Bölüm 6

179 13 2
                                    

2 gün boyunca teyzemle dertleşmiş, içimdekileri eksiksiz bir şekilde ona aktarmıştım. En sonunda kendimizi kaderin ellerine teslim etmekte karar kılmıştık. Bir de Zeynep'e haber vermek adına ona ulaşmaya çalışmıştım ancak ne yaptıysam da ulaşamamıştım.

   Dün Batuhan'ın babası Fikret beyle tanışmıştım. Çok iyi bir insandı. Oma yardım edecek olmak beni bir kez daha gururlandırmıştı. Beni tanımıyordu. Tanımasını da beklemiyordum zaten. Batuhan'ın bana karşı gösterdiği sevginin yalan olduğunu anlamıştım. Kalbim kırıktı ama elimde olan bir şey yoktu.

Ve bugün son gündü. Beni bir türlü uyku tutmadığı için hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlarken yatağımdan çıkmıştım. İçim hem buruk hem heyecan doluydu. Ne çok dengesizleşmiştim. Yerimde duramıyor, bir sağa bir sola giderek düşünüyordum. Zor bir sürece başlayacaktık. Fikret bey -tanıştığımız gün ona baba dememi büyük bir ısrarla rica etmişti onu kırmamak adına söylemiştim ancak bu kelime benim için söylemesi zor bir kelimeydi. Babamı çok seviyordum ve onum ölümünden sonra kimseye baba demek istememiştim- evliliğimizin gerçek olduğunu düşündüğü için bir süreliğine Batuhan'ın evinde kalmak zorundaydım. Böyle olacağını hiç düşünmediğim için bunu duyduğum zaman şok geçirmiştim. Neyse ki bu şoku atlatmam kısa sürdü.

   Batuhan ise bu 2 gün içerisinde neredeyse bütün dünyaya evleneceğimizi duyurmuştu. Dün o kadar kişi aramıştı ki şirketten, en son dayanamayıp telefonumu kapatmıştım

    Havanın yavaş yavaş aydınlanmaya başlaması ile birlikte mutfağa geçtim. Teyzemle son kahvaltımızdı. En azından bir süreliğine. Her şeyi hazırlayıp masaya yerleştirdikten sonra en son çayları dökerek işimi bitirecektim ki teyzem içeri girdi.

   '' Aman aman, sofraya bak. Hayırdır evde biri mi var? ''

    '' Aşk olsun teyzoş. Sanki evde biri yokken sana hiç kahvaltı hazırlamıyorum. ''

Ben kollarımı bedenime sarmış, küçük çocuklar gibi küs taklidi yaparken kıkırdayıp burnumu sıktı.

    '' Şaka şaka. Alınma öyle hemen teyzesinin nazlısı. ''

Kıkırdayarak sandalyeme kuruldum. Burayı çok özleyecektim.

    =     =     =     =     =     =

Kahvaltının ardından nikah saati yaklaştığı için dolabımdan beyaz elbisemi çıkarıp giymiştim. Teyzem saçlarımı hafif dalgalandırmış, yüzüme de çok hafif bir makyaj yapmıştı.

    '' Çok güzel oldun kuzum. ''

Teyzemin gözleri dolu doluydu ama ona bir şey söyleyemedim. Çünkü konuşursam ağlardım. Bu anın böyle olmasını hiç istemezdim. Evet, hep Batuhan ile olmasını istemiştim ancak kandırıldıktan sonra tek bir açıklama dahi alamadan ve sevilmediğimi bilerek gerçekleştirmek, zordu. Çok zordu.

   Ayağa kalkınca kendimi inceledim.

Güzel olmuştum. Teyzem hep annemin gençliğine benzediğimi söylerdi. Sende onun gibi hem dışı hem de içi en güzel insansın,derdi.

Teyzem telefonumu uzatınca aldım. Batuhan arıyordu.

   '' Aşağıda bekliyoruz biz Deniz. ''

   '' Geliyoruz. ''

Teyzem anlamış olacak ki hemen ayaklandı. Ayakkabılarımızı giyip aşağı indik. Her adımımda arkamı dönüp bakma isteğimi kendimle savaşarak dizginliyordum. Böyle yaparak teyzemi üzmeye hakkım yoktu. Bu benim tercihimdi. O beni hiç bir şey için zorlamamıştı.

YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin