Bölüm Şarkısı : Evanescence - Use My Voice
Dağların zirvelerindeki mağaralara saklanan kurtlar... Ormanın derinliklerinde kadim ağaçların kovuklarına kaçmış cadılar... Cinler ışık kadar hızlı... Ve vampirler... Son direnişte!
"Yaran daha da kötüleşiyor ibi Ecrin, bence artık diğerlerine söylemelisin. Seni döngüye sokmalılar." dedi iç çekerek Eflin. ve Ecrin ayakta kas katı dikilirkentekrar bu derin yarığı dikmeye çalışıyordu elleri kan içinde, ve her defasında tekrar patlıyordu dikişler.
Ecrin'in vampir hisleri odaya birinin girdiğini hissetti. Aniden arkasında kalan oda kapısına dönmek istemedi. Hem Elfin'e zorluk çıkarmış olurdu hem de ani hareketler onu neredeyse acıdan göz yaşı döktürecek kadar can yakıcı oluyordu.
"Sana ne oldu!" dedi dehşete kapılmış kısık sesiyle Gökçe ve şaşkın iki yüz ifadesinden ses çıkmayınca hırsla hesap sordu. "Bana nasıl haber vermezsiniz?!" Ablası Aflin'in elinden iğne ve ipliği aldı. Parmak uçlarını gezdirdi Ecrin'in yarasında, okşar gibi usul usul... Ve dikmeye başladı.
"Hala cevap bekliyorum ikinizden de..." dedi Gökçe ağlarken.
"Ben dedim söylemeyelim diye. Çünkü önemli değildi." dedi yutkunarak Ecrin. Derisine geçen kalın iğne ve iplikten değildi yutkunması. Gökçe ile arasındaki ilişkinin zaten olduğundan daha kötü olacağına dair çekincesiydi.
"Çocuklarımızla buluşmadan ölemezsin Ecrin Vellas Almus! Döngüye de giremezsin, yasaklıyorum!" dedi sert çe iğneyi , Ecrin'in adeta zırh gibi olan derisine geçirirken.
"Ama döngüye girmeli Gökçe!" diye itiraz etti Gökçe'nin ablası Eflin.
"Dönemez! Biz bu haldeysek kim bilir Efsa ve Ceylin dahası çocuklarımız ne haldeler? Ya onların eline geçmişlerse?!"
"Onların eline eçselerdi, çoktan bilirdik." dedi dişlerini sıkarak Ecrin.
"Ben çocuklarımı istiyorum! Dünya umrumda bile değil!"
"Yarası iyileşmiyor Gökçe." dedi iç sıkıntısı ifadesiyle Eflin.
"Annen ve ablana gösterdin mi?" diye sordu Gökçe.
"Hayır. Sadece üçümüz biliyoruz. Kimseyi endişelendiremem Gökçe. Ben varisim. Herkes çekildi... Bu evdekiler son savaşçılar... Teslim olamayız biliyorsun."
"Peki, en son ne zaman taze kan içtin, hayvan kanından bahsetmiyorum." dedi Gökçe yaranın son ucuna omzuna düğüm atarak, dişleri ile ipi koparırken.
"Savaştayız... Vaktim yok..." dedi Ecrin.
"Abla, sen gidip evdeki herkesin gidip kendilerini saklamalarını söyler misin? Yeni karar bu." dedi sakince Gökçe. Eflin gözlerini Ecrin'e dikti hareketsiz durarak.
"Kraliçeniz olarak emrediyorum Eflin Lesdimtisas!" dedi sertçe ve Eflin odayı terk edip, kendisine denileni yapmaya gitti.
Gökçe Ecrin'in önüne doğru yürüdü yüz yüze gelmek için. Ecrin'in uzaklara dalmış bakışını kendi üzerine çekmek için, çenesinden tutup parmak uçarı ile hafifçe kendine çevirdi. üzerindeki tişörtü çıkardı ve boynunu açığa çıkarmak için kafasını sağa yatırdı. Ecrin onun ne yaptığını anlayarak gülümsedi.
"Hayır Gökçe... Hayır sevdiğim... Bu defa peri tozu bile kurtaramaz bizi... Üstelik peri tozumuz bile yok..." dedi vampir gülümsemesi ile.
Ve Gökçe uzun süredir ilk defa onun gülümsemesine o muhteşem gülümsemesi ile karşılık verdi.
"Çocuklarımı tek başıma bulamam. Arkamı kollayacak bir vampire ihtiyacım var." dedi gülümseyerek Gökçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KAN
VampireYarı Kurt ve Yarı Vampir bir melezin, cadılarla dansını anlatırken kendini kadim bir Gümüş Kanlı Savaşının içinde bulacaktır. İki genç kadın ve aralarında başlayan bir aşk - savaş çıkmazı.