Deryanın gözleride hayatı gibi kararıvermişti. Bu onun için tam bir yıkım olmuştu. Arthur ise bu durumdan dolayı kendini de suçlu hissediyordu. Henüz Deryanın karşısına bile çıkamamıştı.Derya kendini nezaretteki hekim odasında sanıyordu. Patricia elinden gelen her şeyi yapmıştı fakat değişen pek bir şey olmamıştı. Pek çok hekim çağırmışlardı.En sonunda ortak bir kararla ufak bir ilaç hazırladılar. Deryanın bunu gün içerisinde gözlerine damlatması gerekiyordu. Bu konuda da Patricia ona yardım edecekti. Arthur olan biteni bir süre anlatmamaya karar verdi. Hatice Hanım'ı da yanlarına aldırtmıştı. Deryaya moral olması için. Kızı için her şeyin en iyisi olmasını istiyordu. Bunun için yapamayacağı hiç bir şey yoktu.
-----------------------------------------------------------------
Bahar kardeşi Meleğin durumunu annesine haber vermişti. Ilk olarak mahallenin hekimi olan Necmiye Hemşireye haber verdiler. Necmiye Meleğin şikayetlerini dinledi ve merhem hazırladı. Melegi odada Süheyla Hanıma emanet ederek odadan ayrıldılar. Ardından küçük kızın durumunu annesi ve ablasına anlattı hemşire.
-Ciddi bir hastalık. Elimden gelen her şeyi yaptım fakat bu yeterli olmayacaktır. Onun gerçek bir hekime görünmesi gerekiyor.
Atiye hanım telaşla;
Ne yapabiliriz ki Necmiye? Nereye götüreyim kızımı? O daha çok ufak.
-Kızın durumu mühim. Bu şartlar altında bu ufacık kız en fazla 1 ay yaşar. .
Bahar kardeşinin iyiliği için hemen Selimi ve Hekim Dileği bulmaya gitti. Kaybedebilecegi bir dakika bile yoktu artık. Zorluklara karşı sabırlı ve dirayetli olması gerekiyordu.
-----------------------------------------------------------------
Mustafa Zabit Ibrahimin evinde kalıyordu. Zabit Ibrahim iyi birine benziyordu. Görmüş geçirmiş biriydi. 30 lu yaşlardaydi. Mustafa kafasındaki soruları Ibrahime sordu.
-Sen Borya Vergeni'yi tanıyor musun?
-Onu bu çevrede tanımayan yok.Sen Borya Vergeni'den ne istiyorsun bre Mustafa?
-Bu çok eski bir hikaye. O benden anamı, babamı, karındaşımı(kardeşimi) çaldı. Hayatımı mahvetti. O bana bir hayat borçlu.
-Onu gören yolunu değiştirir. Kimse ona kafa tutmaz çekinir. Her seferinde bir şekilde yaptığı işlerden sıyrılıp hayatına devam ediyor.Sen onun gibi kötü birine benzemessin. Yazık etme kendine Mustafa. -Ben yıllardır dönüp ondan intikam alacağım günü beklerim. Sen onun Nerede ikamet ettiğini bilir misin?
-Bilirim.
- âlâ.Beni Borya Vergeniye götür o vakit. ..
-----------------------------------------------------------------
Meryem bavulunu topluyordu. Istanbul'a dönmeye karar vermişti. Artık burada durmak istemiyordu. Istanbul'u özlemişti.Hem Istanbul'un da ona ihtiyacı vardı. Halen işgal altındaydı. Böyle pes etmek bana yakışmaz diye düşündü. Zehra Hanım ve Ömer Beyden helallik istemek için bahçeye çıktı.
-Ben Istanbula gidiyorum Zehra Teyze, Ömer Amca. Hakkınızı helal edin.
-Kızım ne diye acele ediyorsun bu kadar?
-Gitmem gerek Zehra Teyze.
-Onca yolu bir başına nasıl gideceksin?
-Sen beni merak etme Ömer Amca. Ben bakarım başımın çaresine.
-Olmaz öyle kızım. Ben seni bir başına bırakamam.Bizim bir tanıdık var. Makbule Hanım. O da Istanbula gitmek isterdi nice vakittir. Madem bu kadar gitmek istersin seni onun yanına götürelim.
Meryem daha fazla üstelemedi. Bu fikir ona da uygun gelmişti.
-----------------------------------------------------------------
Bahar bu soğuk ve yağmurlu hava da Selimi arıyordu. Sırılsıklam olmuştu. Tam ümidini kaybettiği anda Selimi bulmuştu. Kardeşi için bir tek ondan yardım isteyebilecegini düşünüyordu.
-Sonunda seni buldum Selim.Saatlerdir seni arıyorum.
-Senin burada ne işin var Bahar? Bak sırılsıklam olmuşsun. Hasta olacaksın.
-Beni boşver .Seninle konuşmam gereken çok mühim bir şey var.
-Şimdi olmaz Bahar. Çok mühim bir işim var.Daha sonra konuşalım.
-Beni dinlemen gerek.Hemde hemen.
-Bak Bahar bu elimdeki kutu da çok önemli bir şey var. Hemen sahiplerine götürmem gerek.
-----------------------------------------------------------------
Borya Vergeni'nin konağında her günkü gibi yine bir telaş hakimdi.Borya Vergeni bölgenin en güçlü adamlarından biriydi. Bu dünya da onun için sadece 2 önemli şey vardı. Eşi Anna ve kızı Natalya. Eşi uzun zaman önce rahatsızlanmıştı. Anna'nın her zaman zayıf bir bünyesi olmuştu. Her gün farklı bir hekim geliyordu fakat hastalığı için henüz bir şifa bulamamışlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Bedeli
Historical FictionBIR OSMANLI POLISIYESI Aşk üç şey ister:Emek, Yürek ve Cesaret Ülkesi işgal altında olan genç bir kız ve cesur bir asker.Hayat onların yolunu birbirine bağlamıştı işte. Karanlık bir yüzyıla meydan okuyorlardı. Haklarında verilen karara uymadılar, t...