♥XV♥

1.8K 103 22
                                    

NICO:

Karanlık sadece karanlık. Başka hiçbir şey yoktu ilerde.Artık Percy'nin sesini duymuyordum.Belki de o da atlamıştı arkamdan ama birbirimizi göremiyorduk.Etrafıma bakındım ama nafile...Sonra birden bir ses duydum.Bana umut veren bir ses.

"POSEİDON'NUN PİRANALI DONU AŞKINA !!"

Benim biraz üzerimde bronz a benzer bir şey göze çarpıyordu ve bununla birlikte bana doğru son hızla gelen bir Percy.Onu gördüğümde hiç bu kadar sevinmemiştim.
"PERCY!!"
Aşağıdan şu sesleri geliyordu. Düşmemize çok az kalmıştı.
"Percy düşücez !!"
"...Ne?!!"
"Düşücez diyorum!!!"
"Hı ne diyon!!??"
Bu çocuk gerçekten yosun kafalıydı.Bazen Annabeth'in neden kulübeden çığlık atarak kaçtığını anlayabiliyorum.
"Zıkkım diyorum Percy zıķķım!!"
"Sensin zıkkım Nico!!"
Göz devirmekle yetindim.Yere düşmemize saniyeler kalmıştı. Toprak yeri görebiliyordum. Son 5 saniye. 5,4,3,2,1...0.Yere cok sert bir seklide düşsemde aynı kedi gibi dört ayak üzerinde tekrar ayağa kalktım. Ama maalesef Percy o kadar bilinçli değildi.Hatta yere düşeceğimizden bile haberi olmadığından yere küt diye yapıştı. Hemen yanına koştum.
Kendini toparlamasını beklerken onu izlemekle yetindim.
"İyiyim ben sorun yok."dedi ama ağzı yarılmıştı ve feci derecede kanıyordu.
"Nasıl sorun yok?Bildiğin Kheiron'nun tekmesini yemiş gibi görüyorsun."dedim gülerek.
O ise burnunu kırıştırdıktan sonra ise güldü.
"Demek Nico espri de yapmayı öğrenmiş. "dedi Percy.
"Evet Kristen'dan." Onu anımsamam ile içime bir hüzün doldu. Acaba o da beni hatırlıyor ve özlem duyuyor mudur?Cebimdeki bir parça amborisa'yı çıkardım ve ona uzattım. Ağzı acıdığı için biraz inatçılık yaptı ama sonra onu tehtit edince yedi mız mızlanarak.Bir kaç dakikaya Percy çoktan iyileşmişti bile.Sonra birden Percy'nin gözleri kocaman açıldı.Arkamda bir yere bakıyordu.
"Nico, şuraya baksana."

Gösterdiği yere bakınca benimde olduğum yerde donakaldım.Hades'in oğlu olarak yer altında bir sürü ceset ve ruh görmüştüm ama hiçbiri beni bu kadar korkutmamıştı. Ilerde bir kız yatıyordu.Hemde kanlar içinde...Olabildiğince hızlı bir şekilde koşmaya başladım.Onun tanıdığım birisi olmaması için adeta yalvarıyordum tanrılara.Ama her adımımda kızın yüzün daha çok belirginleşmeye başlıyordu.Tanıdık bir yüzdü bu...Kahverengi saçları kana bulanmıştı ve darmadağındı.Siyah elbiseleri paramparça olmuştu. B-bu Kristen dı.
"...Kristen...."Kızı kollarımın arasında aldım ve sımsıkı sarıldım.
"A-aman t-tanrılarım..."Ona ne olmuştu. Nasıl bu hale gelmişti?
"Nico sakin ol."
Percy'ye baktım.

"Nasıl sakin olabilirim ?Onun haline baksana !"dedim Kristen'nın kafasını göstererek.

"Biliyorum ama ilk önce sakin olman lazım."dedi Percy bütün sakinliği ile. Ama ben de onun içindeki korkuyu görebiliyordum.Kristen'a biraz nektar içirmeye çalıştım ama nafile...En sonunda pes ettik. Galiba işi zaman bırakmamız gerekiyordu .

"Galiba beklememiz gerekecek."dediğini duydum ilerde yatan Percy'nin.Haklıydı,suan onun için  yapabileceğimiz  pek bir şey yoktu.Hayatımdaki en önemli  kişi ellerimin arasından kayıp gidiyordu ve ben hiçbir sey yapamıyordum. Kristen'ı incelemeye başladım. Onun o narin dudaklarını kan içinde görmek ...Saçları?Her zamanki gibi yumuşacıktı.Gözlerimden yaşlar döküyordu ama ilk kez bunu saklama ihtiyacında bulunmadım.Çünkü karşımdaki Kristen dı. Ondan bir şey saklayamazdım.Aglamaktan gözlerim şişmişti.Percy uyumamım iyi geleceğini söyledi ve ilk kez karşı çıkmadım. Kristen'a sarılarak gözlerimi kapattım.

KRISTEN:

Rüyamda kendimi evimde hissettiğim tek yerdeyim Melez Kampındaydım.Herkes mutlu gözüküyordu. Stollar ellerinde çalıntı eşyalarla Katie'den kaçıyorlardı. Percy ve Annabeth ise el ele yürüyorlardı.Leo ise Piper ve Jason'a esprilerini anlatmaya çalışıyordu herzamanki gibi. Kendimi aradım ve buldum da ama gördüğüm şey karşısında içimde bir kopukluk hissettim. Ben ise tek başıma oturmuş ağaçlık alanda ağlıyordum ve kimse beni görmüyordu. Sanki ben hayaletmişim gibi. Ayaklarımın altındaki otlar simsiyah oluyordu her gözyaşım yere düştüğünde. Birden birisi  elini omzuma koydu. Ben bile kim olduğunu  görmedim.Görmek için daha da yaklaşacakken sarsılarak uyandım. 

~~~

Gözlerimi yavaşça araladım.Etrafım çok karanlıktı bu yüzden hiç bir şey göremiyordum.Ama bilezigim inci gibi parlıyordu.Onu kullanarak etrafa  göz gezdirdim.Ilerde bir erkek çocuğu  yatıyordu benim hemen yanımda ise başka bir erkek yatıyordu.Buradan hemen tüymeliyim dedim kendi kendime.Ayağa kalkmaya çalıştım ama birden sanki kafamın tam ortasından kılıç geçirmişler gibi keskin bir acı yayıldı.Ama ben durur muyum?Hayır tabiki de!Kafam bana her ne kadar cehennem acısı çektirsede ayağa kalkmayı başarabildim.Tam adım atacakken yerde duran kılıç görmeyip kılıca çarptım.Bütün alan kılıç sesi ile yankılandı.Kendi kaderime yunanca küfrederken birden bana bakan iki çift gözle karşılaştım. Bir dakika...bu Percy'di.Hemen ona sarıldım.Uzun zamandır tanıdığım birini görmemiştim. Onu görmek beni rahatlamıştı.Aynı zamanda onun o salaklıklarını da özlemiştim zaten .

"Sen hangi cehennemden çıktın Percy?"dedim gülerek.

"Şey... Tartarus'tan?"

"Hadi ama doğruyu söyle!"dedim çocuksu bir inatla.
"Şey biz Nico ile seni bulmaya gelmiştik ."dedi. Nico kelimesini fısıltı şeklinde söylemişti.Ona sarılmayı bıraktım.
"Nico mu?O kim?"dedim merakla.

Eliyle arkamdaki çocuğu gösterdi.Arkama döndüm.Çocuk sessizliğe bürünmüştü.Yüzünde endişe ve hüzün vardı.

Nasıl yani onu hatırlamıyor musun?"dedi Percy.Gözleri kocaman açılmıştı. Kafamı hayır anlamında iki yana doğru salladım.Iste o sırada  Nico bizim yanımıza geldi ve ondan beklemeyeceğim bir hareket yaptı.Bana sıkıca sarıldı.Ve kulağıma tek bir şey söyledi:

"Ben ikimizin yerine de hatırlarım."

Lütfen beni öldürmeyin!!Bu bölüm normalde daha uzundu ama sonra yazdığım kısmın yarısı silinmiş ve bende bu kadarını kurtarabildim. Sorry!Neyse sizi öpüyorum. Uzun bir süre daha yb gelmeye bilir. Neden mi?Çünkü haftaya gireceğimiz sınavlar(ya da dur bize girecek sınavlar desek daha doğru olur) var . Neyse byeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!!!💗💗💗

(Galiba bölüm silinmiş tekrar attım)

Ölümün Kızı |Nico Di Angelo|  * DEVAM ETMEYECEK*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin