FİNAL

6.8K 390 326
                                    

"Hazır mısınız?"

Jimin ile aynı anda kafamızı salladık. Bunu daha önce hep yaptığımız için heyecanlı değildik. Sadece birbirimize bakıp güç bulacaktık. Böylelikle her şey iyi olacaktı.

Her zaman yaptığımız gibi.

Jimin beyaz takım elbise giyerken ben siyah takım elbise giymiştim. Birbirimize gülümseyip sahneye çıktık. Herkes bizi alkışlarken biz ayaklı mikrofonlara ulaşmıştık bile.

Jimin'ime baktım.

Tanrım... Sevgilim beyaz takımın içinde harika görünüyordu.

Bizi izleyen kalabalığa döndüm. Herkes bizim sevgili olduğumuzu biliyordu.

Ve hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı.

Tekrar sevgilime dönüp gülümsedim. İkimizde birbirimize baktık ve parmağımızı şıklattık. Şarkı başlarken ikimizde birbirimize bakmayı bırakmamıştık.

"Lets go!" dediğimde Jimin mikrofondan kahkaha attı. O gülerken ben sırıtarak şarkıyı söyledim. Jimin'e sıra geldiğinde o eşsiz sesiyle söyledi şarkıyı.

Şarkının sonuna doğru geldiğimizde Jimin ile birbirimize baktık.

"Kiss me so beautiful christmas day." dedikten sonra Jimin utanarak mikrofona "Merry Christmas!" diye bağırdı. Gülerek mikrofonunu elinden aldım. Jimin de kahkaha attığında ben de "Merry Christmas." dedim ve herkes bizi alkışlarken sevgilime döndüm.

Jimin de bana döndü ve dudaklarıma bakarak bana doğru yürüdü. Beni belimden tutup kendine çektiğinde sırıttım. Onun yapmasını beklemeden dudaklarımızı birleştirdim.

Yüzlerce kişinin önünde öpüşürken bütün okul çığlık atıp alkışlamaya başladı. Müdürün sesi duyulmadığında Jimin'i kucağıma aldım. Çığlıklar daha da artarken dudaklarımı sevgilimin dudaklarından ayırmadan sahneden çıktık.

Sahne arkasına geçtiğimizde Jimin'i masanın üzerine oturttum. Dudaklarımızı ayırdım. Önüne gelen saçlarını yüzünden çektim ve sevgilimin yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Tanrım..." dedim onun mükemmel yüzünü incelerken.

Jimin parmağıyla dudaklarıma dokundu. Gülümseyerek bana baktıktan sonra o da benim gibi "Tanrım..." dedi.

Sırıttım.

Ona sahip olduğum için çok şanslıydım.

***

Birkaç ay sonra...

"Biz vardık. -Bong Cha"

"Cho Hee'ye hazır olunca beni ara dedim. 30 yıl oldu hala aramadı. -Min Joon"

"Hahahahahahha -Dong Wook"

"Bunu Cho Hee duymasın! -Bong Cha"

"Duydum bile. Min Joon-ah, yanıma gel de ağzına nasıl sıçıyorum gör. -Cho Hee"

"Göt göreceğim desene :) -Min Joon"

"MİN JOON-AH! -Cho Hee"

"Yarıldım ahahahha -Bong Cha"

Mesajları okuyup gülerken Jimin odadan çıktı. İkimizde hazır olduğumuza göre dış kapıya yürüdük ve ayakkabılarımızı giydik. Gruba mesaj yazdım.

İMKANSIZ   -JİKOOK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin