-39- "Seni iyi hissettirmek için ne yapmam gerek?"

2K 129 16
                                    



Biz halay başı konusunu noktaladıktan sonra, Filiz Hoca dayanamayıp olaya el attı;

"Hadi o zaman çocuklar, ben de sizi bırakayım Asel'lerin evine!" dedi.

"Hocam, sığabilecek miyiz?" dedi Yankı, şüphe ile Bora'ya bakıyordu.

"Ben ayarlayacağım, siz rahat olun." dedi.

Daha sonra Yankı, bir anda serçe parmağımı kavrayarak halay çekmeye başladı. Bir anda bütün herkes bize katılmıştı. Halay çeke çeke otoparka doğru ilerliyorduk.

"Heyt be! Şu halayımıza bakın!" diye bağırdı Bora.

"Oğlum napıyorsun! Herkes bize bakıyor lan!" dedi Yankı.

"Kanka kırk yılda bir, bir şey becerdin bari bunu kutlayalım." dedi. Ben ise ilk önce Bora'ya daha sonra da Yankı'ya bakarak güldüm.

"Çocuklar önünüze baksanıza!" diye bağırdı Filiz Hoca. Sanırım halay başımız arabaya toslamıştı.

"Halay başı, önde neler oluyor?" dedim, malum yedi kişiydik ve büyük bir coşku ile oynuyorduk. Ben de önümü göremiyordum çünkü Yankı ile en arkadaydık.

"Ah, kafam. Ya da boş ver omzum gitti ya!" diyordu Atlas.

"Harbi iyi misin?" dedi ve gülmekten vazgeçerek Atlas'ın yanına gitti Yalın.

"Kan-dır-dım! Nazlı yari, sonunda çılgın sözlerde. Kandırdım sonunda güzel gözlümü, oyunlarlaaaaa!" diyordu ve bir yandan Tarkan gibi omuzlarını bir o yana bir bu yana sallıyordu. Ama şarkı Kenan Doğulu'nundu.

"Atlas, beyninde bir hasar var galiba. Endişelenmeye başlıyorum, kendine gel!" dedim yanına giderek. Ve onu omuzlarından tutarak sarstım.

"İşte kuzu kuzu geldim, dilediğince kapandım dizlerinee."

"Bu daha kötü yaptı Asel, dur ben halledeceğim." dedi Yankı.

"Atlas, eğer düzelmez isen bu hardal kafa sana bir yumruk atmak zorunda kalacak." dedi.

"Hardal kafa mı? Lafımı çalma!" dedim.

"Sonuçta bana taktığın lakap, kullanamaz mıyım?"

"Imm, tabii, kullanabilirsin." dedim.

"Sanırım kendi stresimden sana da bulaştırdım. Ama en azından 'sanırım' demiyorsun." dedi.

"Tamam tamam, sadece bir şakaydı." dedi Atlas.

"Atlas, mallık yapmayı kes ve arabaya gir!" dedim ve kapıyı açtım.

"Şimdi, Yankı cam kenarına geç. Yağmur, sen de onun yanına. Duru sen de Yağmur'un yanına. Yalın, sen de Duru'nun yanına geç. Bora, sen de cam kenarına. Bir daha Yankı'yı kaybetmek istemem." dedi ve güldü.

"Asel, sen de benim yanıma geliyorsun." dedi.

"Öncelikle bir şey söylemem gerekiyor. Yankı ve Asel dışında herkes sussun tamam mı?" dedi Filiz Hoca. Herkes tek bir ağızdan;

"Tamam hocam." dedi.

"Çocuklar, sakın panik yapmayın. İkinci aşamayı Müdür Bey bize bildirmeyi unutmuş. Yani, şey..." dedi.

"Yani ney hocam?" dedik Yankı ile.

"Farklı şarkı söylemek zorundasınız. İkiniz solo olarak yarışacaksınız fakat okulu temsil edeceksiniz. İkinizin puanı toplanacak." dedi.

"Ne!" dedik ve birbirimize baktık.

"O yüzden, eve gidemiyorsun Asel. Üstün kurumuştur zaten." dedi.

Alo Anonim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin