HAYALİ ARKADAŞ | Texting

Hayali Arkadaş -21-

Billie Eilish - when the party's over

Hayal

Gözlerimi yorgunlukla aralayıp bakışlarımı tavana diktim ve nerede olduğumu, en son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Tanımadığım bir yerdeydim, bunun farkına varmam uzun sürmemişti ama buraya ne sebeple geldiğimi hiç bilmiyordum. Ellerimi bulunduğum yatağa bastırıp doğruldum ve gözlerimi ovuşturdum. Gerçekten yorgun hissediyordum.

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalkmak için kendime birkaç saniye tanıdım. O sırada dışarıdan iki insanın konuşmalarını duyuyordum. Elimle yüzümü sıvazlayıp ayaklandım ve içinde bulunduğum odanın kapısına yöneldim. Bir kadının odası olmalıydı, mobilyalar, masanın üzerindeki makyaj malzemeleri beni böyle düşünmeye itmişti.

Odanın kapısını biraz aralayıp içinde bulunduğum eve göz attığımda biraz uzağımda Lara'yı görmüştüm. Kaşlarımı çattım. Önünde bana sırtı dönük bir erkek vardı ve Lara ile konuşuyorlardı. Vedalaşmaya benzer bir şey olmalıydı çünkü dış kapının önündelerdi. Lara'nın gözleri bana kaydığında gülümsediğini gördüm.

"Hayal, uyandın mı?" 

Söyledikleri bana ne olduğunu hatırlamamı sağladığında önündeki erkeğin Giray olduğunu anlamam çok sürmemişti. Ne yani, Giray ve Lara bağlantılı mıydı? Giray bana not bıraktığında Lara'ya sınıfa giren kişiyi sormuştum ama tanımıyor gibi davranmıştı. Burada neler dönüyordu?

Giray, evden hızlıca çıktığında Lara da beni oturma odasına sürüklemişti. Beni bir kanepeye oturtup elime tuzlu şeyler tutuşturdu. Karşıma geçip oturdu ve az önce yaşanılanlar hiç ilginç değilmiş gibi farklı bir konudan konuşmaya başladı.

"Tansiyonunu ölçtüm, epey bir düşük. O yüzden elindekileri yemeye dikkat et." Kaşlarımı kaldırarak ona bakarken yüz ifadem, onu tebessüm ettirmişti. Ellerini teslim olurcasına kaldırdı. "Tamam, bana istediğin soruyu sorabilirsin. Ama o tuzlu şeyleri yemek şartıyla."

"Saat kaç?"

"11, niye ki?" Kafamı 'önemsiz' dercesine salladım. Ardından aklıma takılan ilk soruyu sormuştum. "Yani onunla tanışıyorsun?"

"Evet. Geçen sene uyum haftasında tanışmıştık. Kendi fakültemi bulamayıp mühendislik fakültesine kadar gitmiştim, o yardımcı olmuştu."

Lara'nın bizden bir üst dönemde olduğunu biliyordum, alttan kalan 2 dersi vardı ve ikisi de aynı hocanın dersiydi. Sınıftaki diğer kişilerin dediğine göre Lara, tüm derslerinde başarılı olsa da dersi veren hocayla daha çok vakit geçirebilmek için o iki dersten bilerek kalmıştı. Bu konuda da o adamla anlaşmıştı. Olayın iç yüzü neydi, bilmiyordum ama o adamın derste Lara'ya çok farklı davrandığı hiçbirimizin gözünden kaçmıyordu.

"Bana onu tanımadığını söylemiştin. Hani sırama çikolata bıraktığı gün."

Lara, şen bir kahkaha attı. "Sana onu tanımadığımı söylemedim. Sen sınıfa yabancı biri girip girmediğini sordun, ben de evet dedim. Bana kim olduğunu bile sormadın."

"Tanısan söyleyeceğini düşündüm." diye mırıldandım. Gerçi şu an sorsam da söyleyeceğini düşünmüyordum. Yakın olmalılardı, belli ki Lara'nın baştan beri her şeyden haberi vardı. Giray'ın arkadaş grubum hakkında nasıl bu kadar çok fikir yürütebildiğini şimdi anlıyordum. Sınıfta ajanı vardı...

"Senin değiştiğini düşünüyor. Biraz içine kapandığını, karamsarlaştığını düşünüyor. Eskiden sana baktığında enerjin ona tuhaf bir mutluluk verirmiş, her kim olursa olsun haksızlığa uğrayan birini gördüğünde müdahale edermişsin. Yanlış anlama, kimse seni yargılamıyor ama insanlar başına büyük şeyler geldiğinde değişirler, Hayal. Tecrübe denilen şeydir bizi olgunlaştıran. Ya çok kötü bir şey yaşamış olmalısın ya da çok iyi. İçimden bir ses kötü şeyler yaşadığını söylüyor."