Hayali Arkadaş -17-

18.5K 2.1K 1.6K
                                    

Giray'ın 5 sene önce Hayal'e aşık olduğunu, neden dövme yaptırdığını ve neden müzik dinlemekten hoşlanmadığını öğrendik. Hayal hala gizemini koruyor, o yüzden bu bölüm biraz onun iç dünyasını ele alacağım.


Hayal

Elimdeki kalemi çantama atıp çantamın fermuarını çektim ve tek omzuma alarak ayaklandım. Sınıfın kapısından çıkarken Yunus, grubun yanından ayrılıp benim yanımda bitmişti. Duraksamadan yürümeye devam ettim, peşimden geliyordu. Giray'ın Yunus için söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu bilmiyordum, gerçekten benim için 100 liraya iddiaya girip girmediğini... Ama zaten ona hiç o gözle bakmamıştım. Şu sıralar kimseye o gözle bakmıyordum. 

"Hayal, çıkışta bir işin var mı?"

"Evet."

"Peki yarın? Veya hafta sonu? Müsait olduğun bir an var mı?"

Duraksadım. "Hafta sonu müsaitim aslında."

"O zaman biz-..."

"O yüzden hafta sonumu verimli geçirmeyi tercih ederim. Kusura bakma, Yunus. Ama okulda birbirimizi yeterince görüyoruz bence." Samimiyetsiz bir şekilde gülümseyip merdivenleri çıktım ve zemin kattaki çıkış kapısına yöneldim. Okuldan çıktığımda içime derin bir nefes çekmiştim, cidden sınıf ortamı beni fazlasıyla bunaltmıştı. Bir saniyeliğine gözlerimi kapatıp içime derin bir nefes çektiğim sırada birinin omzuna toslamıştım. 

Gözlerimi açıp çarptığım kişiye baktım. Gördüğüm ilk şey kahverengi, koyu bir ceketti. Bakışlarımı yüzüne çevireceğim sırada dirseğimden tutulmuş ve arkaya doğru çevrilmiştim. Yunus...

"Neden bana bir şans vermeyi denemiyorsun?"

"Çünkü istemiyorum, bu kadar basit." 

Yunus, bileğimden kavrayarak elimi kalbinin üzerine yasladı ve kaşlarını kaldırarak duygusal bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Sana her baktığımda çıldıran kalbim için de mi bir şans veremezsin bana?"

Pekala...

Dudaklarımı birbirine bastırıp elimi ondan kurtardım ve kısa bir kahkaha attım. Surat ifadesine baktıkça kısa tutmayı hedeflediğim kahkaham büyüyor, karnıma sancılar giriyordu. Bir elimi karnıma bastırıp yaşaran gözlerimi sildim. "Yani 100 liralık performansın bu muydu? Üstüne 50 lira eklesem daha duygusal bir şeyler yapabilir misin?"

"Ne?" 

Şaşkınca bana bakan yüz ifadesiyle boğazımı temizleyip kendime gelmeye çalıştım. Az önce yapmaya çalıştığı şey... Cidden çok yapmacıktı. En son lisedeyken aşık olmuştum, üstünden çok zaman geçmemişti ama sanki asırlar öncesi gibiydi. O hisleri unutmuştum ancak böyle hisler olmadığından da emindim. Böyle yapmacık değildi, içten hislerdi.

"Yunus, bu saçmalığı burada bitirelim ve ben de az önce yaptığın aptallığı unutayım. Olur mu?"

Bir cevap vermesine izin vermeden bulunduğum yerden uzaklaştım. Az önce çarptığım çocuk çoktan gitmiş olmalıydı, ortalıkta kahverengi ceketli birini görememiştim. Omuzlarımı silkip yürümeye devam ettim. Adımlarımı olabildiğince hızlı atmaya çalışıyordum çünkü buradan çabucak çıkmak istiyordum, Yunus'un peşimden gelmesini istemiyordum.

Belki hisleri gerçekti, belki de cidden 100 liraya benim üzerimden iddiaya girmişti. Her ne sebeple olsun, ona o gözle bakmayı istemiyordum. Hayatımda birini istemiyordum, o insana ayıracak vaktim de yoktu zaten. Kafam o kadar ferah değildi. Aşık olmak, biriyle aşk yaşamak ise başlı başına bir sorumluluktu.

HAYALİ ARKADAŞ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin