HAYALİ ARKADAŞ | Texting

FİNAL

07.04.2019 :") Finali okuduğunuz tarihi buraya bırakabilirsiniz.

Pinhani - Beni Sen İnandır

Red - Not Alone

"***" Şunu gördüğünüz an anlayın ki zaman geçti. Bu zaman 1 saat de olabilir, 1 ay da, 1 yıl da. Haberiniz olsun ♥

Hayal

Sürekli birbirine çarpan adımlarımla yavaşça ilerlerken nereye gideceğimi bilmiyordum. Sadece yürümek istiyordum. Yürüdükçe aklımdakilerden uzaklaşabilmek istiyordum ama ters tepiyor olmalıydı. Çünkü gecenin bu saatinde, yalnız başıma sokakta yürürken kaçtığım düşünceler aklımı daha çok ele geçiriyordu. 

Bulut'a günlüğümü vereli ne kadar zaman olmuştu hatırlamıyordum. Muhtemelen şu an okumayı bitirmişti. Duraksayıp omzumun üzerinden geriye baktım, görünürde kimse yoktu. Yeniden önüme döndüğümde omuzlarımı çökertmiş, kısa bir süreliğine kaldırıma oturmuştum. Kendimi ciddi anlamda yorgun hissediyordum, dokunsalar ağlayacaktım. Gözyaşlarım gözlerimde hazır halde bekliyorlardı.

Kafamı iki yana sallayıp silkelendim ve ayağa kalktım, yürümeye başladığım sırada onun sesini duymuştum.

"Hayal!"

Dudaklarımı birbirine bastırıp gözyaşlarımı geri itekledim ve dönüp onun suratına baktım. Gerçekten kötü görünüyordu. Perişan... Elini kaldırıp günlüğümü salladı. "Bu ne demek oluyor şimdi?"

"Bulut, her şeyi okudun. Senin kendini böyle bir durumun içine sokmanı istemiyorum. Yeterince açık değil mi?"

"Orası gayet açık ve anlaşılırdı. Anlamadığım şey şu..." Bulut, gözlerini birkaç saniyeliğine yumup düşündü. Yeniden gözlerini araladığında gördüğüm bakış beni gerçekten yaralamıştı.

"Hayatımın sensiz daha iyi olacağını sana düşündüren şey ne?"

"Olaya senin açından bakmıyorum çünkü. Sen benim yanımda olduğun sürece diğer şartları önemsemiyorsun ama ben öyle yapamam işte. Mesela sen dışarıya çıkmak isteyeceksin ama vaktimiz kısıtlı olacak çünkü zamanı geldiğinde Ömür'ü kreşten almam gerekecek. Yeri gelecek yaptığımız planları o hasta olduğu için iptal etmek zorunda kalacağım. İstediğin gibi bir ilişkimiz olmayacak, Bulut. Ve bu seni yıpratacak. En iyisi-..."

"En iyisi seni unutup hayatıma devam etmem, öyle mi?" Bulut, sinirle gülüp gözlerini gözlerime dikti. Şu an onu böyle karşımda görmek benim için çok zordu, aslında bu an ikimiz için de çok zordu ama ona bunu yapamazdım. Göz göre göre, sırf benim için böyle bir yükün altına girmesine izin veremezdim. Dışarıda daha normal hayatları olan kızlar vardı, Bulut'a istediği ilişkiyi yaşatabilecek kızlar...

"Denemedim mi sanıyorsun seni unutmayı? Çok denedim, Hayal. Kendimi çok kandırdım ama olmadı. Yolun sonuna geldim derken yine dönüp dolaşıp seni severken buldum kendimi. Seni yıllardır görmediğimde vazgeçmeye çalıştım, senin özlemin beni mahvettiği için unutmayı çalıştım. Yapamadım. Seni Kaya ile balkonda havai fişekleri izlerken gördüğümde dağıldım, parçalara ayrıldım ama seni unutmanın yanından bile geçemedim."

Bulut, elinde tuttuğu ufak kutuyu bana uzattığında afallamıştım. Kendime gelip kutuyu aldım ve açtım. İçinde birçok kağıt, kolye, saat ve bunun gibi şeyler vardı. Gözlerimi Bulut'a çevirdiğimde Bulut, elini kutunun içine sokup tüm kağıtları aldı ve kafasının yanında salladı.

"Bunlar tam seni unuttum derken yeniden sana aşık olduğumda yazdığım mektuplar. Şimdi sen diyorsun ki ben bunları hiç yazmamış gibi davranayım? Seni unutayım ha?" Bulut, mektupların hepsini yırtıp yanındaki çöpe fırlattı. Elini yeniden kutuya soktuğunda kutuyu tutan ellerim titremeye başlamıştı.