Güçler Okulu

Sahil Partisi

UZUN Bİ BÖLÜM YAZDIM SIKILABİLİRSİNİZ :D

Otobüse binip sahile gittik. Bugün sahildeki küçük kulübelerde kalıcaz.

-Sörf yapalım mı?

-Sörf mü?

-Bu dalgalarla pek mümkün değil.

-Aynen burası durgun bi deniz.

-Eğer ben müdahale etmezsem durgun olur. Hava elementini kullandım denizlerde büyük dalgalar yaptım. Sonra gözüne rüzgar yüzünden kum kaçan bi çocuk bana çarptı ve bende altı yedi kişilik bir ailenin yaptığı dev kumdan kaleye düştüm ve herşeyi mahvettim. Kafamı kaldırdığımda bana tuhaf tuhaf bakıyolardı.

-Şey... Her kaleye bi prenses lazım di mi?

Soruma cevap vermediler. Sadece tuhaf tuhaf bakmaya devam ettiler.

-Lazım di mi? Gülümsedim. Hâla tip tip bakıyolar. Kalktım ben de napıyım.

-Melis o cümle neydi öyle?

-Hangi cümle?

-Her kaleye bi prenses lazım. Vee her zamanki gibi Selin'den espriler.

Koray -Pekâlâ bugün sihir yok.

Batu -Ne?

Furkan -Koray hadi ama sanki acıktığında yicekleri havada uçurarak yanına getirmek istemiceksin.

Koray -Evet isticem ama yapmicam. Bugün sihir yok gençler.

Melis -Kalbimden bi parça eksiliyor. Dedim hülyalı bi şekilde.

Koray -Melis...

Melis -Tamam tamam.

-Söz verelim. Hande serçe parmağını gösterdi.

Melis -Sen napıyosun?

Hande -Serçe parmak sözü yapıyorum.

Hepimiz oflayarak Hande'yi arkada bırakıp yürümeye başladık. Yanımıza koştu.

-Beğenmedim diyebilirdiniz.

Koray- Ama yinede söz verelim. Herkes sevdiği bişeyin üstüne yemin etsin. Ben odamdaki televizyonun üstüne yemin ederim.

Melis -Ben de üç fıs çikolata sosu sıkılmış vanilyalı Milkshake üstüne yemin ederim.

Batu-Bilgisayarım üstüne yemin ederim.

Seçil -Saçlarım üstüne yemin ederim.

Hande -Yastığımın üstüne yemin ederim.

Mert -Fenerbahçe formamın üstüne yemin ederim.

Marcelina -En sevdiğim bluzum üstüne yemin ederim.

Furkan -Okul üstüne yemin ederim.

-Okulu kimse sevmez.

-Daha büyük yemin et.

-O zaman güçlerim üstüne yemin ederim.

-Ovv bu iyi.

Sedat -Telefonumun %100 şarj dolu haline yemin ederim.

Esra -İnstagram üzerine yemin ederim.

Hepimiz ne yapacağımıza karar verdik. Öncelikle sörf yapmaya karar verdik. Sörf tahtasından düşünce Şeyma gülmeye başladı.

-Melis sen yüzme biliyo musun?

-Merak etme. Senin kafanı suya sokup boğmaya yeticek kadar biliyorum.