Hayali Arkadaş -64-

13.1K 1.5K 599
                                    

Bulut

Yanımda hissettiğim bir hareketlenmeyle gözlerimi aralarken ilk gördüğüm şey Hayal'in uyuyan yüzü olmuştu. Aramızda Ömür olduğu için görmem gereken ilk yüz onunkiydi ama o da burada değildi. Yavaşça doğrulup etrafa göz atarken Ömür'ü Kaya'nın kucağında görmüştüm. Kaya ile göz göze geldiğimizde fısıldayarak konuştu.

"Ömür'ü yatağına götüreceğim, sen de fırsattan istifade Hayal'e sırnaşabilirsin."

Kaya odadan çıktığımda uyku halimi hala atlatamamıştım. Gözlerimi Hayal'e çevirip yüzünü inceledim. Göz altlarındaki morluklar ne kadar yorgun olduğunu kanıtlarcasına sırıtıyordu. Kendimi onun yerine koymadan edemiyordum. 17 yaşında baba olsam ne halt yerdim?

Kız kardeşim doğduğunda 14 yaşındaydım ve babam o sıralar uzakta görev yapıyordu. O yüzden bir bakıma Yağmur'a babalık yapmıştım ama ikisi karşılaştıracak şeyler değildi. Benim yanımda annem vardı, nerede kaldığım ve ne yediğim belliydi.

Oysaki Hayal... Onun arkasında annesi yoktu. Annesine bu kadar soğuk davranmasına anlam verebiliyordum bu yüzden. Annesi Hayal'i öyle bir durumda yalnız bırakmıştı ki Hayal, ona olan kinini hala diri tutabiliyordu.

Yavaşça yataktan kalkıp odanın kapısına yöneldim. Hayal rahatça uyusun, yorgunluğunu üzerinden atsın istiyordum. Bu yüzden salonda telefonunu karıştıran Kaya'nın karşısına oturmuştum. Yeşil gözlerini telefonundan kaldırıp bana baktı.

"Sana teşekkür etmek istemiştim."

"Sırnaşma konusunda mı?"

Gülerek kafamı iki yana salladım. "Yıllar önce Hayal'e sahip çıktığın için. Bir de Lara'nın olayındaki gerçekleri okula megafonla anlattığın için."

"Yaptıklarımın bana geri dönüşü harika oldu, o yüzden teşekkür etmene gerek yok. Eğer ben Hayal'e sahip çıkmasaydım bugün bir ailem olmayacaktı."

"Anladım." diye mırıldanıp gözlerimi halıya dikmiştim. Kaya'nın gülmesiyle yeniden ona gözlerimi çevirdiğimde gözlerinde eğlendiğini belli eden bir parıltı vardı.

"Kıskanmanı gerektirecek bir şey yok ortada diyemem, benim de sevdiğim kız bir erkekle aynı evde kalsa bundan ben de hoşnut olmam. Ama Hayal'e bir kardeş gözüyle bakıyorum. Tıpkı senin Lara'ya baktığın gibi..."

Duraksadı. "Yanılmıyorum, değil mi?"

"Hayır."

"Daha açıklayıcı cevap versen? 'Hayır yanılıyorsun' mu demek istedin 'hayır yanılmıyorsun' mu?"

"Hayır demek istedim."

"Pekala, o zaman ben bunu 'yanılmıyorsun' olarak algılıyorum. Hayal'e aşık olduğuna göre..."

"Bir şey soracağım." deyip konuyu değiştirdim. Kaya, beklercesine bana baktığında konuşmuştum. "Şimdi Ömür senin kız kardeşinin çocuğu, onu biliyorum ama detayları pek bilmiyorum. Yani nasıl oldu da Ömür'ü bakmak Hayal'e düştü?"

"Sen Hayal'le aynı lisede okudun sanırım. Benim ablam da sizin lisedeki rehberlik öğretmeniydi. Ben o sıralar başka şehirde çalışıyordum. İşte ablamla Hayal'in babasının arasında bir şeyler olmuş, Hayal'in babası da ailesini terk etmiş. Bunlar birlikte kaçarlarken araba kazası yapmışlar. Hayal'in babası da ablam da o kazada öldü. Ömür işte o gün doğdu, ben iş için 3 yıllığında yurt dışına çıkmak zorundaydım. Hayal bakmak için gönüllü oldu. Böyle gelişti olaylar."

"Bunlar tam olarak hangi tarihte oldu?"

"5 Eylül 2016."

Duyduğum tarihle duraksarken kaşlarım istemsizce çatılmıştı. O tarih benim buraya taşındığım tarihti. Hayal'i öpmeye çalıştığım tarihti. Sarhoş olduğum, Hayal'in kapıma geldiği tarihti.

HAYALİ ARKADAŞ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin