Hayali Arkadaş -59-

13.2K 1.6K 557
                                    

Ruelle - The Other Side


Hayal

Karşımdaki insanı dikkatle incelerken bir zamanlar derine attığım kırgınlıklarım çıkıyor, vücudumun titremesine neden oluyordu. Kalbimde büyük bir sancı vardı çünkü onu en çok kıran insan şimdi karşımdaydı. Ve ben bu karşılaşma için hiç hazır değildim.

"Senin burada ne işin var?" diye sorduktan sonra başımı Bulut'a çevirdim. "Onu buraya sen mi çağırdın?"

Cevap annemden gelmişti. "Hayır, kendim geldim. O sadece evime gelip benimle senin hakkında biraz konuşmuştu. Yaşadıkların hakkında pot kırdığım için kusura bakma, herkesin Ömür'ü senin çocuğun zannettiğinden haberim yoktu."

Annemin söyledikleriyle aklımdaki düğüm biraz daha çözülürken içimde anlam veremediğim hisler dolaşıyordu. Bulut'a kızgındım. Benim fikrimi dahi almadan annemle konuştuğu için kızgındım. Ama annemin yüzüne bakarken aklımdan geçen çoğu şey eski, güzel günlerimizle alakalıydı.

Galiba o günleri çok özlemiştim.

"Ne işin var burada senin? Niye geldin?"

Annem, cevap niyetine mimiğini bile oynatmamış, bana doğru birkaç adım atarak aramızdaki mesafeyi azaltmıştı. Aniden bana sarıldığında ne tepki vereceğimi şaşırmıştım. Ellerimi onu ittirmek için kaldırdığımda irademle büyük bir savaş veriyordum. Sarıldığım kadın benim annemdi. Beni terk eden, gecenin bir yarısı kucağımda ufacık bebekle kapı önüne atan kadındı.

Ama ben hala onu sevebiliyordum. 

"Ne yapıyorsun?"

Annem, geri çekilmemi önlemek adına beni iyice sıktığında ağladığını anlamıştım. Sessiz hıçkırıklarını duyabiliyordum.

"Özür dilerim, kızım. Bana ne desen haklısın, beni affetmesen haklısın ama izin ver biraz sarılayım sana. 3 yıl oldu. 3 yıl..." Annem geri çekilip yaşlı gözleriyle suratıma baktığında ne diyeceğimi bilemiyordum. Ondan beklediğim sözler bunlar değildi. Onun gelmesini bile beklemiyordum. Benim için annelik kavramı o beni kapının önüne koyduğunda bitmişti ve o günden sonra bir daha annemden hiçbir şey beklememiştim.

"Yaptığım şey affedilemez, biliyorum. Yapmamalıydım. Sana arka çıkmalıydım, seni bırakmamalıydım. Ben çok büyük bir hata yaptım ve yıllardır bunun azabını çekiyorum. Sadece bunu bilmeni istiyorum."

"Madem yıllardır azabını çekiyordun, 3 yıldır neredeydin?" Annem bakışlarını kaçırdığında alayla güldüm. "Şimdi mi aklına geldi bir kızın olduğu? O kapının önünde beni içeri alman için sana yalvarırken sızlamayan vicdanın şimdi niye acıyor? Bırak ya, yalan söylüyorsun. Bir gram bile yanmadı için. Doğru söyle, işin düştü bana değil mi?"

Annemin çenesi titrerken başını başka yöne çevirip sessiz kaldı. Aramızdaki fark buydu. O duygularını dışarıya yansıtabiliyordu. Karşısındaki insana kırıldığında bunu belli edebiliyordu ama ben yapamıyordum. Dışarıya karşı hep soğuk bir yüz ifadesi takınıyordum çünkü kırıldığımı anlarlarsa üstüme gideceklerini düşünüyordum.

Ve bunu düşünmemdeki en büyük etken bir zamanlar annem tarafından sırtımdan vurulmamdı.

"Ne desen haklısın. Ne söylesen... Ben aklımı yitirdim kızım. Aslında kızdığım kişi sen değildin, kendime kızmıştım. Beni aldatan, başka kadından çocuk peydahlayan ve ailesini terk eden o adamı hala seven kendime kızmıştım. Onun çocuğunu görmek istemedim. Çünkü eğer o çocuğu görürsem kötü davranacağımı düşünüyordum. Onun yanında kasılan birinin olduğu bir ortamda mı büyütecektin çocuğu?"

HAYALİ ARKADAŞ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin