BÖLÜM 3 : DÜNYA'NIN EN ESKİ UYUŞTURUCUSU "AŞK"

711 69 5
                                    

Bölüm Şarkısı : İkiye On kala - Bir Bilene Mi Sorsak ? | " Bir bilene mi sorsak uyumanın belli bir yöntemi, var mıdır ya da bunlar normal durumlar mıdır? "

Çarşamba öğleden sonra 5:02 – Eve Geldikten iki gün sonra...

Gözlerini yavaşça açtı. Karşısında erkek kardeşi Erinç şaşkın ve sinirli şekilde bakıyordu Ecrin'e.

"Nihayet uyandın." dedi sesindeki telaşı yatıştırmaya çalışırken Kayra.

"Yalnızca bir kaç saat oldu yatalı."

"Bir kaç saat değil iki gün." dedi Erinç. "Uyuşturucu falan mı kullanıyorsun? Ya da zehirlendin? O avlara katılmamalısın. Neyse bunu sonra konuşuruz. Babamın telefonlarına cevap vermediğin için epey endişelenmişler. Yarın eve geliyorsun değil mi?" dedi Erinç.

O bunları derken Ecrin şaşırmış şekilde bakıyordu kardeşine ve doğrulup oturdu kanepe de"İki gün mü? Bugün günlerden ne?"

"Çarşamba" dedi Kayra.

"Niye hiç uyandırmadın?"

"Uyanmamışsın. Dediğine göre?" Dedi Erinç.

"Evet uyanmadı. Ve şu haline bak hasta gibi duruyorsun." Dedi biraz Erinç'in ona inanmamasına içerleyerek.

İç çekti Ecrin."Kendimi çok yorgun hissediyorum." Ağzına yine, Gökçe'nin kanının tadı geldi. Bu tuhaftı. Daha önce böyle bişey olmuş muydu? Önceki yaşamda ki anılarını sorguluyordu. Anımsamıyordu, böyle bir şey.

Telefonunu aldı. Bir kaç mesaj ve babasından, kardeşlerinden, annesinden çağrılar vardı.

"Ecrin, bir doktora görünmen gerek." dedi Erinç.

"Pazartesi giderim, aile doktoruna."

"Sen ertelersin şimdi gidelim beraber, hadi."

"Yok, iyiyim ben. Pazartesi giderim. Şimdi yapacak işlerim var zaten" diyerek mesajlarını okumaya başladı; <<Olur. Senden haber bekliyorum o zaman>> yazmıştı Gökçe. cevap yazdı ona; <<Bir kaç gündür hastaydım bu akşam yemek yiyelim mi?>> yazıp gönderdi. Diğerleri üniversitede ki diğer mesai arkadaşlarındandı. Sınavların cevaplarını koyması gerekiyordu internetten sisteme. Bu sırada Kayra, Erçin'ne kahve ikram ediyordu. Onları izledi bir süre Ecrin. İlk kez, erkek kardeşiyle bir kadının arkadaşça bu kadar iyi anlaştığına şahit oluyordu. Kalktı yerinden Ecrin banyoya doğru yürüdü. Uzun süre yalnız yaşamış insanların yaptığı gibi, hiç bir şey demeden duşa girdi. Ve her varlık gibi, duşta düşündü, Gökçe'yi, yarın ki aile toplantısını, kendini, sanki damarlarında ki kan Gökçe'yi istiyordu başka hiç kimseyi değil. Sanki , Gökçe' olmazsa ölecekmiş gibi. Duştan çıktı. Odasına geçip giyindi, seslere bakılırsa Erinç hala evdeydi. Salona geri döndü.

"Sen hala gitmedin mi?" dedi Ecrin erkek kardeşine.

"Çok misafirperversin. " dedi sırıtarak Erinç.

"Sen misafir değilsin, kardeşim."

"İşte tam da bu yüzden gitmeme gerek yok bence. Baksana Ecrin, yarın Kayra'da gelsin. Ev arkadaşını tanımak isteyeceklerdir." dedi Erinç. Kayra'nın yüzüne belli belirsiz bir gülümseme yayılmış gibi oldu.

"Kayra mı? Olmaz."deyince Ecrin, o belirsiz gülümsemenin yerini, belirsiz bir hüzün aldı sanki. Ecrin, hızlıca düşünmeye başladı. Kayra insandı. Ailesi vampir. Onu işaretlemdiği için kurallar gereği Kayra'yı kim tavlarsa onun sorumluluğuna girerdi. Üstelik Kayra vampir olduğunu biliyordu, ve ailesi Kayra'nın bunu bildiğini öğrenirse, bir yaygara koparmakla kalmayacaklar aynı zaman da Kayra'nın bekaretini - bekaret derken kanının bekaretinden bahsediyoruz- alması için Ecrin'e baskı yapacaklardı. Ecrin, kendine bir kural koymuştu, asla arkadaşlarının kanını içmeyecekti. Çoğu vampir geleneği söz konusu olduğunda Ecrin başına buyruk davranırdı. Sanırım yarı kurt olmasından kaynaklanıyordu bu. Sahi, Kayra kurt olduğunu da biliyordu.

KARA KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin