İyi okumalar, umarım beğenirsiniz <3
"Asel, hemen giyin ve gel. Makyajını rahat rahat burada halledelim. Ayakkabılarını da yanına al, topuklularla yürüme." dedi Filiz Hoca, bıkkınlıkla cevap verdim;
"Hocam daha çok var, ne olur biz gidelim? Sonra hazırlansak?" dedi Yankı ve hızla kapıya doğru koştu. Koşması Filiz Hoca'nın beklemediği bir şeydi, zaten gereksiz bir hareketti, bu yüzden Filiz Hoca şaşkın bakışlarını Yankı'ya çevirmişti.
"Çocuklar! Valla benim başım döndü, gidin giyinin!" Filiz Hoca'nın bu azarı ardından odama girdim ve elbiseyi giydim. Fermuarı kapatmak için büyük bir savaşa girip, galip çıkmıştım. Filiz Hoca saçlarımı halledeceğini söylediği için tokamı çıkartarak yatağın üzerine fırlattım. Odadan çıktım ve salona benzeyen minik yerde, Filiz Hoca'yı beklemeye başladım.
Kısa bir süre sonra Yankı da beyaz gömleği ve siyah pantolonuyla odasından çıkmıştı. Çok geçmeden Filiz Hoca beni yine esir aldı. Oturdum ve saçlarımı geriye atarak yüzümü öne çıkardım.
"Bu elbise benim biraz göbeğimi çıkardı, daha güzel elbiselerim var hocam, bu kadar ısrarcı olmasak mı?" dediğime kahkaha ile karşılık vermişti Yankı.
"Gülmesene!"
"Bu kadar kör olmana gülüyorum, sen zaten hep göbekliydin." itibariyle sinirden kilitlenmiştim, fakat parmaklarımı şıklatarak "Teşekkürler!" dedim. Kapının tıklatılmasıyla birlikte içeri Atlas girdi.
"Atlas olmadan mı hazırlanıyorsunuz? Tanrım..." dedi ve elinin tersini alnına dayayarak gözlerini devirdi Atlas.
"Bir sen eksiktin, sen de gel!" dedim bıkmış ses tonumla. Gelip yanağımdan makas aldı ve gülerek bir şeyler zırvaladı.
"Bari bir işe yara, git de bir şeyler çal, yoksa sıkıntıdan öleceğim." dedim Filiz Hoca saçlarıma su dalgası yaparken. Zaten saçlarımı yarışma uğrunda yeterince yakmışken...
Atlas Carousel'i açmıştı. Ben de bağırarak eşlik ediyordum. Yanımdaki fırçayı alarak onu mikrofon yaptım. Sanki bir rapçiymişim gibi, 'put your hands up, make some noice' diye bağrıyordum.
"Tamam, sana bir daha rap dinletmek yok. Mercy'i dinle ve sus, en azından o hüzünlü. Kır bacağını otur oturduğun yerde." diyerek Mercy'i açtı Atlas. Bu böyle devam ederken, Filiz Hoca beni serbest bırakmıştı. Açılan şarkı ile gözlerim büyürken, sevinç çığlıkları atıyordum.
What Makes You Beautiful...
"Büyük bir hata yaptık." dedi Atlas bana bakarken. Ben ise hem dans ediyordum, hem de bağırarak şarkıyı söylüyordum. Yankı da bana katılmıştı. Atlas ise bizi çekiyordu.
"O lanet kameranı kapat ve bize katıl!"
"Instagram'ıma merhaba diyin!"
"Onu atarsan, seni dövmeden kaç buradan." dedim ve sıradaki şarkıyı ben ayarladım.
"One way, or another. I'm gonna find yeah, I'm gonna get ya get ya..." saçlarımı savurarak bağırıyordum. Yankı ile birbirimizin koluna dolanmış dönerek dans figürleri yapıyorduk. Koşa koşa dolaşıyorduk etrafta. Filiz Hoca ise gülerek arkamızdan geliyordu, ama biz koştuğumuz için bize yetişemiyordu. Atlas kahkahalarla gülerek peşimizden koşuyordu, bir fotoğrafçı edasıyla bizi videoya alıyordu.
Yorulup banka oturduğumuzda, Filiz Hoca ve Atlas yanımıza gelmişti. Müdürü bekliyorduk, buluşmayı isteyen o idi ama bekleyen yine biz olmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alo Anonim?
Teen FictionMiss Of Anonim - 1 Kendi halinde, bir o kadar da rahatına düşkün, üç kişilik minik grubu ile mutlu, hafiften de çılgın -hatta belki de çok-, hayatının tek bir dokunuş ile değişebileceğine inanan bir kız; Asel Ayça Elgin! Arkadaşları ile mas...