#26#

2.4K 166 56
                                    

-Sık aralıklarla yorum yapıp,
Oy vermeyi unutmayın-
________
Mi-cha:
Tae evden gitmişti. Bende uyumaya çalışıyordum ama yapamamıştım aklıma geliyordu, her gözümü kapattığım da fotoğrafları film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.

Şimdiden özledim seni park jimin.
Neden bıraktın beni?
Niye beni kendine bağlayıp
Sonra kopardın o ipi?
Neden umursamadın sevgimi?
Niye sende sevmedin beni?
Neden umutlandırdın beni?
Nasıl bu kadar çabuk unuttun?

Aynaya baktığımda gözyaşlarımın serbest kalmak için haykırdığını fark etmiştim. Ve onları özgür bırakmıştım. Yanağımdan süzülüp yere düştüler. Evin sessizliği onların yerle buluştuğunu anlamamı sağlıyordu.

Ayağa kalkıp çekmeceyi açtım ve içinde ki makası sıkıca kavrayıp, sertçe çekmeceyi geri kapattım.
Ayaklarımı yere sürterek banyoya ilerleyen adımlarıma bakıyordum.
Kendimi hızla banyoya atıp kapısını kilitledim.

Aynanın karşısına geçip şişen gözlerime bakmaya başladım.
En sonunda zar zor tuttuğum çığlığımıda bırakıp makası aynaya sapladım.

Yere düşen ayna kırıklarına ve duvarda kalan ayna parçalarına bakıyordum. Elim de kan içindeydi makası yere fırlatıp duvarda kalan ayna parçalarını sökmeye başladım her birine elimi attığımda daha çok kanıyor ve elim biraz daha zarar görüyordu ama emin olun ki hiç acımıyordu kalbimde ki acı bunu tamamiyle bastırıyordu.
"Bıktım. Kendimi görmekten bıktım."

Duvar kanlar içinde kalmıştı ve son bir parça vardı tam karşımda sadece gözlerimi yansıtan onu da sıkca elime aldım ve sırtımı duvara yaslayıp yere doğru süzüldüm ayna parçasını kucağıma koyup kan içinde ki ellerimi kıyafetime silip cebimden telefonumu çıkardım ve jimin'e mesaj attım.

××mi-cha: Hatırlıyor musun jimin?
mesajımı, sana yazdığım ilk mesajı.

*chim_chim*: Sana demem gereken şeyler var mi-cha.

××mi-cha:Sana diyorum ki o mesajı hatırladın mı?!

*chim_chim*:Evet 'Hiç canını verebilecek kadar sevdiğin birisi oldu mu?' ne var bu mesaj da.

××Mi-cha:Benim canımı verebilicek kadar sevdiğim biri vardı jimin ve hayla çok seviyorum ama o beni sevmiyor peki artık neden boşu boşuna yer yüzünde fazlalık yapayım ki?
Hem emin ol toprak senden daha çok merhamet gösterir bana...

Jimin:
Hayla ağlıyordum ve iskelede otururken mi-cha' dan mesaj gelince gözlerim parlamıştı ancak son mesajıyla donup kalmıştım.

Telefonuma tekrar baktığımdaysa ekranda yazan *Artık bu kişiye mesaj gönderemezsiniz* yazısıyla yine bi kaç damla daha kavuşmuştu denizin tuzlu sularıyla. Neredeydi bu kız? Ne yapıyordu? peki aşağalık Tae o şerefsiz niye mi-cha'yı yalnız bıraktı? En önemlisi de ş-şu an mi-cha kendine birşey mi yapıyordu?

Mi-cha:"Jimin'i engelledikten sonra telefonu duvara fırlattım ve aldırmadan kucağımdaki ayna parçasını alıp bileğimde ki en belirgin damarın üstüne bütün gücümle bastırdım. ayna bileğime öyle bi girmişti ki en sonunda acıyı hissetmiştim ama bu çok sürmemişti. Hızlıca keskin parçayı geriye doğru çektim ve fışkıtırcasına kan akan bileğime baktım artık dik durmakta zorlaşan bedenimi duvara bıraktım üstüm başım kan içindeydi ve göz kapaklarımın ağırlaşması pek uzun sürmemişti öyleki nefes alamıyordum, göğüs kafesimin git gide sıkıştığını hissediyordum. Yanan lambaya bakıp zar zor bir kahkaha attım.

"Seni seviyorum park ji-jimih"

Dırırım dırım dımmm...

Sövmüyorsunuz değil mi?

Neyse
Bölümü beğendiniz mi? eğer öyleyse lütfen yorum yapın ve oy verin. Oy vermemeniz beni gerçekten de üzüyor.
Kitap yazan varsa aramızda  eminim ki anlıyordur beni.

Yazım yanlışlarım varsa çook çok çok çok çoooookkk Özür diliyorum.

Neyse iyi günler hepinize sizi çok seviyorum Hoşçakalın.

Chim Chim ile ~TEXTİNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin