KARA KAN

Bölüm 23 : ESKİ AŞKLAR VE TANRILAR

Bölüm Şarkısı : Dark Vampire Waltz Music - The Last Dance | Düzenleyen : Peter Gundry

Pekala, değerli okuyucularım bu bölümü oldukça deneysel bir biçimde kurguladım. Bu bölümü müzikal bir şekilde yazmaya çalışacağım. Bu sebep ile bahsi geçen şarkıların adlarını buraya yazacağım. Böylece, eğer isterseniz. Okumaya başlamadan önce onları müzik listenize ekleyebilir ve sözlerin geçtikleri yerlerde dinleyebilirsiniz. Umarım boyumdan büyük bir işe kalkışmamışımdır. İyi okumalar dilerim.

1. Savage Garden - To The Moon & Back
2. Lisa Origliasso (Dead Cool Dropouts) - Shallow (Solo)
3. Katy B , Craig David, Major Lazer - Who am I
4. Chris Isaak - Wicked Game
5. Sting - Shape Of My Hearts
6. Anastacia - Heavy On My Heart
7. Reamonn - Moments Like This
8. Brandon Flowers - Playing With Fire (Aslında bu şarkıyı Dorlion Daughter Kitabı için saklıyordum.)

Keskin vampir gülümsemesini bozmadan, bir adım yaklaştı Amelles'e Ecrin. Eğer kelimeler, keskin birer demir parçası olsaydı ancak bu kadar keskin bir etki bırakabilirdi bir kurt adamın üzerinde... "Yanılıyorsunuz, o benim değer verdiğim bir arkadaşım." dedi tane tene çıkan kelimeleri pürüssüz bir vurguyla söyleyerek.

"Peki ya Ervin Natpos?" dedi Amelles, korkusunu yüzündeki gülümseme ile maskeleyip, gözlerinden atamazken. Korkuyordu çünkü ileri gidiyordu. Bir kurt prensesinin özel hayatına onun gibi bir kurt şovalyesi karışamazdı. Ancak, bilmek istediği şeyler vardı Amelles'in. Bilmesine imkan verilmediği ve bilmek için yanıp tutuştuğu bir şey... Ve bunun için attığı ilk adım başarılı olmuştu, kurt prensesin dikkatini çekmişti. Şimdi ikinci adımdaydı sıra, söylendiği gibi Ervin Natpos ile bir ilgisi var mıydı? Lanet olası vampir genleri, kurt prensesin yüzünde tek mimik oynamasına izin vermiyorlardı.

Vampirler iyi yalancılardı... Kurtlarsa aşırı dürüst... Bu ikilemin ortasında ise Ecrin Vellas vardı. Hareketleri önceden tahmin edilemez bir melez yaratık. Amelles, kısacık bir an bir şey gördüğünü sandı, Ecrin'in gözlerinde... Fakat o kadar kısaydı ki... Emin olamadı... Ecrin'in yarı vampir olmasının onuruna, vampirlerin dansı, vals müziği başladığında, şık bir reverans ile elini Ecrin'e uzattı Amelles... Herkes onlara bakıyordu... Vals...Kadim Viyana'nın dar ve karanlık sokaklarında bir ölümlüye aşık vampirin sessiz seranatıydı aslında...

Ve şimdi Ecrin Almus bu aptal kurt adamla, herkesin içinde vals mi yapacaktı? Bunu yaparsa, babasının yine evlenmeleri konusunu gündeme getirebilirdi. Ve görünen o ki tüm kızıl kurt klanı onun vals yapmasını bekliyordu. Amelles karşısında reverens yapmış ve elini uzatmış onu bekliyordu. Salonda her geçen saniye gerilim artarken Ecrin bu işten nasıl sıyrılacağını düşünüyordu."Her zaman başka bir seçenek vardır." diye söyledi içinden Ecrin.

Ve o sırada gözlerine ona baktığı bariz olan bir çift gözle karşılaştı Ecrin. Diğerlerinin aksine sabırla ve gergin bir şekilde bakmıyordu bu kahverengi gözler ona, daha yumuşak ve daha çok ne yapacağını merakla beklercesine bakıyordu. Ecrin hızlıca salonda gözleriyle kız kardeşi Ceylin'i aradı ve ona en uzak köşede babası ve bir kaç kurt adamla onu izlerken buldu kız kardeşini. Parlak bir vampir gülümsemesi yolladı Ecrin, kız kardeşine. Ve içinden "Evet işte diğer seçenek." dedi. Saniyeler içinde Ceylin, onun ne yapmak istediğini anlasa da buna engel olabilmek için vampirde olsa oldukça uzaktaydı. Hem neden engellesindi ki? "Ah, doğru!" dedi Ceylin içinden. Gökçe, Ecrin'i Ceylin'e emanet etmişti. "Umarım kurtların, vampirlerin cazibesine karşı bağışıklıkları vardır." diye geçirdi içinden Ceylin. Ablasının yaptıklarını izlerken...

Vampir çevikliğiyle, Ecrin hızla Amelles'i geçip çaprazında ki, kahverengi gözlerlerin sahibinin yanına gitti ve sol elini beline koyarak, sağ elini uzatarak selam verdi. Ve kahverengi gözlü kızın ona cevaben hareket etmesini beklemeden elinden ve belinden tutarak kendine çekip vals yapmaya başladı.