"O ihaneti yapan Min Joon değildi."
Yutkundu Cho Hee. Kaşlarım çatılabildiği kadar derine çatıldı.
"Ne saçmalıyor-"
Sözümü kesti.
"Bendim."
Gözlerim şaşkınlıkla aralandı. Yutkunamadım.
"Bendim, Jungkook. O şerefsizligi ben sana yaptım. Min Joon'un hiçbir şeyden haberi yoktu."
Gözlerimi kırptım birkaç kere. Dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes aldım.
"Sevgilini korumak için buralara kadar gelmene gerek yoktu. Onunla bağlarımı koparalı çok oldu."
Kapıyı kapatmak için hamle yapacağım sırada Cho Hee elimi tuttu.
"Sevgilisini koruyan ben değildim. Konuşmamız gerekiyor."
Ofladım. Konuşmaktan başka çarem yoktu. Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmam gerekiyordu.
"Dışarda bekle. Jimin içeride uyuyor, onu uyandırmak istemiyorum."
Cho Hee sessizce kafasını sallarken kapıyı kapattım ve Jimin'imin yanına gittim. Mışıl mışıl uyuyordu meleğim. Yanına gittim ve yavaşça yanağını öptüm. Saçlarını okşayıp baktım ona bir süre.
Sadece yanımda o vardı. Benim olan tek kişi oydu. Beni anlayan, beni seven...
Ah... O kişi şu an karşımda melek gibi uyuyordu.
"Tanrım..." dedim Jimin'in yumuşacık saçlarında ellerimi gezdirirken. "Bu kadar çok sevmem normal mi?"
Aklıma dışarıda beni bekleyen Cho Hee geldi. Suratım düştü. Keşke bazı şeyler hic olmasaydı.
Son kez öptüm sevgilimi. Biraz yalnız bırakacaktım onu.
Yanından ayrılıp aşağı indim ve dışarı çıktım. Cho Hee bir ağaca yaslanmış beni bekliyordu. Derin nefes alıp verdim. Arkamı Jimin'e yasladığımı hayal ettim. O her zaman arkamdaydı. Cho Hee'nin yanına vardığımda ciddi bir ses tonuyla konuştum.
"Anlat. Yalan söylemeden."
Cho Hee kafasını eğdi. Suçlu edasıyla elleriyle oynadı.
"Özür dilerim, Jungkook. Ben... Ben aptalın tekiyim. Yemin ederim ki pişman oldum. Çok pişman oldum ama yapmıştım bir kere."
"Bunları duymaya gelmedim." dedim sinirle. "Bana neler olduğunu anlat."
Dudaklarını yaladı Cho Hee. "Pekala." dedikten sonra saçlarını arkaya attı.
"Biz Min Joon ile size geldik ve doğum gününden birkaç gün önce hediyeni vermek istedik. Böyle daha çok şaşırırsın diye düşünmüştük."
Alayla güldüm. "Şaşırttınız gerçekten."
Cho Hee'nin gözleri doldu ve konuşmaya devam etti.
"Annen kapıyı açtı ve Min Joon annene odana gireceğimizi ve hediye bırakacağımızı söyledi. Annen bize izin verdikten sonra uyumaya gitti. Odana da ses olmasın diye sadece ben girdim. Sonra..."
Derin bir nefes aldı. Gözlerinden birkaç yaş damladı.
"Ben seni gördüm. Jimin'le seni..."
Devam etmesi zor görünüyordu. Ona sarılma isteğimi bastırdım.
Hayır Jungkook.
O senin arkadaşın değil.
Artık değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ -JİKOOK-
عاطفية~ "Ben... Ben aşkın her şeyin üstesinden geldiğini gördüm. Cinsiyetlerin bile..." ~ [TAMAMLANDI] Shipper sıralamasında birinci 💜 JM sıralamasında birinci 💜 사랑 (aşk) sıralamasında birinci 💜