Atiye Hanım duyduğu sözler karşısında şok oldu.
-Sen Bahar ı nerden tanıyorsun?
-Abisi tanıştırdı
Atiye hanım biraz duraksadı. içeri Bahar a sordu.Meryem kapıda David ı gördü. ..
-Bahar bak David gelmiş.
Bahar o an anladı. Abisinin arkadaşıyım dediği kişi Selim di. Selim i ele vermemesi gerekiyordu.
-Hoşgeldiniz David bey..
-Hoş buldum Bahar. içeri girebilir miyim?
-A tabi içeri girsene.
Meryem de lafa katıldı.
-Şuan Selim abi evde yok.Yani ona geldiysen
-Yok hayır ben hepinizi görmeye geldim. Bu hanfendiler kim?
Bahar biraz panik yaptı.
-Dadılarımız.Atiye hanım benim Süheyla hanım da Meryem in dadısı.O iki küçük kız da dadımın kızı Melek ve Merve....
-Memnun oldum bayanlar. ..
-Siz burayı nereden buldunuz David bey?
-------Flashback David in yüzünde patlar. ---
Meryem o gün valiliğe gittiği zaman David ile karşılasmıştır.David Meryem i takip ederek evlerinin nerede olduğunu öyle öğrenmiştir.
-Yakınlarda bir işim vardı oradan biliyorum. .
David a bir şeyler ikram ettikten 2 saat sonra David izin istedi .
-Selim e selam söyleyin lütfen. .
Mutlaka söyleriz dedi Meryem. David evden gider gitmez olanı biteni anlattı Bahar ve onlardan da rica da bulundu bu sırrı saklamaları için.
Durumları iyi olduğu için güzel bir evde yasıyorlardı. David a bir şey belli etmediler.
-----------------------------------------------------------------
Meryem aynı gece tekrar Valilik binasına gitti. öldürülüceklerin listesi David ın odasındaydı.O odaya gizlice girmesi gerekiyordu. O listeyi muhakkak almalıyım diye düşündü.
Valilik binasının önünde 2 tane asker vardı. Onları atlatmak kolay oldu. Valiliğin önünde bir kedi sayesinde içeri girdi.
Koridorlar karanlıktı. David ın odasına girdi. Kapı açık bırakılmıştı. Masanın üstünde duran listeyi hemen cebine attı. Tam çıkacaktı ki içeri David girdi.Hemen odadaki dolabın içine gizlendi.
David içki içiyordu.
-Nereye koydum bu listeyi? Az önce buradaydı....
Diye söylendi. Masanın altına bakıyordu. Tam o esnada Meryem dolaptan çıktı ve kaçmaya başladı. David ise kaçan birinin olduğunu gördü ama kim olduğunu görmedi. ..David kaçanın peşinden koşmadı.Pek hali yoktu. Meryem David i atlatmıştı ama binadan nasıl çıkacağını bilmiyordu.
.Gün doğmadan eve gitmesi gerekiyordu. Koridordaki masada duran Çakmak ilişti gözüne. Çakmak ile masayı ateşe verdi ve oradan binanın çıkış kapısına geldi. Bütün görevliler oraya toplanmıştı ve o sayede kaçabildi. .
-----------------------------------------------------------------
Ertesi gün Meryem bu listeyi bölgede ki eski Osmanlı polisiye merkezine getirdi.
Oranın başkanı olan Şemsi bey kendisini tebrik etti ve onu bir ekibin içine dahil etmek istediğini belirtti.Meryem bu teklifi seve seve kabul etti. Artık o da bir Osmanlı polisi idi.Ekibini öğrenmek için yarın sabah erkenden oraya gelmesini istedi Şemsi bey.O da öyle yapacaktı. ...
---------------------------------------------------------------
Selim sabah erken saatinde dışarıya çıktı. Çarşıyı kontrol edecekti. Atiye hanım da Bahar ı evde eksikler olduğu için çarşıya göndermişti. ..Bahar Selim in yanına gitti..
-Meraba Selim
-Meraba Bahar ...Nasılsın? Ters Bir durum yok inşallah?
-iyiyim. Aslında bir durum var. Geçen gün David bizim eve geldi.
-Sizin evi nasıl bulmuş ki?
-Bilmiyorum ama David bizim Peşimizi bırakmayacak gibi gözüküyor. Seni sorup duruyor.
-Bu işi çözmemiz lazım. Bir ara Meryem sen ben konuşalım bu konuyu. Kusura bakmayın. Benim yüzümden zor durumda kalıyorsunuz. ..
-Ne kusuru ? Sen benim yani bizim hayatımızı kaç kere kurtardın! .
-Merhaba
Bu ses Komutan Jordan'in kızı Emily e aitti.
-Nasılsıniz?
-iyiyiz Emily sen ?
-Bende iyiyim Bahar.Senle biraz özel konuşabilir miyiz?
Bahar şaşırmıştı ama olur dedi. ..Biraz yürüdüler.
-Bak Bahar beni öyle şımarık aptaptal bir kız sanma. Sana bir şey sormak istiyorum.
-Seni dinliyorum Emily.
-Ben abini seviyorum ve duygularımda ciddiyim. Sana danışmak istedim. Abinin görüştüğü biri var mı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin Bedeli
Ficción históricaBIR OSMANLI POLISIYESI Aşk üç şey ister:Emek, Yürek ve Cesaret Ülkesi işgal altında olan genç bir kız ve cesur bir asker.Hayat onların yolunu birbirine bağlamıştı işte. Karanlık bir yüzyıla meydan okuyorlardı. Haklarında verilen karara uymadılar, t...