Baharın Gözünden
Dışarda tek başıma oturuyordum.Gidecek hiçbir yerim yoktu.Ailemden,sevdiğim insanlardan haber alamıyordum.Uyumamaya calisiyordum.Hele bir güneş doğsun öyle kestiririm diye düşündüm. Elbet buraya da gelecekti düşman kuvvetleri....Kaçabildiğim kadar kaçacaktim.Tam soğuk bastirmisken hekim kadın geldi yanıma.
-Seni burada bırakamam kızım hadi kırma beni,Selimden çekiniyorsan o çoktan gitti.
Sahi.Selimden çekiniyor muydum?Bilmiyorum.Onun gözlerine 10 saniyeden fazla bakamıyorum. Kendimi de tanıyamaz oldum iyice.
Daha fazla karşı koyamadim hekim kadına.Evine geldik.Acikmis olduğumu düşünüp önüme bir kase çorba ve ekmek parçası koydu.Gerçekten acıkmıştım.
-Herkes size hekim anne,abla diyo sizin asil isminiz ne?
-Dilek ana de sen bana kizim.Ya senin adin?
-Benim adım da Bahar.Memnun oldum.
-----------------------------------------------------------
Meryemin GözündenKendimi asla affetmiyecegim.....Asla....
Bahar benim yüzüme kaybolmuştu. Onu çok aradım ama bulamadim.Evde kimsenin yüzüne bakamiyordum .Kısa bir not yazdım...
Bu utanç ile burada kalamam.Atiye Teyze çok özür dilerim.Annem hakkını helal et.İnsallah bir gün yeniden utanmadan yüzünüze bakabilirim.
Gecenin karanlığında herkesin uyuduğu bir anda sessizce evden ayrıldım. Sokaklar pek tekin değildi. İşgal kuvvetleri her yeri sarmisti.Ama korktuğumu belli etmemeliydim.
Kendimden emin bir şekilde yürümeye başladım.
Karakol binasında ilk defa farklı bir bayrak görüyordum.Bu benim içimi acitti.Gülme sesleri geliyordu içerden. Bu yaptiklarinin bedelini ödeyecekler..
Karakolun içine girdim.Asker önlüğü duruyordu önümde. Onlari aldim ve kabinlerden birine girdim.Saçlarimi yukarıdan topladım ve şapkanin içine soktum.İlk bakista kimse anlamazdi kimliğimi.
Arkamdan biri seslendi.
-Ne yapıyorsun burada ?Buraya girmek yasak...
-Neden
-Burada mühimmat var.CIK buradan..
-Tamam ..
-Adin ne senin asker?
Ben, şey Pedro.....
-İyi Pedro..Gel eğlence var.
-Hemen geliyorum.
İçeri geçince içki dolu masalarda kendinden geçmiş bir sürü insan vardı. Bir balo tertip edeceklerini anladım. Bu balo İstanbulun işgali onlara göre kurtuluşu için verilecekti ve bu şekilde tüm dünyaya duyurulacaktı.Yeri ve zamani beynime kazimistim.Bu baloyu mahvedecektim.Onlarin eğlencesini kursaklarinda birakacak ve onların yaptigi gibi toplu saldiracaktim.Hiç bir şey belli etmemeye calisiyordum.Az konuşup,çok dinliyor,fazla soru sormuyor bu sayede fazla dikkat çekmiyordum.Anladigim kadarıyla bu bahsettikleri büyük balo yarin idi.
-----------------------------------------------------------
Selimin GözündenBüyük Balo Operasyonu başlasın o zaman.....
-Selim kardeş baloya sen de katılacaksın,yanına bir kavalye bul balo Yarın ....
Kavalye kim olabilir diye düşünürken aklıma biri geldi.Zaten bir süredir de aklımdan çıkmamıştı ki. Bütün bu yaşanan acı olaylara rağmen o kızı gördüğüm anda kalbimde farklı bir duygu hissetmiştim.Onun gözlerinde kendimi görmüştüm.Adını bilmiyordum ama yerini biliyordum...
Dilek Teyzenin evini tuttum.Ne diyecektim ki,hiç böyle bir durum yasamamistim.Ne diyeceğimi bilemedim direk konuya girdim..
-Merhaba...
-Merhaba,selim...
-Ben sizin adinizi bilmiyorum..
-Bahar ben...
-Bahar hanim ben sizden bir şey isteyecektim.
-Yardım edebileceğim bir konu ise seve seve yaparım.Siz benim hayatımı kurtardınız.
-Bir balo tertip ediliyor. işim gereği benim de oraya katılmam gerek. Fakat baloya katılmak için bir kavalyem yok.Siz benim yani sözün özü kavalyem olur musunuz?
Not:Lütfen yorumlarinizi esirgemeyin.....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Bedeli
Historical FictionBIR OSMANLI POLISIYESI Aşk üç şey ister:Emek, Yürek ve Cesaret Ülkesi işgal altında olan genç bir kız ve cesur bir asker.Hayat onların yolunu birbirine bağlamıştı işte. Karanlık bir yüzyıla meydan okuyorlardı. Haklarında verilen karara uymadılar, t...