Bölüm 21

32 2 0
                                    

Etraf küf gibi kokuyordu. Midem bulanıyor, başım dönüyordu. En son hatırladığım şey, buraya geldiğimde zorluk çıkartmam ve Burak'ında kafama bir şişeyle vurmasıydı. Sonrada bayılmıştım işte. Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda çığlık atmak istedim, ölmek istedim. Artık beni kimse kurtaramazdı.

Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor...

"Offf, Çağrı neden kapalı bu telefon?"

Çıldırmak üzereydim. Çağrı dün geceden beri ortalarda yoktu. Telefonlarını açmıyordu. Hem evi aramış, hemde cebini yüzlerce kere çaldırmıştım. Tam kalkmış evine gidecekken telefonum çaldı. Çağrı sanarak açtım.

"Çağrıı! Nerdesin se-"

Arayan Çağrı değildi. Annemdi.

"Selim, çabuk hastaneye gel, hemen"

Babama bir şey olduğunu anlamıştım. Ceketimi alır almaz evden fırladım. Babam yoğun bakımdaydı. Ne olduğunu doktorlarda anlamamıştı. Bu durumun hastalığıyla ilgili olmadığını söylediler. Bu bizi rahatlatacağına dahada kedere boğdu. Bir hastalık daha çıkacaktı babama. Bir acı daha. Annem hastanede kalacağını benim eve gitmemi söylemişti. İnkarlarıma rağmen beni eve göndermeyi başarmıştı. Yolda Çağrı'yı aramaya devam ettim. Şu an ona ne kadar ihtiyacım vardı bilemezdi. Ama o lanet telefon kapalıydı işte. Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım, kısa süre sonra gözkapaklarım kendini uykunun kollarına bıraktı...

Bordo, saten çarşaflı yatağıma yüzüstü uzanmış bilgisayardan gelen maillere bakıyordum. Bu işi hep şirkette yapardım. Ama kendime tatil ilan etmiştim. Bir hafta biraz dinlenecek, alışveriş yapacaktım. 2 gün bakmadım diye neler birikmişti öyle. İş, iş, iş! Hızlıca bu mailleri atladım. Tatilimde iş ile ilgili bir şey görmek istemiyordum. Tam kapatıyordumki gözüme bir mail çarptı. Bu bir şirket adresi değildi. Hemen tıkladım. Tıklamamla yerimden fırlamam bir oldu. Odanın içinde bir ileri bir geri volta atmaya başladım. Delirmek üzereydim. Ellerimi saçlarımın dibine geçirip hıçkırmaya başladım. Sıcak basmıştı. Üstümde sabahlığı yere fırlattım. Tekrar oturup baktım. Evet bu bendim! Gönderene baktım. Hiç tam bir hiç. Takma bir isimle gönderilmişti. Nejat ile fotoğrafımın altındada bir şeyler yazıyordu.

Çağrı'yı bir kontrol et istersen!

Hemen telefona sarıldım. Kapalıydı. Evini aradım cevap veren olmadı. Hemen Selim'i aradım. Uykulu bir ses cevap verdi.

"Efendim Pervin Hanım?"

"Selimm, Selim, Çağrı yanındamı?"

Uykusu hemen açılmış gibiydi.

"Ha-, Hayır. Ne oldu ona? Telefonlarımı açmıyor."

"Biz bittik Selim bittik!"

Şarkılar Seni HatırlatırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin