Sabah yine erkenden kalkıp hazırlanmaya başladım. Bu defa kendimi temsil eden kıyafetler giyecektim. Lacivert bir dar kot üstüne v yaka siyah bir bluz giydim. Kirpik diplerimden ince bir eyeliner çekip dudak balım sürdüm ve dalgalı saçlarımdan bir tutam örüp taç gibi görünmesi için başımın üstünden geçirip tel tokayla tutturdum. Artık hazırdım. Çantamı alıp kahvaltı için aşağı indim. Çantamı kapının önüne koyup mutfağa daldım. "Herkese günaydın. " dedim şen şakrak bir sesle."Vayy. Melis, okula gitmeden önce böyle mutlu. Ilk defa!" dedi şaşırarak.
"Evet çünkü arkadaşlar edindim. " diyip sandviç ekmeği aldım. Ekmeğin arasına domates ve salam koyduktan sonra birazda ketçap sıktım.
"Kimmiş o arkadaşlar?"
Omuz silktim ve dolu ağzımla "Koray. " dedim.
"Sadece Koray mı?" diyip kaşlarını çattı.
Şöyle bir düşündüm. "Şey, Su Elementi dersinde Esra adında bir kızla tanıştım. Bir kaçtane de düşman edindim. Ama seçmeli derste bir kaç arkadaş edinebileceğime inanıyorum. Dans dersini seçeceğim. "
Babamın kaşları iyice çatılmıştı. "Düşman mı edindim dedin sen? Melis bak kimseyle kavga etmek yok..."
Gözlerimi devirdim. "Tamam baba tamam. Ama bana sataşırsa döverung. Hatta ağzına vurarung. " diyip kıkırdadım. O ise gözlerini devirip "Töbe töbe. " dedi.
Sandviçimi yerken bir yandan da meyve suyu içmeye başlamıştım. Annem içeri, "Günaydın. " dşyerek girince karşılık olarak "Gonaydoon!" diye bir ses çıkardım.
Kafama vurup "Ağzını ayırmadan ye, aç şey seni!" diye söylendi.
"Karışma kıza, yesin işte! Yaşıtları gibi kuru bir şey mi kalsın..." diyerek annemi azarladı babam.
Annem babama dönüp ellerinizi yana kaldırdı, "Aman hemen de kızını korur!"
Hemen söze atladım. "Koruyacak tabi! Ben bu adamdan çıktım. "
Annem gözlerini kocaman açtı, "Seni ben doğurdum be!"
Yüzüme bir piç gülüşü ekledim ve "Bu adam olmasa doğuracak bir çocuğun olmazdı!"
"Bana bak," diyip ayağını havaya kaldırıp terliğini eline aldı. Hemen ayağa kalkıp babamın arkasına geçtim. "Senin dilin fazla uzadı gene!"
"Tamam Nur sakin ol. " dedi babam.
"Etme eyleme gözümün nuru. " diyip kıkırdadım.
"Bak hala konuşuyor... Murat çekil şuradan!"
"Tamam tamam. Melis sen de sus kızım ananı tutamayacağım. " Babam annemi benden uzağa çekip sakinleştirmeye çalışırken ben hemen çantamı alıp evden kaçtım.
Koray,otobüse benden bir durak önce bindiği için iki kişilik bir koltuğa oturmuştu ve ben de otobüse biner binmez yanına oturdum. Bugün canım servise binmek istememişti.
"Bak ne getirdim," diyip çantasından Aslan Kral filmini çıkardı.
"Çok teşekkür ederim ya..." diyip CD'ye sarıldım. Neden bilmiyorum ama küçüklüğümden beri bu filme bir bağımlılık gösteriyordum.
"Önemli değil. " diyip sırıttı. "Ee, nasılsın?"
"Iyiyim, sen?"
"Iyiyim de biraz kıçım acıyor hala. "
Kaşlarımı çatıp ciddileştim, "Lan tetenoz falan olma..."
"Yok artık alt tarafı makasın ucu battı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu
FantasyHerkesin 14 yaşına geldiğinde kaderinin belirlendiği bir dünya düşünün. Gücünüz vardır ya da yoktur, bu 14 yaşında belli olur. Ve-dünya artık bunu kabullenmiş, belli bir düzen var ve hayat buna göre ilerliyor. Ancak Melis'in, kimsede olmaması gereke...