"SAYFAYI ÇEVİR"
Bölüm Şarkısı: Zaho - Toutner La Page | "Je laisse la vie m'emporter, je laisse ma plume me porter, c'est pas si facile de tourner la page. / Hayatın beni almasına izin veriyorum,Sayfayı çevirmek o kadar kolay değil. "
(Günler öncesi. Lesdimtisasların evi.)
Gümüş kanlıların saldırısının hemen ardından, Erinç, Efsa ve Eflin ellerinde hala çekirdeklerle salonda onları bekleyen, cadılar ve vampirlere doğru yürüyorlardı. Önlerinde ise Ecrin ve Gökçe vardı. Salona girdiklerinde;
"Tamam bu olayı kısa geçiyoruz. Bir hafta içinde evleniyorsunuz." dedi Gökçe'nin babası Yağmur Lesdimtisas.
"Ve bunun için, geleneklere bağlı kalacak büyüklükte bir düğün olmayacak, daha sonra tekrar yaparsınız." dedi Ecrin'in annesi.
"Şimdi kehanetin geri kalanını size de söyleyelim. Ve bir an önce gümüş kanlılar için tedbirleri arttıralım." dedi Ecrin'in babası.
"Kehanete göre, ejderhaya dönüşebilen bir cadı - bu Gökçe oluyor- gümüş kanlıların lideri olacak, Dünya'ya kaosun ve karmaşanın hakim olmasını sağlayacak, tabi eğer kara klanın ikiz vampirlerinden biri bu cadıyı öldürmezse, ve güç dengesi için de ikizlerden birinin ölmesi gerek. Bu vampirlerin bildiği kehanet. Cadıların kehaneti ise daha farklı." diyerek sustu Mehmet Almus. Cadılardan birinin devam etmesini bekleyerek.
Devam eden Gökçe oldu, boğazını temizleyip, sesine heycan ve çekinme karıştırarak konuşmaya başladı:
"Bana genç kızlığımdan beri her ayın ilk Cuması bir mektup gelirdi." dedi ve dönüp solunda ki Ecrin'e baktı. "Bunu sana zaten söylemiştim." dedi ve salondakilere dönerek devam etti. "Bir kurt kadından hamile kalacağımla ilgili... Ve tüm cadıların bildiği gibi, gümüş kanlılar İsrafil'in kamburundan tekrar dünyaya düştüklerinde, Ejderha prenses onlara esir düşecek ve onlardan biri olacak, ancak bu olmadan ejderha prenses bir vampir ile çocuk yapmalı. Dünya'nın kötü kaderini, cennetin saf güzelliğine dönüştürecek tek çocuk bu, denir." dedi Gökçe, ve yutkunarak kafasını önüne eğdi. Ecrin , Gökçe'nin elini sıkıca tutup, muzipçe salondakilere gülümserken, Ceylin, "Ah, hayır abla, biraz dramatik olsan nolur?" diye yüzünü ekşiterek mırıldandı. Yüzünü tek ekşiten o değildi. Ecrin'in annesi de aklından geçenleri okumuş ve aynı tepkiyi daha sessizce vermişti.
"E bize müsade o zaman." dedi Ecrin, Gökçe'yi çekiştirerek Gökçe'nin odasına götürürken.
"Ne?" dedi Gökçe, aslında anlamıştı da anlamamazlıktan geliyordu.
"Nereye?" dedi Efsa, cidden anlamamıştı.
"Çocuk yapacağız, nikahı bekleyemeyiz öyle değil mi? Hem nikahı, cadılar kıyacak, adetlerimiz böyle ve bunun içinde ormana gitmek gerekli, med-cezir döneminde ve buna daha yedi gün var, gümüş kanlılarsa durmadan saldırıyorlar." dedi ve hızla Gökçe'yi omuzuna alıp , onun odasına girip kapıyı kapattı ve Gökçe 'yi omuzundan indirdi.
"Çocukları sevmiyorsun sanıyordum?" dedi Gökçe.
"Sevmiyorum, çok gürültü çıkartıyorlar ama sessizlerkende çok tatlılar. Ve bir şey daha..." dedi Ecrin, üzerindeki eşofman üstünü çıkarırken. "
Efsa, Ecrin ve Afur Şu an geçmişte ki Ecrin ve Gökçe'nin yanındalardı. Ecrin, Afur'a dönüp öfkeyle bakarak, "Bu kadar geriye almamalıydın çıkar bizi!" dedi. Afur, bir zaman perisiydi. Zamanı sınırlı sayıda geri alabilirdi. Zamanı geri alabilen bir cadı kadar etkili olmasa da ve bazen yanlış zamana ve yere ışınlasa da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KAN
VampirYarı Kurt ve Yarı Vampir bir melezin, cadılarla dansını anlatırken kendini kadim bir Gümüş Kanlı Savaşının içinde bulacaktır. İki genç kadın ve aralarında başlayan bir aşk - savaş çıkmazı.