yaşantında kaç tane fahişe var? Çağrı'dan başka."
Kan beynine sıçramak. Evet, şimdi bunu çok iyi anlıyordu. Yumruklarını sıktı. İçinden binlerce şey geçiyordu. Kırıp dökmek istiyordu. Bağırıp, çağırmak istiyordu.
"Sakın bir daha Çağrı hakkında bu şekilde konuşmuyorsun! Anladınmı anne?!"
Annesi bu tepkiden fazlasını bekliyor gibiydi. Yüzünde alaycı bir gülüşle karşılık verdi.
"Konuşursam ne yaparsın?"
"Bir daha adını bile anmam."
"Hah! Gerçekten endişeden öldüm oğlum. Ne kadar korktum bilemezsin. Şu anda zaten tehdit ettiğin şeyi yapıyorsun. Benim senin gibi bir oğlum yok! Şimdi, yıkıl karşımdan!"
Ceketini alıp çıktı. Ardından kapanan kapının sesi kulaklarında çınlıyordu...
Pervin Kocadağ, şu anda bulunabileceği en kötü durumdaydı. Bütün paramı kaybetsem bile bu kadar perişan olmazdım heralde diyordu. Bilgisayarındaki fotoğrafı, o hiç ilgilenmediği kocası öğrenince ne yapacağını bilemedi. Bir an dizlerine kapanmayı bile düşündü, ama yapmadı o kadar da değil dedi içinden. Şimdi diken üstünde yatıyordu, saten çarşaflı yatağında. Zevkle mideye indirdiği ördekler, ıstakozlar boğazında adeta bir düğümdü. Çağrı'nın yokluğu içinde uçsuz bucaksız bir boşluğa sebep olmuştu. Helede nerede olduğunu bilmek ama yardım edememek içini kemiriyordu. Şirket işlerinin zerre kadar değeri yoktu artık. Selim'de artık onunla çalışmıyordu. Ondan da haber alamamıştı. Bu belirsizlikler içinde annesine benzemekten korkuyordu. Annesi genç bir kadınken tıpkı Pervin gibi zengin ve evinde söz sahibi bir kadınmış. Evin içinde yaptığı türlü entrikalarla hep kazanan o olurmuş. Ama sonra Pervin'in babasının çok kızacağı bir suçu gün yüzüne çıkmış. Kısa zaman sonrada babası başka bir kadınla bir hayat kurarak ona kapıyı göstermiş. Pervin bunları düşünürken göz yaşları ılık ılık akıyordu. Bu konuma aslında annesi sayesinde gelmişti. Babasının yaptığını hiç affedememiş, o öldüğünde mirasa konmak için var gücüyle çalışmıştı. Üzüntüden hastalanıp ölen annesini hep örnek alarak buralara gelmişti. Ama belli oluyorduki örnek alınamayacak davranışlarıda örnek almış, aynı hataya oda düşmüştü. Kız kardeşi olsa şimdi ben demiştim derdi. O hiç bir zaman mirasla ilgilenmemiş, annesinin durumuna düşmenin iyi bir şey olmadığı ileri sürmüştü. Pervin'i hep uyarırdı. "Fazla para gözünü kör etmesin", diye. Ama Pervin onu hiç dinlememiş, üstelik kocasının parasınıda katarak dahada büyümeyi hedeflemişti. Büyümüştüde, ama neye yarar ki? Geceleri tatlı kahkahalar ile dolu olan Pervin Kocadağ'ın, şimdiki geceleri tuzlu gözyaşları ile doluydu. Ve para gözyaşlarını silmiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şarkılar Seni Hatırlatır
RomanceSevgiden yoksun bir kız.. Sevgisini kime vereceğini bilmeyen bir oğlan... Kesişen yollar onların sonumu olacak ?