30. Bölüm: "Tuvaldeki Kelebek"

38.9K 3.3K 1K
                                    

Finale yaklaşmanın burukluğu ile hüzünlü bir şekilde keyifli okumalar dilerim güzelliklerim💜

#Jehan Barbur - Seni Seviyorum #Sofia Karlberg - Smells Like Teen Spirit#Nilipek Gözleri Aşka Gülen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#Jehan Barbur - Seni Seviyorum
#Sofia Karlberg - Smells Like Teen Spirit
#Nilipek Gözleri Aşka Gülen

🦋

Çağın'ın bedeni, açık olan kapının dışına savrulurken dudaklarından dökülen inlemeyle beraber sertçe yere düştü. Avucundaki minik bedenim sallanırken parmakları gevşemişti. Hareketsiz bir şekilde avuçlarında asılı kaldım.
Odanın içinde patlayan aynaların kulak sağır eden yüksek sesi kesildi. Başladığı hızda bitti her şey. Çağın yüzüstü yattığı yerden doğrulmak için hareketlenince konduğum avucundan yükseldim. Ekseninde halkalar çizerken ona kavuşmanın yoğun mutluluğunu yaşıyordum. Bana gelmişti, beni bulmuştu. Çağın ayağa kalkınca beyaz tişörtünün yer yer kanlandığını gördüm. Bakışları bedeninde gezinirken "Sikeyim," diye tısladı. Aynanın sivri parçaları birçok yerine battığı için yarılan eti kanamıştı. Kanatlarım titrerken ona uçup boynunun sıcak kıvrımına kondum.

Ona zarar gelmesinden nefret ediyordum. Ve zarara ben neden oluyordum! Bunun ne kadar acı verici olduğunu anlatamazdım. Bakışları bana kaydı. "İyiyim, merak etme."

Beni bu kadar iyi tanıması ağlama isteği uyandırırken kaşları çatılı. "Neden kelebek oldun ki? Nasıl sarılacağım şimdi sana?"

Ağzının içinde gevelediği sözcükleri duyunca kanatlarım mutlulukla uçuştu. Yeni keşfettiğim sırrımı, ona göstermek için yanıp tutuşsam da buradan çıkmayana kadar yapmak istemiyordum. Çağın etrafa bakıp boş olan karanlık koridorda yürümeye başladı. Ben de boynuna sokulup ona sığındım. Teniyle hasret giderdim. Kokusu ile aramızda oluşan özlem mevzusunu çözmem gerekiyordu. O bizi buradan çıkarırken ben de benim için son derece önemli olan mevzuyla ilgilendim. Ömrümün sonuna kadar boynunda kalıp orada yaşayabilirdim. Öyle sıcak ve güzel kokuyordu ki yuvamı bulmuş gibiydim.

Çağın, koşar adımlarla koridoru arşınlayıp bir kapıdan geçti. Ardından yangın merdivenlerin bulunduğu bir kapıyı açıp hızla inmeye başladı. Dakikalar içinde o harabeyi andıran binadan çıkmıştık. Etraf karanlıktı. Ayın aydınlattığı karanlık geceye adım atınca kanatlarım açık havanın verdiği hisle titredi. Sonunda özgürdüm.

Vakit kaybetmek istemeyen Çağın, binanın karşısında park ettiği jeepine doğru ilerledi. Oradan uzaklaştığım her adımda, özgürlük tarafından kucaklanıyor, huzur tarafından sarmalanıyordum. Çağın arabasına atlayınca dudaklarından acılı bir inleme döküldü. Yaraları sızlamıştı. Tenindeki sıcaklık artmış alnından şakaklarına ter dökülmeye başlamıştı. Arabayı çalıştırıp yola koyuldu. Bir an önce insana dönüşüp kollarına sığınmak istiyordum. Bu yüzden zaten hızlı olan arabanın daha hızlı olmasını istiyordum. Evinin tanıdık ortamına girip son yaşadıklarımı onunla beraber geride bırakmayı da istediğim gibi. Boş yollar akıp giderken Çağın sessizdi. Arada bakışları bana kayıyor, orada olduğumdan emin olmak ister gibi bakıyordu. Onunla olduğumu anlayınca gerilen bedeni yavaştan gevşemeye başlamıştı. Birlikte, bunu da atlatmıştık.

KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin