Umarım tatiliniz güzel geçmiştir. Bölüm içime sinmedi, malum depresyondayım okullar açılıyor. Size moral olabilir belki, gülersiniz
-Tabii komik bir yer bulabilirsenizOFPRPFĞEGPELFLWF——
"Çocuklar, endişelenmeyin. Ne olursa olsun ben halledeceğim." dedi Filiz Hoca. Biz ise Yankı ile sadece birbirimize manasızca bakmakla yetiniyorduk.
Daha önce girdiğimiz, bende büyük bir korku uyandıran koridora girmiştik. Lobide yine aynı kız vardı.
"Yankı Kılıç ve Asel Elgin siz olmalısınız?"
"Evet, buyrun?" dedi Yankı.
"Çok üzülerek söylüyorum ama yarışmaya katılamazsınız." dedi. Kız, bunu söylediği anda gözlerime bir yanma yüklenmişti. Aynı şekilde beynime de bir sinir hükmediyordu.
"Neler oluyor?" dedi Filiz Hoca.
"Kimlik bilgileriniz yok, yarışmanın başlamasına yalnızca 5 dakika kaldı. Tüm yarışmacı çiftlerin kuliste kalması gerekiyor. Gerçekten üzgünüm, ama bu yarışma şartlarını karşılamıyorsunuz." dedi.
"Y-Yankı?" dedim. O ise tırnaklarını kemirip, saçıyla oynamak ile meşguldü. Dış dünyadan tamamen soyutlanmıştı.
"Yankı!"
"Hı?" dedi.
"Olanların farkına varabildin mi bilmiyorum ama, istersen yeniden anlatabilir!" dedim.
"Bakın hanımefendi, bize sadece 10 dakika daha verin. Kimse bize kimlik getirmemiz gerektiğini söylemedi. Çocuklar sadece su ve gitarlarını kapıp evden çıktılar." dedi Filiz Hoca. O esnada Yankı sırt çantasını kurcalamaya başladı.
"Hocam! Kimliğim yanımda!" dedi ve sinirli bir şekilde kartı kızın eline tutuşturdu. Büyük bir sessizlik kapladı her yeri.
"Lütfen itiraz etmeden dinleyin olur mu? Bakın, madem kimliğimi almak için vakit vermiyorsunuz; yarışmaya bir tek Yankı katılıp bizi temsil etse olmaz mı? Cidden kendi şapşallığım yüzünden onu da batırmak istemiyorum." dedim, gittikçe sesim titriyordu.
"Hayır Asel, ne saçmalıyorsun? Sen yoksan ben de yokum."
"Yankı, bir ya da daha fazla aydır bu güne hazırlandığımızın ve ne kadar emek verdiğimizin farkında değilsin galiba? Asıl saçmalayan da sensin!" dedim.
"Asel, senin de söylediğin gibi 'hazırlan' dedi ve ekledi; " 'dığımızın' bunu birlikte yaptık. Bu yüzden sen yoksan ben de yokum."
"Yankı, hayır." dedim ve elimi saçlarımdan geçirerek derin bir nefes aldım.
"Bugün o sahneye çıkmayıp şansını kaybedersen, gerçekten bir daha benimle görüşme. Aylardır verdiğin emek var ortada! Allah'ım bu çocuk lütfen dalga geçiyor olsun, lütfen..." dedim ve arkamı dönüp akan gözyaşımı sildim. Sinirlenince ağlamayı sevmiyorum, özellikle yanımda başkaları var iken.
"Ve sen de lütfen ağlamıyor ol." dedi ve yanıma geldi.
"Asel, en son aklımı kaçıracağım." dedi.
"Sanırım ben senden önce kaçırmış olmalıyım!" dedim.
Filiz Hoca gittiği yerden döndü ve;
"Asel, ağlamanın sırası değil. Tamam seni anlayabiliyorum, ama değmez." dedi ve;
"Şimdi gözünü kapat, seni sakinleştirebilecek bir yöntem biliyorum." demesi ile gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatınca, biraz sakinleşmiş gibiydim. Ama bahsettiği sakinleştirici yöntem bu kadar dandik bir yöntem değildir diye umut ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alo Anonim?
Teen FictionMiss Of Anonim - 1 Kendi halinde, bir o kadar da rahatına düşkün, üç kişilik minik grubu ile mutlu, hafiften de çılgın -hatta belki de çok-, hayatının tek bir dokunuş ile değişebileceğine inanan bir kız; Asel Ayça Elgin! Arkadaşları ile mas...