Hei&Mi-cha: "Jimin?"
Jimin: "N-noldu burada? Hei senin halin ne?"
Hei: "Şe ben."
"Şey hanfendi bu halde lavaboya girdi ve istifra etmeye başladı bende yardımcı oldum sadece."
Jimin: "Teşekkürler. Hadi gidelim Hei."
Hei: "Tamam sevgilim."
"Tamam sevgilim?"
Hei: "Evet ne oldu?"
"Şey ne bileyim genelde birbirine yakışan insanlar sevgili olurlar ama."
Hei: "Sanane be! Sen hizmetçiliğini yapsana."
Jimin: "Hei insanlarla kaba konuşmamayı öğrenir misin?"
Hei: "Bana emir verme jimin."
Cümlesini tamamlayan Hei hanım hızla lavavodan çıkınca jimin'in arkasından yaptığı özürlüce bir harekete şahit olmuştum.
Sadece sırıtmakla yetinmiştim.
O sıra bana bakınca ciddi halime geri döndüm.Bir anda üstüme gelmeye başladı noluyo amk?
"U-uzak dur."
hiç birşey diyemiyordum o geldiçe ben gidiyordum ancak beni durduran bir duvar olmuştu.
Aramızda ki mesafa azaldıkça azalıyordu bunalıyordum nefes almak zordu. En kötüsüde kalbimin atıp atmadığını bilmemek sorundu.
Hişt iç ses yaşıyor muyum?#Bişi mi didiğn?#
Ne yapıcam?
#ÖP ÖP ÖP ÖP DO-YA-MA-DIM#
Jimin'in elimi tutmasıyla gözlerinin içine bakakalmıştım.
Deyiyordu o b-bana dokunuyordu.
Yanıyordu, dokunduğu yer yanıyordu, alev alıyordu.Yavaşca elimi göğsüne götürdü ve elini üstüne kapattı.
Jimin: "Hissedebiliyor musun?"
"..."
Jimin: "Duyuyor musun Mi-cha?"
Jimin: "Sadece senin için atıyor. Sen olmasaydın atmazdı. Hızlanmazdı."
Jimin: "Konuş... Lütfen. İstediğini yap ama susma. Beni hâlâ seviyorsun değil mi? Hâlâ benim olmak istiyorsun."
"İstemiyorum! Ben... Ben artık seni sevmiyorum Jimin, Park Jimin."
Jimin: "Yalan söylediğini biliyorum. Beni hâlâ seviyorsun. Bende seni Seviyorum. Ama anlamıyorsun defalarca anlatmaya çalıştım ama dinlemedin. Anlamadın çünkü anlamak istemedin. Hep unutmaya çalıştın ama yapamadın. Ve en sonunda içinde biryerlerde ikiyüzlü olarak kalakaldım. Ama istemiyorum. Boşver Hei denen o kızı. gidelim, Kimse bizi bulamasın , bilmesin. Kendimize yeni bir hayat kuralım ve mutlu olalım."
"Unut bunu Jimin. Benide unut sana olan sevgimide. Evet doğru, seni hâlâ sevdiğim, seni unutamadığım hepsi doğru. Ama bir kadın karnında senden olan bir bebek taşırken bunu yapamam. Arkadaşlarıma ,ne kadar zarar versede Hei denen o kızın duygularına ve en önemliside daha doğmamış bir bebeğin istikbaline bunu asla yapamam. Yani üzgünüm Jimin."
Jimin: "Biliyor musun? O çocuğun benden olduğuna bile şüpheliyim."
"Lütfen yeter bu kadar bahane gitmek istiyorum."
Jimin: "Bu kadar çabuk mu?"
"Jimin lütfen çekil."
Suratını asıp kenara çekildi koşarak ilerlerken beni durduran bir el ve hemen ardından dudaklarımda hissettiğim hareketlikle donup kalmıştım...
Ayyy çok heyecanlı bölüm oldu dimi.
Neyse hadi oy veriverin aşklar.Baaay.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chim Chim ile ~TEXTİNG~
FanfictionHiç Canını Verebilecek Kadar Sevdiğin Biri Oldu mu? Kitap Kapağı: @iceblue_97