NİCO:
"Lütfen Nico!"
"Hayır olmaz."dedim.Dişlerimi sıkıyordum.Katherine de boşa kürek çekiyordu iki saatir ve bu benim sınırlarımı zorluyordu.
"Nico lütfen benle gelmeyi kabul edersen kız arkadaşını bulabiliriz. "
"Ama dediğin şeyler çok saçma,"diye itiraz ettim. "Hem ben sana nasıl güveneyim ki.Daha yeni tanıştık!"
Hades kulübesinin önünde kavga ediyorduk ve geçen bütün melezler bizi garipsermiş gibi bakıyordu.Onlara ölümcül bakışlarımdan gönderdim.Rahatsız olup göz temasından çıktılar.Tekrar Katherine 'e döndüm.
"Olmaz. "
"Onu bulmak istiyor musun bana bunu söyle?"
Ne!Tabikide istiyordum!Bu nasıl bir soruydu böyle?
"Bana kendinle ilgili biraz daha bilgi vermem lazım ki sana güveneyim. "
"Burada olmaz. "dedi Katherine.
"Kulübeye geçelim o zaman."dedim istemeyerek.
Birlikte kulübeye girdiğimizde ilk işim perdeleri aralayıp odayı havalandırmak oldu. Camı açarken alışkın olmadığım bir gıcırtı sesi kulağımı açıtmıştı."Buraları Kheiron'a söylemem lazım."diye mırıldandım kendi kendime.
"Bir şey mi dedin?"
Katherine bana meraklı gözlerle bakıyordu.
"Ne?Hayır."
Camı açtıktan sonra Katherine'nin karşısına oturdum.
"Eee anlat bakalım dinliyorum. "
"Nerden başlasam....şey 16 yaşındayım.Amerika'ya gelmeden önce İspanya da yaşıyorduk kardeşim Alexle-""
Duyduğum isim karşısında donup kalmıştım bildiğiniz.Yani şimdi Katherine bana kardeşinin kız arkadaşımı kaçıran kişi olduğunu mu söylüyordu."Nico.İyi misin?Kusacakmış gibi görünüyorsun."
Bunu ona söylemek ile söylememek arasında gidip geliyordum. Söylersem üzülür müydü?Muhtemelen.Biraz düşündükten sonra söylememeye karar verdim.
"Yok bir şey,iyiyim ben."dedim kendimi güçlükle toparlamaya çalışırken bir ses duydum. Biri nefesinin tutmuştu.Kafamı camdan çıkardığımda bir Afrodit kızının jet hızında büyük eve doğru koştuğunu gördüm. Lanet olsun!Camdan bütün konuştuklarımızı duymuştu. Katherine bilmiyor olabilirdi ama herkes kampta Alex'in nasıl bir karmaşa yarattığını biliyordu ve eğer herkes o çocuğun kardeşinin burda olduğunu öğrenirse ne olacağını ben bile hayal etmek istemiyordum.
KRISTEN:
Yeraltı tünellerinde ilerliyorduk.Nerde olduğumuzu Tanrılar bilir yani o derece. Sıkıntıdan benden baya bi önde giden Jacob'a seslendim.
"Jacob!Yavaş olsana be ayaklarım koptu. "
"Kristen az kaldı o yüzden bebek gibi ağlamayı kes."
Ne!Ben mi bebek gibi ağlıyordum. Hepsi o erkeklerin suçu.Nico da hep aynı şeyi yapardı.
"Siz erkekler hep aynısınız. Az kaldı diyip bir saat daha yürütüyorsunuz!"
Durdu ve benim ona yetişmemi bekledi.Çok şükür!Sonunda yanına vardım. Jacob ise sessiz sessiz yürüyordu.Artemis ile ilgili bir şeyler söylemişti.Ehh,ben de sıkılmıştım konuşacak birine ihtiyacım vardı.
"Eeee,eski Artemis avcısıymışsın.Bildiğim kadarıyla Artemis'in avcıları kızlardan oluşmuyor muydu?""O senin bildiğin.Ama bi bakımdan doğru. "
"Peki sen nasıl katıldın?"
Durdu ve yolun kenarındaki tümsek gibi bir yere oturdu.Yüzünden orayı sevdiğini ve özlediğini anlayabiliyordum.
"Anlatsam mı bilemiyorum."dedi
"Bana güvenebilirsin."dedim.Bu söylediklerimde hiç bir yalan yoktu. Sadece doğrular vardı.
"Styx Nehri üzerine yemin etmen lazım."dedi birden.
Styx Nehri yemini çok güçlü bir yemindir.Bozarsan başına çok kötü şeyler gelir diye duymuştum. Ama dediklerim doğruydu. Ben Kristen isem beni işkence yapsalar bile yeminimi bozmazdım.
"Styx Nehri üzerine söyleyeceklerini kimeye söylemeyeceğime yemin ediyorum."
Bu sefer bana karşı bakışları tamamen değişmişti belli ki.Sanki güvensizliği gitmiş,yerine daha rahat bir Jacob gelmişti.
"İlk önce burdan çıkalım. "dedi Jacob.Daha ben ne olduğunu anlamadan ayağımın altındaki yer birden yok oldu ve beni karanlık bir boşluğu attı.~~~
Geldiğimiz yer New York 'taki bir parktı. Burasını hemen tanımıştım.Carl Schurz Parkı. Annemle her hafta sonu buraya gelirdim.Kocaman yeşil ağaçlar,piknik yapan aileler ve benim sahip olmak istediğim nice şey.Jacob elinde iki tane milkshake ile yanıma oturdu.
"Çikolatalı mı vanilyalı mı?"
Elindeki içeceklere baktım.Birini seçmemi bekliyordu.
"Vanilya."dedim.Beyaz olanı uzattı.
Ikimizde içeceklerimizi içerken konuştu."Biraz dan anlatacaklarıma lütfen aşırı tepki verme tamam mı?"
Başımla tamam der gibi yaptım.
5 yıl önce:
(JACOB'ın anlatımından)Kendimi çok yorgun hissediyordum.Özellikle son savaştan sonra.Bir Zeus çocuğu olabilirdim ama benim de bir dayanıklılık sınırım vardı yani.Kenimi zar zor bir ağacın gövdesine yasladım.Biraz dinlendikten sonra tekrar yürümeye başladım.Daha çok ilerleyemeden ormanın ilerisinde çok güçlü bir ses duydum.İçimde kötü bir his vardı ama merak beni ele geçirmişti bile.Ormana tekrardan geri koştum.Ve bir avcı sürüsünü çalıların
arkasında saklanmış olduğunu farkettim.Ama bunlar normal insan avcılar değillerdi.Bronz mızrakları ve okları vardı.Gözbebekleri yoktu içlerinden siyah bit sıvı akıyordu,dişleri sipsivriydi....bunlar.....Tanrı Avcısıydılar!Tanrı veya tanrıçaları güçlü bir sis yardımıyla kaçırıyor ve işkence ediyorlardı.Mızrağımı daha sıkı kavradım ve neye baktıklarını görebilmek için yavaş adımlarla saklandığım yerden çıktım.Üç kişiydiler.Baktıkları here bakınca donup kaldım. En az yirmi kız derede oturup konuşuyorlardı. Başlarında da gümüş elbiseli ortalama on bir on iki yaşlarında elinde gümüş bir yay tutan bir kız vardı.Onun hemen Artemis olduğu anlamıştım. Yanındakilerde Artemis avcılarıydı. Artemis Tanrı Avcılarını fark etmemişti henüz bir müridi ile bir av planı hazırlıyordu.
Tanrı Avcıları harakete geçeceklermiş gibi yerlerinden kıpırdandılar.Tam o esnada çalılardan son hız Tanrı Avcısılarının olduğu bölgeye bir şimşek gönderdim. Şimşek tam da bir tanesinin üstüne gelmişti.Toz olup yok oldu.Geri kalan iki tanesi Artemis'e mızraklarını firlarttılar.Rüzgarlardan beni uçurmalarını emrettim.Rüzgârlarla mızraklar Artemis avcılarına gelmeden önce yönünü değiştirmiştim bile. Mızrakların yönü değişip geri kalan Tanrı Avcılarına saplandı.Etraf birden çok sessizlesmişti.Arkamı döndüğümde Artemis ile göz göze geldim."Yaklaş Zeus Oğlu."Her adım atışımda kız avcılar da bir adım geri gidiyorlardı.
"Hayatımı kurtardın,cesursun,sana hiç kimseye vermediğim bit teklif sunacağım. "
Bir tanrıça ile bu kadar yakın olmak kendimi tuhaf hissetmeme neden oluyordu.
"Emrinizdeyim Leydim."'
"Ava katılamak ister misin?" demesiyle avcılarına bir itiraz nidası yükseldi.
"Ama o erkek Leydim!"dedi bir kaç kız aynı anda.
Gülümsedi.
"Bana eski bir dostumu hatırlatıyorsun..."dedi Artemis.Merhabalarrrrrr.Bugünün duyurusu:bir karar aldım. Yeni bölümler görülme ve oy sayısı benim yeterli olduğunu düşündüğüm zamanlar gelecek. (Merak etmeyin öyle fazla bir beklentim yok eheheh)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kızı |Nico Di Angelo| * DEVAM ETMEYECEK*
FanficÜzülmenin,ağlamanın bu hayatta acılarınızı azalttığını sanıyor "Içini dök,ağlamak iyidir."sözlerine inanıyorsanız inanmaya devam edin. Ama acınız geçmediği zaman gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaksınız. ••• Fanfictio...