Fotoğrafta Bulut var. Bu çocuğa düştüğüm fotoğraflardan biri de buydu jkdsfhdkjsf
Hayal
"Kim çekmiş olabilir o fotoğrafları? O ana tanık olan biri nasıl bunun bir-..." Bulut'un dizine bir çimdik attığımda yüzünü ekşitip bana dönmüştü. Şu an bunları tartışmak için doğru zaman olmadığını yüz ifademle anlatmaya çalışırken Bulut'un beni anlayıp susması beni çok şaşırtmıştı. Çünkü mimik konusunda berbattım. Demek ki gereken tek şey karşımdakinin beni anlayan biri olmasıymış...
"Ben okulumu değiştireceğim. Birinci dönem birkaç hafta sonra bitiyor, ikinci dönem için başka bir üniversiteye geçerim. Mümkün değil bir daha gelemem o okula."
"Neden?"
"Nasıl neden? Herkesin bana ne gözle baktığını görüyorsunuz. Bunun bir taciz olduğunu bilseler bile bana aynı gözle bakacak olanlar var. Ben öyle bir ortamda okumak istemiyorum."
"Bir süre sonra her şey normalleşecek, inan bana. Şu an her şey çok yeni o yüzden büyük bir karar almanın zamanı değil."
"Normalleşeceğini nereden biliyorsun?"
"Çünkü tam olarak aynı şeyi yaşamasam da benzer olaylardan geçtim. Bekar bir anne olmanın birçok zorluğu var, hele ki yaşım yüzünden insanlar beni yaşlı bir adamın metresiymişim gibi görüyor. Bir süre sonra normalleşiyor her şey."
"Peki gerçekte olanı insanlara anlatmayı denedin mi?" diye sordu Bulut. Omuz silkip cevap verdim. "Gerçek olan şey benim bekar bir anne olmam. Bunun nedenini nasılını neden hiç tanımadığım insanlara anlatayım? Bana o gözle bakan biri metres olduğumu söylememek için yalan söylediğimi düşünür."
"Mantıklı ama atladığın bir şey var. Sen olanların nedenini nasılını tanıdığın insanlara da anlatmıyorsun."
"Konu bu değil."
"Konu bu olduğunda da değişen bir şey olmuyor zaten."
Başımı yavaşça Bulut'a çevirip sert bir şekilde baktım. "Neden ortamı germeye çalışıyorsun? Şu an uğraştığımız mesele içerisinde bunları tartışmak için doğru bir zaman mı sence?"
"Doğru zaman ne zaman Hayal? Söylesene."
"Bulut senin derdin ne? Niye kızın üstüne gidiyorsun?" Lara'nın müdahale etmesiyle Bulut, derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışmıştı. Onu sinirlendiren nedenleri anlıyordum ve ona hak veriyordum ama şu an bunları tartışmak gereksizdi. Kırgınlıklarımı canımı emanet edecek kadar güvendiğim insana bile anlatamıyordum, ben böyle biriydim. Böyle biri olmuştum. Annemin beni kucağımda birkaç günlük bebekle kapı önüne koyduğu günden beri canımın sıkıldığı her şeyi içime gömmüştüm. Şimdi onları oradan çıkarmaya cesaret edemiyordum.
"Sen nedenini gayet iyi biliyorsun. Neden derdinizi saklamak konusunda bu kadar katısınız ki? Mesela sen, Lara? Baştan bize olanları anlatsan olay bu kadar ilerlemezdi. Neden anlatmadın? Neden kendi başına savaşmaya çalıştın?"
"Çünkü bunlar benim anlatamayacağım şeyler, geri zekalı. Ya sen kolay mı sanıyorsun istemediğin eller tarafından dokunulmayı? Hiç böyle bir şey yaşamadığın o kadar belli ki. Ben nasıl anlatabilirdim? İçinde bulunduğum durum beni deli ediyordu ve akıl sağlığımı korumaya çalışıyordum."
"Şimdi bunları tartışmanın manası ne? Olan olmuş sonuçta. Bunları tartışmak bir şeyi değiştirmeyecek. Bir şeyi değiştirmek istiyorsak şu an canımızı sıkan sorunlara odaklanmalıyız." Doğukan'ın konuşmasıyla Bulut, başını ona çevirdi. "Şimdi bunları tartışmanın manası ne, biliyor musun? Başlarına bir daha böyle bir iş geldiklerinde susmayıp anlatmalarını sağlamak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALİ ARKADAŞ | Texting
ContoGiray: Sen demiştin bir keresinde Giray: Hayali arkadaşın olmam için senin zihninde yaşamam lazım Giray: Sana özel olmam lazım Giray: Zihninde neler dönüyor bilmiyorum Giray: Oraya ait miyim bilmiyorum Giray: Ama bildiğim bir şey var Giray: Ben sana...