YENİ BİR BAŞLANGIÇ

260 20 7
                                    

1 Yıl Sonra

  Yeter Hanım'ın daha doğrusu cici annemin Akıl Hastanesinden taburcu olmasının üzerinden 4 yıl geçmişti. Tedavi olmuş, ilaçlarını düzenli olarak kullanmış ve artık iyileşmişti. Arada atak geçiriyordu fakat çok nadirdi.
Babamla Yeter Hanım kuru bir nikah kıyarak evlenmişti. Toplasan 10 kişiyi geçmeyen davetlilerin hepsi babamın arkadaşlarıydı. Yeter hanımın kimsesi yoktu Charlie dışında nikahta. O da benim zorumla gelmişti zaten.
  İlk başlarda babamın annemden sonra evlenmesini gururuma yedirememiştim fakat sonraları bu duruma alıştım. Üniversite sınavında çok kötü bir sonuç getirdiğimden bir sene daha beklemeyi tercih ettim. Charlie de benden bir kaç puan yüksek almıştı sadece. O da istediği yeri kazanamadı.
  Her şey rayına oturmuş, mutlu bir hayat sürüyorduk. Babam Yeter Hanıma çok aşıktı. Yeter Hanımda babama kör kütük aşıktı , en azından öyle görünüyordu. Biz de Charlie ile sürekli beraberdik. Aramızda kardeşlikten daha farklı ve özel bişey vardı. Aşk olmadığı kesindi fakat ne olduğunu bilmiyordum. Tam anlamıyla bir aile olmasak da sıcak bir yuvamız vardı. Ta ki o güne kadar.
***

  Rüyamın en tatlı yerinde Charlie'nin kalın ve rahatsız edici sesiyle uyandım.
"Hadi kalk artık!"
Gözlerimi araladığımda karşımda Charlieyi gördüm ve yatağımda doğruldum.
"Bir gün beni düzgün bir şekilde uyandıracak mısın acaba?" dedim yorganımı üzerimden atarak.
"Banane senden! Cici annen dedi kaldır kızımı diye. Bayılmıyorum bende seni salyalı bu halini görmeye sabah sabah!" dedi ve kahkaha atarak  kapıyı çarpıp gitti. Son zamanlarda Charlie eskisinden daha fazla sinir olmaya başlamıştım.
***
Yeter Hanım'ın yaptığı omletin mis gibi kokusu geldi burnuma aşağı inince. Sabahları kahvaltı alışkanlığımız çok yoktu babamla. Fakat şimdi Yeter Hanım hergün sabah bize kahvaltı hazırlıyordu. Herkes masaya oturmuş beni bekliyordu. Charlie hariç.
Yeter Hanım beni görünce sandalyesinden kalktı ve "Günaydın birtanem." dedi sevecen sesiyle.
Bende 'günaydın' diyerek masaya oturdum.
Babam şöyle bir etrafına bakındı sonra Yeter Hanım'a
"Tatlım, gazetemi gördün mü?" dedi.
Yeter Hanım çayı bardaklara doldurmayı bıraktı ve şöyle bir etrafa baktı. "Önderciğim ekmek poşetini içinde olması lazımdı." dedi mutfağa gitti. Bu sırada bende ağzıma bir zeytin atmış babamın gazetesinin nerden çıkacağını tahmin etmeye çalışıyordum.
Yeter Hanım mutfaktan döndü ve "Sanırım almayı unutmuşum. Bu aralar çok dalgınım. Antideprasanlar yüzünden." dedi ve kestane rengi saçlarını karıştırdı hafifçe. Yeter Hanımın her hatasını Antideprasanlara yüklemesine alışmıştım.
"Önemli değil. Melodiciğim bana bir gazete alabilirsin değil mi?" dedi ve çayında bir yudum aldı. O an keyifini çıkararak çay içmek istiyordum ama babama gazete almak için masadan kalktım. 
Sonbahar mevsimi olmasına karşın hava hâlâ kış gibiydi. Üzerime haki yeşili montumu giyip dışarı çıktım. Dışarı çıkar çıkmaz soğuk hava yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. Ellerimi cebime katıp bir adım attım fakat ayağım altındaki bir şey dikkatimi çekmişti. Ayağımı kaldırdım ve bir taşın altına konmuş olan kağıdı alıp zarftan çıkardım. Üzerinde Melodiye yazıyordu. Soğuktan dolayı titreyen ellerim yüzünden kağıdı zar zor açtım.

  Melodi,
Benim güzel kuzum. Belki şuan benden nefret ediyorsun seni bıraktığım için ama mecburdum. Sana anlatmam gereken çok şey var bebeğim. Saat 19.00' da Ülkü Havalimanında ol. Ne olursa olsun tam 19.00 da orda ol kızım.
                                         Annen

  Kağıdı cebime soktum hemen. Annem yaşıyordu.
Bunca zamandır annemi öldü olarak biliyordum ama o ölmemişti. Acaba nasıldı, saçlarını hangi renge boyatmıştı, pantolon mu yoksa etek mi giyiyordu, ya gözleri, yeşilin hangi tonuydu acaba?
Gözyaşlarım birer birer yanaklarımdan süzülüyordu. Yanaklarımdaki ıslaklık soğuğun da etkisiyle buz gibi olmuştu. Elimin tersiyle gözyaşlarımı silip yürüdüm.
***
  "Nerden kaldın Melodi?" dedi babam arkasına dönerek.
"E geldim işte baba." dedim anahtarı sehpaya koyarken. Çabucak montumu da çıkarıp astım.
"Hadi gel canım, üşümüşsündür ısın biraz" dedi Yeter Hanım.
Onun üzerime bu kadar düşmesi hoşuma gitmiyor değildi.
***

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin