11. Bölüm: "Viran Olmuş Hisler"

47.5K 3.6K 1.2K
                                    

Keyifli okumalar canlarım...

Bölümü bu güzel afişleri yapan grytanox a ithaf ediyorum. Birbirinden güzel afişler yaptığı İnstagram hesabı kisiktasarim mutlaka bakın 💜

 Birbirinden güzel afişler yaptığı İnstagram hesabı kisiktasarim mutlaka bakın 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






#Hande Mehan Dudak Kenarı
#Model Bir Melek Vardı



Ölüm hissi, sinsi bir yılan gibi kuyruk sokumumdan içeri süzülüp omurgama dolandı. Öyle hızlı öyle sıkı sardı ki soluğum kesildi. Bedenime yaydığı soğuk korkulu his, tıpkı yılan gibi beni hızla sarıp sarmalayarak benliğimi ele geçirdi. Bileklerime ölümün kokusu sindiğinde parmaklarımın arasından kayan yaşamım, bardak misali yere düştü. Paramparça oldu.

Ölecektim...

Kaçışım yoktu, her şey acı bir şekilde aniden bitmişti. Yüzüm acıyla çarpıldı, yine payıma düşeni kabullenmek zorunda bırakılmıştım. Gözlerimi yumdum. Buraya kadardı, sona yaklaştığım noktada belime dolanan güçlü kollar, beni hızlı kendine doğru çekti.

Geriye doğru savrulurken elim ileriye doğru uzatılmış, yok olan çocuğu tutmaya çalışıyordum. Ağır çekime alınan zaman birden hızla akmaya başladı. Yağmuru tekrar hissettim, sesleri tekrar duymaya başladım.

"Aptal, aptal!"

Kulağımın altında yankılanan ses, yakınımdaydı nefesi boynumdaydı, fakat sanki kilometrelerce uzaktaymış gibi geliyordu. Net olan tek ses, yağmurun sesiydi. Yağmurun senfonisinde kaybolmuştum, her zerremi kaybetmiştim.

Beni kendine doğru çeviren adama baktım. Çağın öfkeden kasılmış bir halde yüzümü avuçlarının arasına aldı.

"Aptal." diye kükredi, sesi geceyi yardı.

Titreyen dudaklarım aralandı, "Be-ben." diye kekeledim yaşadığım şok nedeniyle.

Alnını alnıma sertçe çarptı, tenim buz tuttuğu için bu temasını hissetmemiştim bile.

Öfkeden titreyen sesiyle "Sen aptalın tekisin." diye tısladı.

Ardından kollarını bedenime dolayıp beni göğsüne yasladı.

Yaşadıklarım öyle sarsmıştı ki beni algımı yitirmiştim. Ben az kalsın ölecektim, ölüm bir kez daha kapımı çalmıştı. Sadece bir saniye geç kalsaydı bedenim yere çakılıp paramparça olacak, organlarım patlayacaktı. En acılı ölümlerden birini yaşayacaktım, hem de bir hiç uğruna...

Gerçekte olmayan biri uğruna.

Dudaklarımın arasından acılı bir hıçkırıp kopup yağmurun sesine karıştı, Çağın'ın tenine çarptı.

O an Çağın öyle sıkı sardı ki beni, nefes alamadığımı hissettim. Buz tutan ellerim, açık ceketinin içine süzülüp beline dolandı, iç güdülerimle hareket etmiştim.

KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin