3 gündür stresten doğru düzgün uyuyamamıştım. Ağladığım zamanlarda ise uyumak iyi gelirdi. Bu iki durum birleşince uyumamak elde değildi. Gözlerim yavaş yavaş kayarken kendimi kasmadan uykunun eline teslim etmiştim. Yarı uykulu bir haldeydim ama etrafımdaki sesleri de duyabiliyordum. Batuhan'ın sesi kulaklarımı doldurdu.
'' Elif teyze ayarlamış zaten bavulları. Siz onu benim eve getirin. ''
Teyzemin adını duyunca dikkatle dinlemiştim.Büyük ihtimalle benim kıyafetlerimi getirtiyordu. Neden beni düşünüyordu sanki. Artık saf değildim. Beni sevmediğini de biliyordum.Kendimi uykuya tamamen teslim etmeden önce bir söz verdim. Ona ne olursa olsun tekrar inanmayacaktım. Çünkü o profesyonel bir yalancı gibi kandırabiliyordu beni. Bir kez kanmıştım ve hayatım acı ile dolmuştu.
'' Deniz. ''
Batuhan bana sesleniyordu. Gözlerimi açtığımda iki katlı bir evin önünde duruyorduk. Büyük ihtimalle evine gelmiştik. Evi güzeldi. Güzel de olmalıydı zaten. Koskoca bir şirketin sahibiydi. Benim gibi, bir apartman dairesinde oturmasını beklemiyordum. Ama bu şatafatlı hayat hoşuöa gitmiyordu. Samimi değildi. Zaten Batuhan da hiç lüksüne düşkün bir insan olmamıştı ki. O gayet samimi bir insandı. Bizim eve gelip teyzemin sarmalarına gömülürdü. Ben bu Batuhan'ı değil, 7 sene evvelki Batuhan'ı seviyordum.
Ona ses vermeden arabadan indim ve kapıya doğru ilerledim. O da arabayı kilitleyip yanıma geldi. Kapıyı cebinden çıkardığını anahtarla açtı.İçeri girmem için bir iki adım geriledi. Bende tüm iyi dileklerimle içeri bir adım attım.
Her şey Fikret bey için.
Sessizce koltuğa oturdum. Ben konuşmayı ve birine bir şeyler anlatmayı seven bir insandım. Bu evde iki yabancıdan farksızken nasıl konuşacaktım? Karşımdaki koltuğa otururken onu izliyordum.
'' Evlenmemiz bizi kısıtlamıyor. Yani istediğin gibi gezer eğlenirsin. Ama unutma ki dışarıda bizim evli olduğumuz bilindiği için diken üstünde olacaksın. Çok da zor olmayacak. Sevgililerinle istediğin gibi buluş ama onları sakın benim evime sokma.''
Son cümle de bakışları o kadar sertti ki. Kurduğu cümleye hayret etmiştim. Ne demeye çalışıyordu. Ben öyle bir insan değildim. Hiç bir zaman erkek düşkünü olmamıştım çok şükür. Sinirlerim yavaş yavaş tırmanırken kendime hakim olamadım.
'' Sen ne saçmaladığını sanıyorsun? Laflarına dikkat et. Yalancı herifin tekisin. Ha pardon. Sen zaten hep böyleydin değil mi? ''
Yerimden ne zaman kalktığımı anlamamıştım. O da sözlerime karşılık yerinden kalkmıştı. Gözlerinden alev fışkırıyordu. Kendi kendine söyleniyordu. Bir tek 'hayır,şimdi değil,şimdi olmaz, hazır değilim' dediğini duyar gibi oldum. Sanırım hatasının farkındaydı ve yüzleşmeye korkuyordu. Bir anda bana döndü.
'' Değmezsin. Odan yukarıda. ''
Söylediği her şey anlamsız geliyordu. Bir açıklama bekliyordum. Ona bunu ben soramıyordum. Önemsediğimi düşünsün istemiyordum sanırım. Kapıyı çarparak çıktığında sinirden ne yapacağımı bilemedim. Sonra ilk iş olarak çantama sıkıltırdığım kot ile tişörtü çıkartıp banyoyu bulmaya çalıştım. Bavulum gelene kadar bunlarla idare ederdim. Banyoyu bulduğumda kendimi içine attım ve ılık bir duşum altında düşüncelerimi yok ettim.
Üstümü giydikten sonra aşağı inip oturdum. Canım sıkkındı. Değmeyecek tek şey ona verdiğim değerdi. Aklıma dolan şarkıyla birlikte farkında olmadan mırıldanmaya başlamıştım.
''
Susamış suların akışı gibi
Çaresiz gözlerin bakışı gibi
Kapının ansızın çalışı gibi
Akrebin ateşte yanışı gibiVazgeçip uzaktan senin yanında
Kendime cevapsız soru sormuşum
Kaybolup giderken fırtınalarda
Gönlümce bir ıssız ada bulmuşumFarketmeden senin olmuşum
Güneşin gölgede kalışı gibi
Uykunu düşlere dalışı gibi
Kalbimin nabzımda atışı gibi
Bir yolun bir yere varışı gibiVazgeçip uzaktan senin yanında
Kendime cevapsız soru sormuşum
Kaybolup giderken fırtınalarda
Gönlümce bir ıssız ada bulmuşumFarketmeden senin olmuşum
''
Gözyaşlarımı silip toparlandım,zor günler bizi bekliyordu.Ama bu yola bir kere girmiştim. Vazgeçmek olmazdı.İşin ucunda bir insanın son isteği vardı. Her şeyi anlatmak istediğim bir dostum vardı. Ancak ona ulaşmak imkansızdı. Kaç gündür aralıksız aramıştım. Tedirgin olmaya başlıyordum artık. Zeynep bizim arka sokağımızdaki yetiştirme yurdunda büyümüştü. Hayata bu şekilde zorda olsa tutunmuştu, birlikte tutunmuştuk. Ona kendimden bile çok güveniyordum.
Elime cebime atıp telefonumu çıkardım. Yaklaşık 10 kere tekrar aradım. Açmadı. Aklıma yarın gidip evine uğramam gerektiğini kazıyarak odam olan dört duvara girdim ve uyudum. Sanki hiç derdim yokmuş gibi, sanki hiç uğraşacak belam olmamış gibi. Gibi gibi gibi...
Yarın gidip onunla konuşacaktım. Hatta ona bu kadar ihtiyacım olduğu halde yanımda olmadığı için bir süre nazlanacaktım. Benim düşüncem buydu, ama kaderin neler sunacağı belli değildi. Olacaklardan haberim olsaydı yarın olsun ister miydim hiç?
![](https://img.wattpad.com/cover/158670447-288-k81525.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM
أدب المراهقينDeniz ve Batuhan'ın yarım kalan bir hikayesi vardı. Bu hikayenin ardında ise bazı sırlar ... Kader onları tekrar bir araya getirmişti ancak hiçbir şey 7 yıl öncesi gibi olmamıştı. Olmayacaktı. Deniz ve Batuhan'ın yarım kalan hikayesindeki sır...