23.bölüm

8.6K 306 15
                                    

Bölümü nasıl bulduğunuzla ilgili yorum yaparsanız sevinirim. Okuduğunuz her bölüme oy verin merak ettiğiniz her şeyi sora bilirsiniz. Gizli okuyucu OLMAYIN!!!

Keyifli okumalar...

Devran...

Ne zamandan beri abimi ilk defa bu kadar dağılmış görüyordum bu canımı yaksada ona yardımcı olamayıp, bu şekilde eli kolu bağlı olmaktan canım yansada elimden bir şey gelmiyordu. Babam çoktan tüm mardini ayağa kaldırmış her taşın altını aratmıştı. Bu kadar her şeyin ani olması ve ailemizin bir anda param parça olması gerçeği hepimizin canını sıkıyordu. Ne abimin ne de berçemin bu tür şeyleri hak etmediğini vurgulasamda acı bir gerçek vardı ki, her şey düzeliyor dedikçe dahada kötüye gitmesiydi. Günlerdir eve gelmeyip, her taşın altını aramıştık, bu da bizi çaresizliğin en kuytu köşesine fırlatırken abimin Selçuk denilen iti bulduktan sonra yapacağı işkenceleri ve öfkesinden onu en acımasız bir şekilde öldürme pilanları yapmasına neden oluyordu. Onu çok iyi anlıyordum ki, Asya kaçırılmış olsaydı bende aynı şeyi düşünür yapardım! Hayatının her zeresine kadar onunla hayal ederken hiç ummadığın bir zamanda birileri onu senden alması acımasız bir yargıydı. Fakat yine de, böye bir şeye varmamıza sağlayacak çok sayıda gerçek vardı.

Ama daha sonra gün geçtikçe her şey dahada beter oluyordu. Önce şiyar abimin ölümü, kumdan bir kalenin küçük dalga ile yıkılması kadar ani olmuştu.

Gün geçtikçe daha da, kötüleşiyordu.
Abim konusunda, kendini suçluyor, histeri krizler geçiriyordu berçem.

Acıysa dibine kadar yaşadığımız bu hissin en son birimize zarar vereceği düşüncesi kalbimi kanatacak kadar sıkıp, parçalara ayırdığında her şeyin geçmişte kalmasını diledim. Abimin pisikolajikmen çöküşte olup, hepimizin iyiliği için biran önce berçemin bulunması gerekiyordu. Bunun için her sınırı zorlayacağımızı bilsemde bunun hemen olmasını istiyordum.

Genco aşiretinin bir yıkıma daha maruz kalmasına izin vermeyecektim!

Zihnim yapmam gereken şeyler içerisinde kaybolacak seviyeye geldiğinde, sabahtan beri elimde saladığım telefonum çaldığında iyi bir şey olması için Allah dua ederek telefondaki isme bakmadan aceleyle kulağıma götürerek açtım.

"Ağam. Adam sonunda konuştu..."

Hasan abi nefes nefese konuştuğunda, zihnimde canlanan görüntü, ve ne zamandan beri beklediğim bu haberle ayağa fırlayarak, adamla ne konuştuğunu anlamaya çalıştım.

"Gözünü seveyim iyi bir haber olsun."

Kimsenin dayanacak hali kalmadığı gibi saberdecek zamanıda yoktu!

"Adamı konuşturduk. bize gelin ağanın yerini söyledi. Haklısınız bu adam selçuğun adamı."

Derin bir nefes alıp ciğerlerime doldurduğumda nihayet kaç gündür beklediğimiz haber gelmişti.

Fabrikayı yakan adamlardan birinini bulup, konuşması için elimden gelen her şey yapmıştım fakat bu adam Selçuk denilen piçin adamı olduğunu öğrendiğimizde de, konuşmamak için direndiğinde zihnimde ona yapacağım çeşitli işkencelerle doluyken kendimi zor zaptediyordum. Hasan abiye gerekli her şeyi söyledikten sonra telefonu kapatarak abimin rehberde ismini bularak arayıp, telefonu kulağıma verdim. İlk çalışta telefonu açtığında hiç beklemeden lafa girmiştim.

"Abi sonunda adamı konuşturduk, sanırım buke'nin yerini öğrendik" dediğimde abim hızla alıp verdiği nefesinden Beli oluyordu ki, Selçuk denilen adamı mahfedecekti.

Buda benim işime gelirdi!

"Bana adresi ver devran" dediğinde bunu yapmakla yapmamak arasında gidip gelirken doğru bir karar olmadığını vurguladım. Aksi taktirde abim zarar göre bilirdi.

Sende Beni SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin