Melanie ve Ashton'a uyup, evi arayarak o akşam Pubquila'da yapılacak olan 'ufak çaplı' konser için babamlardan izin aldım. İşten çıkmama birkaç saat olmasına ve bu pek de Melanie'nin yapabileceği türden bir şey olmamasına rağmen, en yakın arkadaşım üst kattaki odasına çıkıp vergi hesaplamalarıyla uğraşan Timmy'i ziyaret etti. Ziyaretinin tek gayesinin, o akşam bana erken çıkmam için izin vermesi adına doğruluğu olmayan şeyler uydurmak olduğunu biliyordum. Ve bunu yapmamasını istemiştim. Zira insanlara doğru olmayan şeyler söyleyerek başka bir şey gerçekleştirmek yapmaktan hoşlandığım bir şey değildi.
Ancak Melanie'yi tanıyordum. Melanie'yi çok iyi tanıyordum. Bu akşamı en yakın arkadaşlarımızla birlikte, hayatlarımızdaki tüm dünyevi sıkıntıları elimizin tersiyle görmeyeceğimiz bir köşeye iterek; on yedi yaşındaki insanların yaptıkları gibi şuursuzca eğlenerek geçirmeye ihtiyacımız vardı.
Ve Melanie, sanki hayatının her anında bu tarz uydurmalar üretiyormuş gibi yaparak benim regl olduğumu -ben utanırım diye Timmy'e kadınsal bir mevzu yaşadığımı söylemişti aslında- çok fazla karnımın ağrıdığını, yüzümün cennetten bile daha beyaz göründüğünü ve beni eve götürmek için okuldan çıkıp formalarıyla geldiğini, ama benim izin alamayacak kadar utangaç olduğumu falan söyledi.
Bunun için -çok ciddiyim- Melanie'yi öldürmek istiyordum. Regl değildim ama olsam bile, bunu dile getirmekten çekineceğim bir durum yoktu. Sadece... Timmy benim patronumdu, iş verenimdi, anlarsınız ya? Babamın, Melanie'nin, Luke'un, Earl ve Lisa'nın bile bunu bilmesinde bir sorunum yoktu ama Timmy'e karşı ciddi ve politik durmak zorundaymışım gibi hissediyordum.
Yine de, Timmy gerçekten çok iyi bir adamdı. Ithaca'nın yerlilerindendi ve eşiyle birlikte tüp bebek tedavisine başlayabilmek için para biriktirdiğini duymuştum. Earl ve Lisa böyle söylemişlerdi ve Lisa, onların bu mutluluğu tatmaları için tanrıya onlara bir şans vermesi adına her gün dua ettiğini itiraf etmişti.
Şimdi Timmy'e uydurma bir şeyler söylediğimiz için kendimi kötü hissediyordum. Ancak olan olmuştu ve Melanie bu şekilde konuşurken Timmy onu pür dikkatle dinlemiş, sonrasında da anlayışla gülümseyerek "Tabii ki, lütfen kendine dikkat et, Rory," demişti.
Böylece Timmy'nin dükkanından Earl, Lisa ve Cat'le vedalaşarak acilen çıktık. Eve gidip üstümü değiştirmeme bile izin vermediler. Ashton, bir hinlik yapıp eve gittiğim zaman kararımı değiştireceğimi ve onları yüzüstü bırakabileceğimi söylediğinde Melanie'nin aklına çoktan karpuz kabuğunu sokmuştu bile. Bu yüzden, yanımızda Ashton varken yürüye yürüye Melanie'nin evine gittik.
En yakın arkadaşım yaklaşık yirmi üç dakika sonra elinde büyük boy spor çantasıyla ön verandalarında gözüktü. Melanie'nin anne ve babası, Ashton ile bana sevecen bir şekilde el salladıktan sonra içeriye geçtiler ve biz de Pubquila'ya doğru yürümeye başladık.
Sonrasının nasıl geliştiğini bile doğru düzgün hatırlamıyor olabilirdim. Çünkü geldiğimizde Melanie ve ben de üstümüzü değiştirmeden önce, mekanın hazırlanmasına yardımcı olmuştuk. Ben daha çok Calum, Ashton ve Melanie'nin yanında durmuştum. Luke da abisi Jack'le birlikte mekanı toparlamakla ilgilenmişti.
Benim orada olmamı beklemediğinden emindim. Kesinlikle. Birazcık bile bu tarz bir beklentisi olmamıştı. Çünkü benim bu tip yerlerde -bu tip yerlerden kastım kalabalık ve insanların ne söylediklerini bile duyamayacağım kadar gürültülü, ter, alkol ve kusmuk kokan yerler- eğlenemediğimi biliyordu.
Şuraya açıklık getireyim; eğlenen insanları yargılamıyordum. Size çelişkili ve tuhaf gelebilir ancak her şeye, kendime bile rağmen buralarda eğlenebilen bir kız olmayı çok isterdim. Çünkü insan olarak bazen nasıl ve nerede olduğunun bir önemi olmadan eğlenmeye ihtiyacımızın olduğu zamanlarımız var olabiliyordu, benim neslimin bu nasıl ve nerede kavramlarından teknik olarak uzak bir eğlence anlayışı da Pubquila gibi mekanları karşılıyordu. Kesinlikle olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terrible Love || hemmings
Fanfiction"İnsanlara bir bak. Çoğu sadece basit birer kelime, sen anlamlı bir şiirken."