Duygu

7.7K 110 14
                                    

Kalp kırıklıklarıyla dolu bir yolda yalın ayak yürümeye benziyordu onu sevmek.

Yoldaki tüm kırıklar benim göğsümden kopup düşmüştü ve bir tek de beni yaralıyordu.

Gökhan'ı sevmek insanı yaralıyordu. Kırıyordu, döküyordu ama tek bir dokunuşla şifa da veriyordu.

Beni şu zamana kadar bir kez bile üzmeyen bu adamı seviyordum. Bana her daim sevildiğimi hissettiriyordu. Onlayken kendimi değerli hissedebiliyordum. Bir hiç olsam bile.

Aslında ilişkimiz mükemmel bile sayılabilirdi. Tabii onun bir karısı olmasaydı.

Huzurlu uykumdan beni uyandıran yataktan aniden kalkışıydı. Uyku mahmuru gözlerimi ovalarken neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Neler oluyordu? Beraber uyandığımız zamanlarda hiç böyle yaptığı olmamıştı. Boynuma öpücükler kondurarak uyandırırdı hep beni...

Ayakta duran etkileyici bedenine baktım. Gergin gözüküyor gibiydi fakat bu benim uyku sersemi halimden kaynaklanan bir hayal ürünü de olabilirdi.

"Sevgilim... İyi misin?" Çatallı çıkan sesimde bir tutam endişe de vardı.

"Elbette." Diye kısa bir cevap verdi ama gözü hâlâ tereddütle telefonunun ekranındaydı. Bana bakmaması kötü hissetmeme neden olurken yutkundum.

Sonra bıkkınca nefes vererek aklındaki kargaşaya son vermek istercesine telefonunu yatağa fırlatıp şakaklarını ovaladı.

Daha fazla durmayıp banyo kapısında adımlarını yönlendirdiğinde cevabından tatmin olmamıştım.

Banyoya girdiğinde geceki yorgunluğunu duşta atacağını biliyordum.

Belki de ona katılmalıydım.

Ama önce telefondaki hangi şey kafasına takılmış onu öğrenmem gerekiyordu.

Yatağın üstündeki telefonu elime aldığımda gözlerim banyo kapısına da arada dönüyordu. Neyse ki duş aldığını belli eden su sesi duyulduğunda işim daha da kolaylaşmıştı. Önceden gizlice öğrendiğim şifresini girdikten sonra kapatmayı unuttuğu şey gözlerimin önüne serilmişti.

Göz kapaklarımı ağır ağır kırpıştırırken gözüm banyo kapısına tekrar takıldı. Dudaklarımı acıyla ısırdım.

Onu kıskanıyordu. Karısını.

Çünkü onu seviyordu.

***

İlk sessiz kahvaltı edişimizdi belki de bu.

İlk defa ikimizin de aklını kurcalayan şeylerle iç meselesi varken birbirimizi unutuyorduk. Bu iyi hissettirmiyordu.

Onu böyle çok az görürdüm. Böyle canı sıkkın bir biçimde. Üstelik o benim yanımdayken hiç somurtmazdı. Çapkınca gülümser, benimle uğraşır, bana ilgi göstermeden duramazdı.

Bir mesaj mıydı onu bu hale getiren?
Öyleydi.

"İstersen onun yanına gidebilirsin?" Dedim sesimin titremesine engel olamadan.

"Efendim?" Diye sordu yüzünde şaşkınlık kokan bir ifade varken. Bunu beklemediği barizdi.

"Merak ediyorsan git. Aklın onda olduğu sürece burada kalman pek bir şey ifade etmiyor." Gözlerimi ona çevirmeden çayımdan bir yudum aldım. Sıcaklığı boğazımı yakarken kalbim daha fazla yandığından bunu pek umursamadım.

Koluma dokunduğunda ona bakmamakta direniyordum.

"Seninleyim." Dedi.

"Aklın onunla... Belki de kalbin de-"

Cümlemi bile bitirmeme izin vermeden beni elimden tutup ayağa kaldırdı. Sandalyem yerle buluştuğunda benim de dengem darmaduman olmuştu.

Beni kendine çekti. Bir eli belime yerleşirken diğer eli çenemi kavramış ona bakmamı sağlamıştı. Beni bir dokunuşuyla hipnotize edebiliyordu.

"İnan bana o..." yutkundu. Yutkunuşu canımı acıttı. "Umurumda değil." Gözleri dudaklarıma düşer düşmez dudakları dudaklarımın üzerine kapanmıştı. Bedenim anında ona karşılık verirken ellerimi ensesine yerleştirip kendime çektim. Kafasını hafif yana eğip öpüşümüzü derinleştirdiğinde dili de devreye girmişti. Titredim.

Dili dilimle sonsuz bir dansa tutulduğunda elleri kalçama inmiş ve beni şişkinliğine arsızca bastırmıştı. İnlememe arzu dolu bir hırıltıyla karşılık verdiğinde beni kucağına aldı. Bacaklarımı ona doladığımda bacak aramda hissettiğim büyük şişlik beni çılgına çeviriyordu. Beni odaya götürürken ensesindeki saçları çekiştirmemle alt dudağımı dudaklarının arasına esir alıp emdi. Sonrasında dişleriyle çekiştirdiğinde nefes nefese ayrıldık. Beni yatağa yatırdığında devamının nasıl geleceğini biliyordum.

O kadının umrunda olmadığını söylerkenki tereddütünü unutup onunla seviştim. İçimdeki onca burukluğa rağmen...

Kalbinde İki KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin