Bölüm 13 : 13. AV MEVSİMİ KUTLAMALARI

650 53 4
                                    

Bölüm Şarkısı : Oscar and The Wolf - Strange Entity | "So tie me back to my bones. Collect your love and mend ma heart. / Öyleyse beni kemiklerime geri bağla. Aşkını topla ve kalbimi onar. "

Gökçe'nin abuk sabuk çığlıkları arasında, Ecrin soğuk suyu açıp, Gökçe'nin kafasına tuttu. "Oda servisi şu anda kim bilir ne düşünüyor." diye geçirdi içinden Ecrin. Gökçe'nin koluna sertçe vurmasından kendine geldiğini anladı ve soğuk suyu kapattı. Gökçe nefes nefeseydi, biraz soluklandıktan sonra;

"Bu haksızlık! Gözlerini bağlamıştım ve sen bakıyorsun."dedi Gökçe, ve Ecrin'e doğru döndüğünde tişörtü hala gözlerindeydi ve bakmış olması mümkün değildi.

"Bakmıyorum."dedi Ecrin, bıkkınlıkla ve devam etti. "Ben vampirim unuttun galiba? Sezgilerim ve reflekslerim normal bir nefreinden on kat daha kuvvetli."

Gökçe bir kahkaha attı bu sırada havluyla vücudunu sarıp içeri yatağa geçmişti. "Biliyor musun bu komik. Lain Kurallarını bilmiyorsun ama kendi özelliklerini biliyorsun."

"Klan kurallarını önemsemiyorum. Hepsi bu." diyerek umursamazca cevapladı onu Ecrin.

"Kendini önemsiyorsun?" dedi şaşırmışçasına sorarak Gökçe.

"Herkes kendini önemser. Duyguları başkaları tarafından incitilmemişse." dedi düşünceli kişilere özgü çıkan o ses tonlamasıyla.

"Her neyse, ne zaman geri döneceğiz?" diye sordu konuyu değiştirmek için Gökçe.

"Niye acele ediyorsun bu kadar?"dedi Ecrin, aslında bu sorunun anlamı, "Neden konuyu değiştirdin?" diye sormaktaydı.

"Av Mevsimi... Kaçırmak istemezsin." dedi bilmiş bir havayla Gökçe. ve bu cevabın anlamıda. "O konuyu kesinlikle şu an konuşmayacağız Ecrin." demekti.

"Gözlerimi açabilir miyim artık?" dedi Ecrin sakince banyo kapısında dikilirken.

Bir iç çekti Gökçe. Ne cevap vereceği konusunda kararsızdı. Biraz duraladı. Ecrin'e baktı, cevap vermesini beklediği açıktı. Niye bu kadar sabırlı ve kibar davranıyordu ki? Bir cevap vermesi gerektiğini biliyordu ama ne diyeceğini bilmiyor gibiydi. Konuşmak için ağzını açıyor sonra tekrar kapatıyordu Gökçe.

"Pekala, Sen giyinene kadar gözlerimi açmayacağım. Dolapta Ceylin'in kıyafetleri vardır. İstediğini al ve giyin bir an önce, sıkıldım." dedi Ecrin çok ciddi bir ses tonuyla.

"Kızmayacağından emin misin? "dedi Gökçe ayağa kalkıp, Ecrin'in yanına doğru yürürken.

Ecrin bir iç çekti. Konuşmak için ağzını açtı ama o tek bir harfin sesini bile çıkartamadan, Gökçe gözündeki tişörtü alarak dudaklarını, Ecrin'in dudaklarına değdirdi. Kısaca bir an titredi Gökçe, bir an sonrasında da biraz tereddüt etti. Sonra öpmeye başladı. Ecrin'in hafifçe aralanan dudaklarının arasından dilini ağzının içine soktu. Ecrin'in ağzının içinde keşfe çıkarken, gözlerini kapattı Gökçe. Kendi hislerini dinlemek istercesine ağır ve derin dil hareketleriyle dolaşıyordu.

Ecrin, Gökçe dudakları dudaklarındayken şaşkınlıkla, kımıldamadan Gökçe'yi bekledi. Sanki en ufak hamlesi Gökçe'yi ürkütmesine neden olacak gibi hissediyordu. İki eli yanında, hazır olda bekleyen bir asker gibi bekliyordu. Derin bir nefes aldı, Gökçe'nin belli belirsiz titremesini hissedince... Sonra tuttu nefesini... Çünkü Gökçe'nin tereddüt ettiğini anladı. Neyse ki Gökçe devam etti... Nefesini tutarak ve nefessizce Gökçe'nin rahatlamasını bekleyerek durdu bir süre Ecrin. Sonra bıraktı kendini, ellerinden biri şimdi Gökçenin ensesinden saçlarına dolanırcasına yavaş hareketlerle Gökçe'yi kendine çekiyordu. Diğer elliyse tam Gökçenin sırtına gidecekken, Gökçe'nin ellerine kenetlendi.

KARA KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin