Jimin'i görmeye çalıştım kalabalığın arasından. Görünmüyordu. Kalabalıktan çıkan sesler beynimi bulandırıyordu. Kimsenin ne dediğini anlayamıyordum. Tek umurumda olan şey Jimin'di.
Önümdeki insanları itip aralarından geçeceğim sırada bir el kolumu tuttu. İlk başta beni tutan ele baktım. Sonra gözlerim elin sahibine kaydı.
Jung Hyuk.
Jimin'in ilk aşkı.
"Bütün okula bir açıklama borçlusun, Jungkook Bey. Haksız mıyım millet?"
Etraftaki herkes "Evet!" diye çığırırken kolumu çekmeye çalıştım. Birkaç kişi daha koluma yapıştığında iyice sinirlenmiştim.
"Şu siktiğimin ellerini üzerimden çekin!"
Kolumu tutan şerefsiz Jung Hyuk ve yandaşları alayla güldü. Hiçbirinin beni bırakmaya niyeti yok gibiydi.
"Size bırakın demedi mi?!"
Min Joon'un sesini duyduğumda yutkundum. Kolumu tutanlardan biri Min Joon'a "Sen ne karışıyorsun lan?" diye bağırıp vurduğunda patlama noktama gelmiştim artık.
Min Joon'a yumruk atan şerefsizi tutup kendime çevirdim ve ağzının ortasına geçirdim. Min Joon sırıtarak yanıma geldi ve kolumu tutan şerefsizlerin birine vurdu. Herkes birbiriyle kavgaya girişirken hocalar başımıza toplanmaya başlamıştı bile. O kadar çok çığlık vardı ki, kimseyi duyamıyordum.
Birine daha yumruk attıktan sonra biri beni kendine çevirdi. Jung Hyuk suratıma alayla baktıktan sonra yumruğunu havaya kaldırdı. Sol elimle yumruğunu tutsam da diğer eliyle yüzüme vuracaktı ki, yumruk başkasına çarptı.
Min Joon çenesini ovuşturduktan sonra Jung Hyuk'a döndü. Beni Jung Hyuk'tan kurtardıktan sonra Jung Hyuk dümbüğüne okkalı bir yumruk geçirdi.
Min Joon bana yumruğunu uzattığında sırıtarak yumruğumu tokuşturdum.
Tam müdür gelmiş, her şey durulmuştu ki kalabalığın ortasından iki kızın çığlığı duyuldu. Herkes şaşkınlıkla geriye çekilirken görüş alanıma ellerinde sopa olan Bong Cha ve Cho Hee girdi. Çığlık atarak koşuyorlardı. Min Joon ile şaşkınlıkla bakıştıktan sonra Cho Hee cırtlak sesiyle bağırdı.
"Min Joon'a ve Jungkook'a kim yumruk atar lan?!"
Bong Cha da gözlerini kısıp bağırdı. "Erkekseniz öne çıkın lan!"
Müdür sinirle bağırdı.
"Kavgaya karışan herkes odama!"
Hong Cha ve Cho Hee müdürü yeni görmüşlerdi. Şaşkınlıkla birbirlerine bakıp sopaları yere attılar.
"Hocam... Biz kavgadan sonra geldiğimiz için mantıken kavgaya karışmamış oluyoruz, değil mi?"
Bong Cha'nın tatlı bir şekilde sorduğu soruyla gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Özellikle de siz , bayanlar. İkiniz en önde duracaksınız. Hadi!"
Min Joon ve ben dayanamayıp güldüğümüzde Bong Cha ve Cho Hee yüzlerini ekşitti.
Herkes müdürün odasına giderken Min Joon'un kolunu tuttum.
"Jimin'in yanına gitmem gerekiyor."
Min Joon kafasını salladı. "Ben seni idare ederim, sen git."
Min Joon'a gülümsedim. Ona minnettardım.
Okuldan giderken durdum. Derin bir nefes alıp arkamı döndüm.
"Min Joon-ah! Teşekkürler, bro."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ -JİKOOK-
Roman d'amour~ "Ben... Ben aşkın her şeyin üstesinden geldiğini gördüm. Cinsiyetlerin bile..." ~ [TAMAMLANDI] Shipper sıralamasında birinci 💜 JM sıralamasında birinci 💜 사랑 (aşk) sıralamasında birinci 💜