CHARLİE HAKKINDA GERÇEKLER

719 54 28
                                    

Sinirle indim salona. Benden sonra salona Yeter Hanım da indi.
"Canım, kurabiye yapmıştım. İster misin?"dedi içtenlikle.
Kibarca reddettim onu.
"Ben gideyim en iyisi."dedim.
Yeter Hanım hemen atıldı
"Aaa... Biraz daha dursaydın."dedi. Onu kırmak istemedim. Koltuğa oturup Yeter Hanımla biraz sohbet ettik.
Daha sonra Charlie elindeki telefonu sallayarak "anne doktorun arıyor!" diye bağırdı.
Yeter Hanım biraz telaşlandı ve telefonu Charlie'nin elinden hızlıca aldı.
Yukarıya doğru çıktı telefonu kulağına tutarak.
Charlie gitmeden ona bir soru sordum.
"Yeter Hanım hasta falan mı?"dedim.
Charlie garip bir gülümsemeyle
"Aslında annem hiç iyikeşmedi."dedi ve bir sürü açık kapı bıraktı.
"Nasıl yani?! Sürekli bir hastalığımı var."dedim endişeyle.
Charlie"Geldiğinde kendi anlatsın."dedi ve kendini sıyırıp odasına gitti.
Yaklaşık 5 dakika sonra Yeter Hanım geldi.
"Seni de çok beklettim Melodicim."dedi koltuğa otururken.
"Yok önemli değil. Sağlık daha önemli sonuçta."dedim.
"Aslında öyle çok önemli birşey yok ama bilirsin doktorlar biraz daha titizdir bu konuda."dedi hafif bir gülümsemeyle.
"Bir hastalığınız mı var?"dedim sorgularcasına.
"Yok hayatım. Biraz kırgınlık var üstümde. Grip oldum sanırım."dedi gayet berrak sesiyle.
Geldiğiden beri ne hapşırdı ne de öksürdü. Hasta gibi değildi aslında. Düşüncelerimi duymuş gibi söze giren Charlie
"Hiç hasta gibi görünmüyorsun."dedi- bizi merdivenden dinlemiş olacak ki- merdivenlerden aşağıya indi.
"A Charlie?"dedi.
Charlie gelip koltuğa oturdu.
"Doktor ne dedi annecim?"dedi annecimi vurgulayarak.
"Bir şey demedi oğlum. Dikkat et ve dediğim ilaçları kullan dedi. Merak etme iyileşirim cabucak."dedi biraz gergin bir şekilde.
"Öyle mi? Birkaç ilaçla iyileşebilecek misin? Çok sevindim."dedi imalı bir yüzle. Telefonum çalmaya başladı. İzın isteyip mutfağa gittim.

-Alo baba.
-N'aber kızım?
-İyiyim.
-Sen eve gitmedin mi daha?
-Gidicektim ama Yeter Hanım ısrar edince biraz daha durmaya karar verdim. Birazdan giderim zaten.
-Yeter Hanım geldi mi?
-Evet.
-Ben de yoldayım. Sen daha eve gitme bende geliyorum.
-Saçmalama baba! Kadın seni çağırmadı ki.
-Beni davet etti Yeter Hanim.
-Ne zaman?
-Neyse geldiğimde konuşuruz. Bay.
Telefonu kapatıp salona doğru yöneldim.
Charlie ve Yeter Hanım hareretli bir şekilde konuşuyordu.
Kulak misafiri oldum.

-Herkesin içinde bunu söyleyip durma Charlie.
-Neden? İnsanların senin gerçek yüzünü görmesinden korkuyor musun?
-Neler saçmalıyorsun!
-İnsanları böyle kandıramazsın!
-Kandırmıyorum. Sadece gerçekleri saklıyorum.
-Ama yalan söylüyorsun.
-Ben de bundan hoşnut değilim ama mecburum beni anla Charlie.
-Seni anlayamıyorum!

Beni görmesinler diye odaya geçtim. Beni görünce sustular.
"Kim aradı canım?"dedi Yeter Hanım.
"Babam aradı."dedim.
"Geliyor muymuş peki?"dedi gülümseyerek.
Gerçekten babamı çağırmış demek ki.
"Geliyormuş."dedim ve koltuğuma oturdum.
Bir süre sessizlik hakim oldu salonda. Yeter Hanım ve Charlie arasındaki keskin bakışlar beni korkuttu biran.
Sessizliği bir tıklama sesi bozdu.
Hemen kalkıp kapıya koştum.
Kapıyı açtım gülümseyerek ama kimse yoktu.
Etrafa şöyle bir bakındım. Sonra kapıyı kapattım. Yeter Hanıma "Kimse yok."dedim.
Yeter Hanım
"Belki yanlış duymuşuzdur."dedi sakin ve tuhaf bir şekilde.
Ben kapıyı kapatırken aynı ses bir daha duyuldu.
Herkes birbirine şaşkın bir şekilde bakarken kapıyı tekrar açtım. Yine kimse yoktu.
Yeter Hanım sanki birşeyler anlamış gibi bakarak"Çocuklardır."dedi.
Ne çocuğu acaba?
Kesinlikle bu ses o gizemli kapıdan geliyordu.
Kapıyı elimle göstererek
"Burada biri mi var?"dedim.
Yeter Hanım aceleyle kalktı.
"Ne alakası var. Kimse yok orada."dedi endişeli bir sesle.
Charlie annesine karşı çıkarak
"Ozaman kapıyı aç da biri var mı görelim?"dedi yine imalı sesle.
Yeter Hanım Charlie dönerek asla anlayamayacağım ama anlamlı bir bakış attı.
"Anahtarı yok o kapının."dedi tizleşen sesiyle.
Charlie yerinden kalkarak benim önceden kurcaladığım çekmeceyi karıştırdı. Arkasından Yeter Hanım koştu. Charlie çekmeceleri kurcalamaya devam etti.
"Ne yapıyorsun Charlie?!"dedu bağırarak.
Charlie çekmeceden kafasını kaldırmayarak
"Anahatarı arıyorum. Bakalım biri varmıymış odada."dedi anahtarı odanın kapısının altından attığımı bilmeyerek.
Yeter Hanım ona engel olmaya çalıştı.
En sonunda Charlie anahtarı bulamayınca
"Nereye sakladın?"dedi sinirle.
Yeter Hanımsa ağlamaya başladı.
Yanaklarındam yaşlar birer birer süzülüyordu. Charlie kapıya şiddetle vurdu..
"Ses ver!"dedi odadakine.
Yeter Hanımın yanına gidip onu sakinleştirmek için tuvalete götürdüm.
Yeter Hanım yüzünü yıkarken zil çaldı. İçerden babamın boğuk sesi geldi.
Yeter Hanım aynadaki yüzüne bakıp hıçkırıklara boğuldu. Yüzünü kurulaması için ona havlu peçete uzatırken
"Sakinleşin lütfen."dedim yumşak bir tonda.
Yeter Hanım solmuş yüzünü peceteyle kuruladıktan sonra kılozetin kapığını kapatıp oturdu.
Sakinleşmesini bekledim bir süre.
Gözlerinden aşağıya inen siyah yola bakınca içim cız etti. Bir peçete daha verdim ve yüzündeki makyajı sildi.

"Neden böyle yaptığını bilmiyorum. Onum için endişeleniyorum."dedi burnunu çekerek.
"Neden endişeleniyorsunuz ki?"dedim.
"Çünkü Charlie hasta. Bilinçaltında garip olaylar var. Ve sürekli benim bir katil olduğumu düşünüyor. Ama öyle bir şey yok. O odanın anahtarını gerçekten uzun süredir bulamıyorum. Charlie ise o odada birinin olduğunu sanıyor."dedi ağlamaya başladı.
"O zamam kapıyı açıp ona gerçkleri kanıtlayın. O da kendinin yanıldığını anlar kimsenin olmadığını görünce."dedim.
Yeter Hanım kafasını sallayıp
"Denemedim mi sanıyorsun. O odayı kaç kez açıp gösterdim. Ama inanmıyor. Boş odada bile birilerini gördüğünü söylüyor. Onu daha fazla yıpratmamak için o odayı açıp göstermiyorum. Kendini bizden farklı hissetmesini istemem."dedi ve konuşmasına ara verdi.
"Keşke bana söyleseydiniz? Yardımcı olmaya çalışırdım en azından."dedim Yeter Hanımın omzuna elimi koyup.
"Saol, ama ona öcü gibi bakmandan korktum. Zaten kimse bilmiyor hastalığını sen de kimseye söylemezsen sevinirim."dedi daha devam etmeden
"Merak etmeyin kimseye söylemem."dedim
"Arayan da doktoruydu zaten. Kendinin hasta olduğunu daha kavrayamadı zavallı. Doktor her aradığında benim için aradığını sanıyor. Ben de ona bu şekilde anlatıyorum. Kendini hasta olarak bilmiyor Charlie. Doktordan rica ettim o da bizim bu yalanımıza ayak uyduruyor."dedi acıyla.
"Çok üzüldüm."diyebildim. Sözcükler ağzımda kiltli kaldı o an.
"Sana saçma sapan şeyler söyleyebilir. Nolur anlayışla karşıla canım."dedi.
"Tabii ki anlayıslı davranırım."dedim. Yeter Hanım kendini toplayınca içeriye geçtik.

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin