Min Joon , Bong Cha , Cho Hee , Jimin'im ve ben müdürün odasındaydık. Müdür odasına daha gelmemişti. Hepimiz birbirimize bakıp gülüyorduk. Müdürün kıpkırmızı suratı gözümün önüne geldikçe yerde yuvarlana yuvarlana gülmek istiyordum.
"Şimdi ne yapacaksınız?" dedi Bong Cha. "Ya müdür ailenize haber verirse?"
Omuz silktim.
"Bu dertten beni kurtarmış olur."
Jimin elini belime attı ve yanımda olduğunu tek hareketiyle hissettirdi. Jimin'e bakıp gülümsedim.
O sırada kapı çalındı. Müdür odasının kapısı yavaşça aralanırken kapıdan içeri bir çocuk kafasını soktu. Hepimiz çocuğa bakarken çocuk aramızdan birine bakıp gülümsedi ve içeri girdi.
Çocuk "Ah, Bong Cha... İyi misin?" dediğinde odadaki bütün kafalar yavaşça Bong Cha'ya döndü. Bong Cha da şaşkın görünüyordu. "Ne?" dediğinde bu sefer bütün kafalar çocuğa döndü.
"Ben sizin için endişelendim." dedi çocuk.
Alayla güldü. "Bizim için endişelendiysen neden sadece Bong Cha'ya 'İyi misin?' diye soruyorsun?"
Jimin bana gözlerini devirip karnıma dirseğini geçirdi. Ben acıyla karnımı tutarken Jimin konuştu.
"Bong Cha'lık bir durum yok. Merak etme yani."
Çocuk gülümseyip Jimin'e teşekkür etti. Jimin'i kolundan tutup çektim.
"Hey, neden tanımadığımız insanlara yardım ediyorsun?"
Jimin de gözlerini kıstı.
"Hey, neden tanımadığımız insanlara yardım etmiyorsun?"
Jimin'in şirinliğine gülümsedim. O sırada Min Joon konuştu.
"Bu çocuğu tanıyor musun?"
Bong Cha kafasını olumlu anlamda salladı. "Evet. Birkaç kere konuşmuşluğumuz olmuştu."
Çocuk yanımıza yaklaştı ve elini uzattı.
"Merhaba, ben Lee Dong Wook."
Hepimiz anlamamışçasına Dong Wook'un elini sıktık.
"Bong Cha müdür odasına gidince, bir şey oldu sanıp hemen buraya geldim."
Bong Cha gülümseyip teşekkür ederken ben çocuğu inceliyordum. Bong Cha'dan hoşlanmasa bu salaklığı yapmazdı. Jimin'imden yakışıklı olmasa da tipi iyiydi.
Tam bir şey söyleyecektim ki müdür içeri girdi. Hepimize sinirli sinirli baktıktan sonra yerine geçti.
"Sen!" dedi müdür Min Joon'u göstererek. "Sırf arkadaşına laf söyledi diye sen nasıl çocuğun ağzına ayağını sokarsın?"
Ben şaşkınlıkla Min Joon'a bakarken kızlar kıkırdadı.
"Hocam, hak etmişti."
Müdür sinirini yatıştırmaya çalışırken kızlara döndü.
"Siz ikiniz! Kızlar sopayla adam kovalamak ne? Eşkıya mısınız siz?"
Bong Cha ve Cho Hee üzgünmüş gibi kafalarını eğseler de, gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Onların bu hallerine Jimin , ben ve Min Joon kıkırdadık.
"Ya sen?" derken müdür şaşkınlıkla Lee Dong Wook'a baktı. "Oğlum sen neden buradasın?"
Dong Wook şaşkınlıkla bize baktıktan sonra müdüre döndü.
"Hocam, ben Bong Cha... Ah, yani arkadaşlarımın yanında olmak için geldim."
Müdür gözlerini gökyüzüne sabitleyip sabır diledi. Sabır dilemesi bitince yavaşça Jimin'le bana döndü. Bizi yan yana görünce rengi attı ve yutkunamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ -JİKOOK-
Romance~ "Ben... Ben aşkın her şeyin üstesinden geldiğini gördüm. Cinsiyetlerin bile..." ~ [TAMAMLANDI] Shipper sıralamasında birinci 💜 JM sıralamasında birinci 💜 사랑 (aşk) sıralamasında birinci 💜