HAYALİ ARKADAŞ | Texting

Hayali Arkadaş -48-

Fotoğrafta Hayal ve Bulut var.

Shawn Mendes - There's Nothing Holdin' Me Back

Bu şarkının klibini kıskançlıktan izleyememek... 

Hayal

"Eğer hayatın normal bir genç kızın hayatı gibi olsaydı, sen 19 yaşında hissetseydin hayatında neler olurdu? Bu sorunun cevabı çok önemli bak."

Bulut'un sorduğu soruyla ellerimi yere koyup biraz arkama yaslandım ve önümdeki denize bakarak düşünmeye başladım. Babam annemi aldatmasaydı, o kadınla kaza yapmasaydı ve ben, Ömür'e bakmak zorunda olmasaydım nasıl bir hayatım olurdu?

Her şeyin mahvolduğu gün babamın bizi terk etmesiyle başlamıştı. O gün ruh halim o kadar dağınıktı ki normalde yapmayacağım şeyler yapmıştım. Babamın gidişi beni derinden etkilemişti, bu yüzden Bulut beni öpmeye çalıştığında yalnızca susmuş, hiçbir şey söyleyememiştim.

O güne geri dönebilsem yeniden Bulut'u ittirirdim, bu hareketimden pişman değildim çünkü hiçbir şey söylemeden beni öpmeye kalkmıştı. Bu durumun onun için anlık bir heves olup olmadığını bilemezdim, o yüzden yine olsa yine onu iterdim ama susmazdım. Ona sorardım, cevabımı alırdım. Ve belki de...

Bulut ile sevgili olurduk?

"Galiba bir sevgilim olurdu." diye mırıldandım. Bulut, elini kaldırıp gülümsedi. "Sevgilin ben olurum, başka?"

"Ve mutlaka aldatılmış olurdum."

Bulut'un havadaki eli yavaşça indiğinde donakalan yüz ifadesi sırıtmama neden olmuştu. "Manyak mısın?"

"Allah Allah, 19 yaşında olabilsem bunları yaşayıp tecrübe etmek isterdim belki. Olamaz mı?"

"Sevgilin ben olacaksam olamaz. Delinin zoruna bak ya, aldatılmak istiyormuş."

"Ya sana kim sevgilimsin dedi ki zaten? Kendi kendine gelin güvey oldun." Bulut, alt dudağını sarkıtıp bir elini kalbinin üzerine koydu. "Yapmak istediklerin arasında kalp kırmak da var mıydı bari? O maddeyi çoktan eledin çünkü."

İçimden gelen Bulut'u mıncırma isteğini bastırmak adına ellerimi yumruk yaparken aklıma bugün özgürce saçmalayabileceğim, içimden geleni yapmak için düşünmeye gerek duymayacağım gelmişti. 

Öne atılıp ellerimi Bulut'un yanaklarına koydum ve doyasıya sıktım. Bulut'un şok olmuş yüz ifadesiyle kafamı geriye atıp gülmüş, ellerimi geriye çekmiştim. "Ne de olsa özgürce saçmalayabileceğim, değil mi?"

"Saçmalamak seni bu kadar mutlu ediyorsa-..."

"Her zaman saçmalamalıyım?" Bulut, kafasını onaylarcasına salladığında gülüşüm biraz solmuştu. Dışarıya derin bir nefes verip ayağa kalktım ve ellerimi birbirine çarpıp temizledim. "İkimiz de bunu her zaman yapamayacağımı biliyoruz. Zaten bugün bu kadar rahat olmamın sebebi bunları bir daha yapamayacak olmam."

Bulut, gözlerini suçlulukla kaçırıp benim gibi ayağa kalktı. Galiba bana sadece bugün 19 yaşında hissedebileceğimi hatırlattığı için kötü hissetmişti. Uzanıp elimi tuttu ve parmaklarımızı kenetledi. Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde düz bir ifadeyle bana bakıyordu. 

"Ee, saçmalamaya nereden başlıyoruz?"

"Aslında hep bir sokak sanatçısına eşlik etmek isterdim." Başını ağırca salladığında yürümeye başlamıştık. Bulduğumuz ilk sokak sanatçısına doğru ilerlerken Bulut, elimi bırakıp beni sanatçıya doğru itelemişti. Başımı çevirip ona baktığımda kollarını göğsünde birleştirip benim şarkıya eşlik etmemi bekliyordu. Gülümsedim.