Giray
"Her şeyi mahvettim."
"Aynen öyle yaptın."
"İçinde bana güvenmeye dair en ufak bir kırıntı varsa da yok ettim hepsini. Bok kafalıyım ben."
Lara, eliyle omzuma iki kere vurup gülümsedi. "Evet, öylesin."
"Ben ne yapacağım şimdi? Nasıl yaklaşacağım ona?"
"Kızı rahat bırakmaya ne dersin?" Doğukan'ın sunduğu öneriyle kafamı ona çevirdim. O ise oturduğu yerde dikleşip konuşmaya devam etti. "Yani kız dışarıya kapalı biri, sen de ona yalan söyledin. Artık senle konuşmak istemiyorsa zorlama. Rahat bırak."
Bir şey diyeceğim sırada Doğukan, arkasına koyduğu yastığı bana doğru fırlatıp sinirle konuştu. "Lan kıza benim sevgilimle olan fotoğrafları atmak ne demek? Salak mısın oğlum sen?"
"Ya ne bileyim, panik yaptım ona aşık olduğumu düşününce. Sanki bir zamanlar ona aşık olduğumu ve kim olduğumu anlayacakmış gibi..."
Lara, dalga geçer gibi nefes verdiğinde gerilmiş suratımla ona baktım. Yine Hayal'e karşı hislerim olduğu konusunda konuşmaması şu anki akıl sağlığım için en iyisiydi. Hayal'e 5 sene önce aşık olmuştum ve bu hisler bitmişti. Sırf ona karşı olan duygularımı yitirdim diye onu görmezden gelemezdim. Her şeyden önce onun bana çok iyiliği dokunmuştu, onu sevmek beni daha iyi biri yapmıştı.
"Valla kanka işin zor görünüyor, kıza ulaşmak zor. Sen de tam ulaşacakken her şeyi bok ettiğin için artık hiç şansın kalmadı."
Lara, kafasını sallayarak Doğukan'ı onaylarken arkadaşlarımı ne kadar iyi seçtiğimi fark etmiştim. Gerçekten her durumda bana destek çıkıyorlardı.
"Doğukan, bundan sonra okulda konuşmasak olur mu? Hayal şüphelenecek çünkü."
"Olur, zaten Derya seni pek sevmiyor."
Lara, bakışlarını bana çevirip sorar gözlerle baktı. "Bir kere ağzımdan kilo aldığıyla ilgili bir şey kaçırmış olabilirim."
Yüzünü buruşturup enseme vurdu. "Eşek herif. Bir de ince ruhluyum diye gezinirsin. Bok ince ruhlusun. O kadar okuduğun şiir nerene gidiyor?"
"Konuya geri dönebilir miyiz? Hayal'in bana güvenmesini nasıl sağlayacağım?"
Lara ve Doğukan -neyse ki- sorduğum sorunun cevabına odaklanırken ben, kollarımı göğsümde birleştirip oturduğum yerde aşağı kaymıştım. Lara ve Hayal'in yalnızca birkaç ortak dersleri vardı. Aslında Lara 2. sınıftı ama alttan aldığı dersler olduğu için Hayal'i sınıf içinde görebilen tek insan oydu. Sürekli ondan bana haber getirip kızı iyice aklıma sokmuştu.
Gözlerimi yumup onu uzun zaman sonra gördüğüm günü düşündüm. 1 ay boyunca hiç denk gelmememiz imkansızdı çünkü onun gittiği kitapçıda çalışmıştım bir süre. Sık sık geldiği yer benim çalıştığım yerdi, onu fark etmemin bu kadar uzun sürmesi elbette ki beni şaşırtmıştı.
Ondaki değişimi görmekse beni yıkmıştı. İnsanların değişmesi, büyümesi kötü bir şey değildi elbette ama bir zamanlar aşık olduğum kızdan ortaya hiçbir şey kalmaması onun bendeki anısının zedelenmesi gibiydi. Ona yalnızca sırf bendeki anısı zedelenmesin diye yardım etmiyordum, sadece... Ondaki bu değişim zorunluydu. Kendi istediği bir şey değildi. Kırılmıştı, hissediyordum.
"Sen bu kıza kendini ne kadar açtın?"
"Bir kolumun dövmeyle kaplı olduğunu, müzik dinlemeyi sevmediğimi ve şiir okuduğumu biliyor."
Doğukan, kafasını Lara'ya çevirip sordu. "Fazla mı geri zekalı bu?"
"Çok fazla."
Doğukan'ın bana attığı yastığı Lara'ya fırlattığımda Lara, neşeyle kahkaha atmıştı. "Güzel kardeşim, sen kendini bu kıza yeterince açmamışsın ki. Hep bir şeyler yapıp nedenini devlet sırrı gibi saklamışsın. Mesela neden dövme yaptırdığını biliyor mu? Neden müzik dinlemekten hoşlanmadığını biliyor mu? Sadece yaptıklarından bahsetmekle olmaz o güven işleri, neden yaptığını da anlatacaksın. Ve tabii ki kıza hiçbir şekilde yalan söylemeyeceksin."
Doğukan'ın aklına onun sevgilisiyle olan fotoğrafını kullandığım gelince yüzünü buruşturdu. "Yani söyleyeceksen de düzgün yalan söyle, salak. Gidip benim sevgilimle olan fotoğrafımı atmışsın. Biz yakın arkadaşız bir de. Bari alakasız birini atsaydın."
"Aklı kesmiyor ki, aşık işte ne yapsın."
"Lara, ben Hayal'e aşık değilim. Bunu sana daha kaç kere söyleyeceğim? Ya bu kız için uğraşmam illa ona aşık olduğumu mu gösterir? Onun bir derdi var, gerçek bir dosta ihtiyacı var ve ben onun dostu olacağım. Olan biten bundan ibaret."
"Bu söylediklerinle kendini kandırmaya devam et, ben bu işin gidişatını çok net görüyorum. Tabii sen olayın içinde olduğun için benim gibi bakamıyorsun. Ama olsun, er geç senin de çakılacağın bir an gelecek."
"Mesela Yunus, Hayal ile senin uğruna götünü yırttığın yakınlığı kurduğunda çok feci çakılacaksın." Doğukan, ellerini çenesi altına koyup alt dudağını sarkıttı ve başını Lara'ya çevirdi. "Hayal ile Yunus çok yakışmıyorlar mı?"
"Evet! Sınıfta Yunus'un bakışları hep Hayal'in üzerinde. Birlikte çok tatlı olurlar."
Dikkatimi çekmek için elimi rastgele salladığımda ikisi de sırıtarak bana dönmüşlerdi. Şu an suratımda nasıl bir ifade vardı bilmiyordum ama surat ifadem onları tatmin etmiş olmalıydı ki az önce yaptıklarına bir son vermişlerdi. Yine de söylenmeden edememiştim.
"Yunus şerefsizinin 100 liraya Hayal üstüne iddiaya girdiğini unutuyorsunuz herhalde."
"Kim bilir, belki filmlerdeki gibi kıza gerçekten aşık olur ve mutlu mesut yaşarlar." Lara, biraz öne doğru eğilip gözlerimin içine gözlerini kısarak baktı. "Onun mutlu olmasını istiyordun, değil mi Giray? Ne belli ona bu mutluluğu senin vereceğin? Belki Yunus onu çok mutlu eder."
Gözlerimi kaçırıp bu ihtimali aklımdan geçirdim. Hayal onun adına iddiaya giren birine aşık olmayacak kadar dirençliydi. Ama aşk... Aşk çok karmaşık bir şeydi. En olmadık insana bile aşık olabiliyordu insan. Bu olabilir miydi? Hayal, Yunus'a aşık olabilir miydi?
Elimle üzerimdeki kazağın kumaşını hafifçe sıktım.
Neden şu an içimden bunların olmaması için dua ediyordum?
Lara bizim oğlana ironi açısından 'Giray' diyor. Yoksa cidden adı Giray değil haberiniz olsun aklınız karışmasın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALİ ARKADAŞ | Texting
Storie breviGiray: Sen demiştin bir keresinde Giray: Hayali arkadaşın olmam için senin zihninde yaşamam lazım Giray: Sana özel olmam lazım Giray: Zihninde neler dönüyor bilmiyorum Giray: Oraya ait miyim bilmiyorum Giray: Ama bildiğim bir şey var Giray: Ben sana...