17. bölüm

9K 317 5
                                    


"Her şey yolunda olsun istiyorsan, her şey yolundaymiş gibi davranmalısın..."

Keyifli okumalar...

Hani bazen 'Keşke' diyoruz ya.. Keşke dün bu saat olsaydı. Yanımdaydı diyoruz. Keşke geçen hafta bugün olsaydı... Geçen ay bu gün... Geçen yıl bu gün... Biz neden hep düne pişman oluyoruz ki. Neden... Neden şu anı sonuna kadar yaşıyamıyoruz bu günde yarının dünü olmayacak mı? Yarın gene bu güne pişman olmayacakmıyız. 'Hayatı anlık yaşayan birisi değilim.' Diyorsan keşkeler senin gölgen olur. Anlık yaşayında demiyorum zaten. Ama başkası tarafından 'kendini nasıl bu kadar mutsuz etmeye beceriyorsun' gibi görünmeyin.

Dün gece geç uyumanın verdiği yorgunlukla ve ağır uykuyla gözlerimi açmaya çalışmam ne kadar zor olsada uyanmayıydım. Bu gün çiflik evine gidecektik ve iki gün kalacağımız için kıyafet seçmeliydim. Hem kendime hem barana küçük bir valiz hazırlamalıydım ama ben halla uyuyordum.

Gözlerimi açık yataktan doğlulduğumda gözüm yan tarafımdaki kanepede uyuyan Baran buldu. Baran hala uyuyorken kısa bir duş almak için önce elbise seçip sonra banyoya geçecektim. Ben yatakla vedalaşıp elbise dolabının karşısına geçerek boydan bebek mavisi elbisemi alıp banyoya geçtim. Üzerimdekileri çıkararak ılık suyu ayarladım ve ılık suyu tenimde gezinmesine izin verdim. Ilık su yüzümde tomurcuk şeklinde akıp tüm bedenimi etkisi altına alıp gezinirken rahatlaya bilmiştim. Suyla işim bitirdikten sonra bornozuma sarılıp saçımı kurutum. Son olarakta kendimle getirdiğim elbisemi giydim ve hazırdım. Odaya deri döndüğümde Baran uyanmış elbise dolabının karşısında kendine bir şeyler bulmaya çalışıyordu. Beni fark edince tüm yönünü bana dönerek beni baştan aşağıya süzerek eline koyduğu kıyafetleri yatağın yanına koyarak bana bakmadan konuştu.

"Bunlarıda çantaya koyup getirirsin" deyince başımı tamam anlamında salladım görmesede. Banyoya doğru ilerleyince bende dolapta bir valiz çıkarark baranın yatağın kenarına bıraktığı kıyafetlerini alarak çantaya koydum kendimede bir kaç parça kıyafet koyduktan sonra çantayıda hazır ede bilmiştim. Baran banyoda sadece pantolonlar çıkınca açıkta kalan vücudu ve saçlarından akan su damlaları şişkin kaslarının üzerinde gezinirken baranla göz göze geldim. Kanepenin üzerindeki küçük havluyu alarak saçlarını kuruduktan sonra Yanımdan yürüyerek dolaptan beyaz gömleğini çıkarıp giyindi.

Odada işimiz bittikten sonra Baran önden ben arkasından onu takip ederek aşağıya indik. Aşağıya geldiğimizde herkes sofradaki yerini almış bizi bekliyordu.

"Günaydın" Baran selam vererek yerine oturunca herkes aynı ağızdan aynı şekilde

"Günaydın" dedi. Bende baranın yanına oturarak

"Günaydın"dediğimde devran ve mervan aynı şekilde imalı bir sesle

"Günaydın" deyip gülünce başımı öne eğerek utançtan kıpkırmızı olmuştum. Kim bilir bizim hakkımızda neler düşünüyorlardı. Baran uyarıcı bir şekilde boğazını temizler gibi öksürünce herkes yemeğini yemeye başladı. Kahvaltıyı güzel bir sohbetle bitirirken sonra Zilan hemen sabırsız bir şekilde suyundan bir yudum alarak konuştu.

"Ee hadi gitmiyor muyuz?" dediğinde Baran sabırsız kardeşinin haline gülerek,

"Tamam hazırsanız çıkalım" dedi.

"Ben çantamı alıp geliyorum hemen"

diyen zilan olmuştu. Zilan odasına gidince bende kendi odama gelip hazırladığım valizi elime alıp odadan çıktım. Uzun merdivenleri valizle yürümek zor olsada ortada kimseler görülmediği için ben taşımak zorunda kalmıştımki kendimi düşüncelere boğarken ayağım elbiseme takılıp dengemi kaybedip düşecektir ki, Baran kolumdan yakalayıp dengemi sağlamama izin vermişti. Sahi hangi ara gelmişti buraya eli hala konumdayken baranla göz göze geldik. Bu yakınlık yeni uçmayı öğrenen yavru kuş gibi çırpınan kalbimi ısıtırken baranın özlem duyduğum sesi yankılandı kulaklarıma.

Sende Beni SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin