Koray öldü! İnanamıyorum. O öldü!
-Sıra sende.
Ona baktım. Birden ayağa kalktım.
-Hadi vur lan piç kurusu! O kadar sinirliydimki şaşırıp bana baktı.
-Ne bakıyorsun? Götün yiyosa öldürsene lan!
O kadar sinirliydim ki ruhun içimde büyümeye başladığını hissediyordum. O gece gibi. Şeyma'yı az kalsın öldüreceğim gece gibi. Bileklerimdeki şekiller parlamaya başladı. Sonra bir çeşit ışık parlaması oldu. Eminim gözlerim o geceki gibi parlıyordur. Ama yazık olacak ki Koray "Sakin ol Melis." demek için yanımda olmadığından onu öldüreceğim.
Geri geri adım atmaya başladı. Bende daha çok dibine gittim. Bütün vücudumdan mor dumanlar çıkıyordu. Ona doğru ellerimi kaldırdım ve onu havaya uçurdum. Güçlerini almaya başladım. Acı çığlıkları atıyordu. Ama o bunu haketti. Güçlerini aldım şimdi sıra ruhunda.
-Dur lütfen dur!
Dur mu?
-Dur. Lütfen dur!
"Dur Melis. LÜTFEN DUR!" Koray'ın o gece bana söylediği sözler kafamın içinde yankılanmaya başladı. O gece Koray'ın söylediklerini şimdi bu pislik söylüyor.
-Lütfen yapma. Söz veriyorum bidaha karşınıza çıkmicam.
"Koray lütfen kimseye söyleme. SÖZ VERİYORUM BİDAHA OLMİCAK." Bunları da ben Koray'a söylemiştim. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Onu bıraktım ve dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başladım.
-Beni bırakmakla hata yaptın. Ellerini bana doğru uzattı ama bir şey olmadı.
-Ne oluyo?
-Güçlerini aldım ahmak! Ona bağırdım. Zafer kazanmış gibi hissetmiyorum. Hemde hiç. Furkan ve Batu adamı yakalayıp balon asmak için kullandığımız iplerle bağladılar. Kızlar yanıma gelip beni sakinleştirmeye çalıştılar.
-O öldü. O öldü. diyordum sürekli.
-Hande sen şifacısın. Sen onu kurtarabilirsin!
Bana üzülerek baktı.
-Melis o öldü ama.
-Hayır! Sen şifacısın onu kurtarabilirsin.
-Melis çok üzgünüm. Yapabileceğim bir şey yok.
-Kahretsin! Bağırdım. Müdür yanıma geldi.
-Melis onu sen kurtarabilirsin.
-Ne?
-Sen bir canlıdan aldığın canı bir başkasına verebilirsin.
-Nasıl?
-Ruh elementiyle.
Bileklerime baktım. Bütün desenleri tamdı. Ayağa kalkıp bahçedeki ağaçlardan birinin yanına gittim. Ruh elementini kullandım. Ağaçtan elime kocaman, mor bir ruh topu geldi. Onu Koray'ın vücuduna koydum.
-Lütfen işe yara. Lütfen işe yara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu
FantasyHerkesin 14 yaşına geldiğinde kaderinin belirlendiği bir dünya düşünün. Gücünüz vardır ya da yoktur, bu 14 yaşında belli olur. Ve-dünya artık bunu kabullenmiş, belli bir düzen var ve hayat buna göre ilerliyor. Ancak Melis'in, kimsede olmaması gereke...