Üstümü giyindim ve partiye hazırlandım. Aslında eteğin altına siyah muz çorap giysem daha iyi olur. İnce eyeliner sürdüm. Rimel ve hafif kırmızı ruj. Pencereme baktım. Kaçamıyım diye çivi çakmışlar. Kapıdan çıkarım. Aşağı kata indim.
-Nereye gidiyorsun?
-Partiye.
-Hiç bir yere gitmiyorsun.
-Nedenmiş o?
-Anlatamadık galiba. Kaydını da alacağız zaten.
-Anlamıyor musunuz? Ben normal bir okula gidemem. İstesemde gidemem. Başka hiç bir okulda okuyamam. Tek okuyabileceğim okul Güçler Okulu. Ben oraya aitim.
-O zaman okumicaksın.
-Ne?!
-Ölmene izin veremem.
-Ölmicem! Bu bileğimdeki işaretler ne diyor? Bu kızın güçleri var diyor. Sizden daha güçlüyüm. Bana elinizi kaldırsanız sizi odanın diğer ucuna uçurabilirim. Yani kendimi koruyabilirim.
-Melis çık odana.
-Ben o partiye gidiyorum.
-Melis uzatma. Çık odana.
Merdivenlerden çıkarken homurdandım.
-Yok artık! İnanmıyorum ya! Lanet olsun!
Odama girdim ve yatağıma atladım. Sonra kapı kilitlendi. Koşarak kapıya gittim. Açmak için zorladım.
-Açın kapıyı!
-Bu senin iyiliğin için.
-Açın şu kapıyı! Kapıyı tekmelemeye başladım. Ama takan olmadı. O kadar sinirlenmiştim ki ruh elementi içimde kaynamaya başladı. Hayır! Yine olmaz. Sakinleş Melis. Sakinleş. Bardağımdaki çok ekşi olan limonatanın tamamını ağzıma diktim. O kadar ekşiydiki kafamı tamamen ekşiliğe taktım ve ruhu unuttum. Tamam şimdi sakinim.
Pencerenin yanına gittim. Camı kırarsam ağzıma ederler. Çiviye doğru ateş yönelttim. Çivi eridi. Eriyince pencereyi çekiştirerek çiviyi çıkarttım ve camdan çıkarak evden kaçtım. Ben bu partiye gideceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu
FantasyHerkesin 14 yaşına geldiğinde kaderinin belirlendiği bir dünya düşünün. Gücünüz vardır ya da yoktur, bu 14 yaşında belli olur. Ve-dünya artık bunu kabullenmiş, belli bir düzen var ve hayat buna göre ilerliyor. Ancak Melis'in, kimsede olmaması gereke...