19. Bölüm: "Cevapsız Sorular"

40.3K 3.5K 1.1K
                                    

Keyifli okumalar dilerim 💕

Hadi yorumları 1.000 yapalımm

Şu günleri merakla beklediğinizi biliyorum 😌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu günleri merakla beklediğinizi biliyorum 😌

#Onur Can Özcan Çıkmaz Sokak

.

Karşımdaki kadının gözleri Çağın'ın göz rengi ile o kadar benziyordu ki bir an ona değil de Çağın'a bakıyormuşum gibi hissettim.
Fakat bu kadının gözlerinde başka bir ifade vardı. Bana bir yerlerden çok tanıdık gelen bir ifade... Her aynaya baktığımda karşılaştığım bir bakıştı bu. Boş ve buz gibi... Yaşama nedeni yokmuş da zorla yaşıyormuş gibi... Kaşlarım çatılırken kadın bana kısaca öylesine bir baktıktan sonra sendeleyerek içeri girdi. Bizi umursamadan salona geçti. Daha önce bu eve geldiği yolu bilen adımlarından belli oluyordu.

Bakışlarımı ondan çekip yanı başımdaki adama çevirdim. Annesinin arkasından bakan Çağın, ellerini sertçe saçlarının arasına geçirdi. Yüzündeki ifadeden bu durumdan memnun olmadığı anlaşılıyordu. Sıkkın bir nefes alırken elini saçından çekip açık olan kapıyı örttü. Ardından hızla arkasını dönüp annesinin yanına gitmek yerine yatak odasına doğru yürümeye başladı. Ben de ne yapacağımı bilmediğim için tedirgin adımlarla arkasından gitmeye karar verdim.

"Neden odana gidiyorsun?"

Çağın bana bakmadan konuşmaya başladı.
"Biliyorum bu güzel manzaradan mahrum kalmak istemiyorsun ama göğsümdeki izi, anneme anlatmakla uğraşamam."

Sözlerindeki gerçek yüzüme çarparken gözlerimi kırpıştırdım, haklıydı. Annesine bunu anlatamazdık. Kimseye bu durumu anlatamazdık. Biz bile anlamamıştık ki henüz.
Çağın yatak odasına girince dolabından rastgele bir tişört çekip üstüne geçirdi.

"Bana da bir eşofman verir misin?"

Çağın gayet doğal bir tavırla "Hayır," deyip omuz silkince şaşkınlıkla ona baktım.

"Neden?" diye soludum.

Bakışlarını bana çevirdi. Arsız gözleri uzun uzun açıkta kalan bacaklarımda dolaşırken baş parmağıyla dudağının kenarını kaşıdı. Gördüklerinden memnun kalmış gibi bir ifade vardı yüzünde.

"Sen manzaradan mahrum kalabilirsin ama, kendimi bu güzel manzaradan alıkoymak gibi bir niyetim yok."

Fütursuz sözleri karşısında dudaklarım balık gibi bir iki kez açılıp kapandıktan sonra başımı iki yana salladım. Çapkın bir ifadeyle göz kırptı. Fakat yüzüne ve sözlerinin arkasında yatan stresi görebiliyordum. Gergindi. Annesinin burada olması onu geriyordu.

KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin