Güçler Okulu

Mor Saç ?!?!

Odama pencereden girdim. Koşa koşa banyoya gittim ve kapıyı kilitledim. Aynada kendime baktım. Saçımın sol tarafındaki perçem kısmında bi tutam mor saç vardı ama başka yoktu.

Bu nasıl oldu? O kadar kuma falan yattım bi yerden bulaşmıştır. Bi duş alıyım geçer.

****^^^^^^^^^^^^

Geçmiyo! Çıkmıyo bu şey! Noluyo bana?

^^^^^^^^^^^^^^

Saçımı kahveye boyadım. Tamam. Sorun yok. Saate bakıyım. Oha 5.30. Uyyım biraz.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Sabah kalktım. Üstüme dar kotumu geçirdim. Beyaz, kısakollu kız gömlek tarzı gömleğimi giydim. Rimel sürmek için aynanın karşısına geçtim. Rimel sürdükten sonra ellerimle saçımın kabarıklığını biraz düzelttim. Off perçemim havaya kalkmış. Hep böyl...mor?! Nasıl gitmez? O kadar boyadım. Gece gitmişti.

Geri gelmiş işte.

Tamam. Sorun yok. Herkes saçını boyayabilir. Ben de boyadım derim.

^^^^^^^^^^^^^^^^^

Okula biraz geç gittim. Koray ve koşu takımı koşu yapıyodu. Onları biraz uzaktan seyrettim. Mola verdiklerinde yanlarına gittim.

-Koray...

-Aşkım.

Ayh bide aşkım diyişi yok mu...

Sarıldık.

-Sen saçını mı boyattın?

Anlamazlıktan geldim.

-Saçım doğuştan kızıl ve kahve.

-Hayır. Saçın mor.

-Mm...evet. Boya. Gülümsedim.

-Yakışmış.

-Sağol.

Kendine gel Melis. Çok yapmacık davranıyosun.

-Neden bugün geç geldin?

-Şey oldu...şey yaa... Adı aklıma gelse sölicem de.

Bi yalan bul!

-Bu biraz özel. Sonra konuşalım.

Ne de güzel kıvırıyom ama. Tahmin Yap Koray. Daha fazla ipucu verebilir miyim?

-Tamam. Bizim ders boş. İstersen biraz hava alalım.

-Tamam.

Elini tuttum. Bahçede yürümeye başladık.

-Eee canını sıkan şey ne?

-Aslında olay... Gözüm koşan çocuklara takıldı.

-Şu aptallara bak. Ne kadar da yavaşlar. Ben bile daha hızlı koşarım. Bi de çok hızlıyıığğm diye hava basıyolar.

Ne dedim ben? Ben niye böyle şeyler söylüyom?

-Melis? Kimsin sen? Naptın Melisime?! Diye şaka yaptı.

Yapmacıkca güldüm.

Ben de bilmiom içime ne girdi?

-Eee olay ne?

Bi mucize olsunnn. Zil çaldı!

-Benim sınıfa gitmem lazım. Hadi canım benim sonra konuşuruz. Yanağına bi öpücük kondurup kaçtım.

Vazgeçtim. Söylemicem.

Lavaboya gidip kabinlerden birine geçtim. Sınıfa gitsem. Koray yanıma gelir. Napıyım oturcam burda.

İki kız geldi. Konuşuyolardı.

-Hey Allahım yine herkes Melis'i konuşuyo.

-Aynen yaa ne var o salakta?

-Alt tarafı gücü var. Ee nolmuş biz de özeliz. Yoksa bu okulda ne işimiz var?

-Benim anlamadığım niye bütün erkekler götü kalkık bi kızın peşinde?

Kabinin kapı aralığından kızlara baktım. Ruj sürüyolar. Cici kızlar. Avcumu açtım ve hava dersinde yaptığım gibi aynayı kırdım. Kızlar bi çığlık bastı. Bağırın salaklar.

Ne oluyo bana? Ben böyle şeyler yapmazdım. Kızlar lavabodan çıkınca ben de çıktım. Ben değişiyorum. Aynada kendime baktım. Saçım dışında hala BENdim. En iyisi derse giriyim.

Sınıfa gittim. Sırama oturdum. Hoca sınıfa girdi. Ders neydi lan? Aaa doğru Sihir Tarihi. Ne?! Sihir Tarihi! Lanet olsun! Koray'la yan yana oturcaz! O gelen Koray mı? Arkasında da bizim grup!

-Nasılsın?

-İyi.

Yanıma oturdu.

-Canını sıkan şeyi anlatıcak mısın?

-Hmm... Şey oldu. Saçımı boyayan kadın çok gıcıktı sinir oldum.

-Bu muydu? İnanmaz gözlerle bana baktı.

-Buydu. Aşkım.Ortamı yumuşatmak için canımlı cicimli konuştum.

-Tamam.

-Melis.

-Efendim hocam?

Öğretmenimiz bana dik dik baktı.

-O saçının hali ne?

-Nolmuş saçıma?

-O saç eski haline dönücek.

-Nedenmiş o?

Walla kızdım.

-Yasak.

-Madem yasak siz niye saçınızı sarıya boyatıyosunuz?

-Çık dışarı.

-Oluuur. Bu arada bi tavsiye, dibiniz gelmiş. Sınıftan çıktım.

Noluyo lan bana? Hay aq bn böyle davranmazdım!

Kantine gidip bi kola aldım ve masalardan birine oturdum. Bugün neden böyle davrandım ki? Saçımın bununla ilgisi var mı acaba?