Bölüm Şarkısı: Zaz- On Ira
•
Öyle bir çık ki karşıma, "Her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi." hissedeyim seni.
~Edip CanseverPARİS/FRANSA
Doğa ÖZTÜRKSinirlerime hakim olmaya çalışıyordum fakat pekte başarılı olduğumu söyleyemezdim. Evde bakmadığım delik, aramadığım köşe kalmazken kızlarımın hangi fare deliğine girdikleri hakkında büyük endişelerim vardı. Son zamanlarda saklanıp saatlerce saklandıkları yerde kalıp beni çıldırtmayı adet edinmişlerdi.
"Yine nereye girdiniz acaba?" Söylene söylene evin içinde dolaşıyor, Selen bir yandan ben bir taraftan bakılmadık yer bırakmıyorduk.
Yerde gördüğüm cips kırıntılarıyla birlikte olduğum yerde duraksadım ve çizdiği yolu izledim. Peşlerinden delil bırakmışlardı!Kilerin önüne kadar giden kırıntıları takip ettim. Ellerimi belime koyup başımı yukarıya kaldırdım. Derin bir nefes alıp ardından kapıyı ittim. Oda boştu, görmeyi umduğum iki küçük canavar görünürlerde yoktu. Bir süre sessizliğe kulak kabarttım. Gözlerim her yeri titizlikle tarıyordu. Çamaşır makinasının içine baktım, oraya bile girebilirlerdi onlardan bunu bekliyordum.
"Şşşhh sessiz ol, birisi geldi."
"Asıl sen sessiz olmayı dener misin, sürekli konuşup duruyorsun."
Fısıltılarını duydum ama nereden geldiğini anlayamıyordum.
"Hala burada mı?"
"Bilmiyorum, bir sessiz ol."
"Bir daha seninle saklanmayacağım."
Çamaşır sepeti? Yok artık!
"Ya sıkıştırmasana beni şişko."
"Sırtım acıdı aptal, sus azıcık."
Gözlerimi kıstım. Fısıldaşmaları devam ederken atik bir hareketle sepetin kapağını kaldırıp iki yaramazı suç üstü yakaladım.
Başlarını yukarı kaldırıp irileşmiş gözlerle bana baktılar.
"Gerçekten mi kızlar?"
"Anne..."
"Anneciğim!"
"Siz başımın küçük belaları hemen oradan çıkıyorsunuz."
"Bak işte, senin yüzünden yakalandık görüyor musun?"
"Sen resmen bana suç atıyorsun. Bu çok kötü bir şey."
Lila sepetten ustaca çıkarken Lina çıkmak için uğraşıyordu.
"Gel buraya." Koltuk altlarından tutup yardım ettim.
İkisi de karşıma geçtiğinde, "Söyler misiniz saçma sapan yerlere saklanmak ne demek oluyor kızlar?" diye sordum.
İkisi aynı anda bir uyum içerisinde birbirini gösterip, "O dedi anne," diyerek birbirlerine suçladılar. "Hayır o dedi anne, inan bana."
Avuç içimi anlıma bastırdım. Bunun kimin başının altından çıktığını az çok tahmin edebiliyordum. Lila, Lina'ya göre çok daha fazla yaramazdı. Saklanma fikri ondan çıkmış ve Lina da buna alet olarak yaramazlığına ortak olmuştu. Henüz oyun çocuğu olduklarını biliyordum fakat buna oraya buraya saklanıp beni peşlerinde koşturmaları dahil olmamalıydı. Yaşıtları gibi odalarında oyuncaklarıyla oynayabilirlerdi.
"Pis yalancı! Ben değil sen söyledin saklanalım diye."
"Asıl pis sensin, şu yüzünün haline bak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMEL
General FictionBir tarafta çocuklarından habersiz yaşayan bir adam. Diğer tarafta günden güne baba özlemiyle yanan; sesini, kokusunu, görünüşünü merak ederek büyüyen iki çocuk. Ve tüm bunlara sessiz kalarak onu terk edip ruhunu paramparça eden adamın çocuklarını h...