NİCO:
Uçak piste indiğinde Kristen'a baktım. Hala uyuyordu.Uyandırmak istemiyordum. Uzun bir uçuş olmuştu.Bu süre içerisinde çok fazla seyi düşünmek için zamanım olmuştu. Bazı şeyler birbirmizin yanında olamadığımız zamanlar eksik kalmıştı.Bana eskisi gibi bakmıyordu. Sevecen hali gene aynıydı ama bakışlarında eskiden masumluk varken artık karamsarlıkta görüyordum.Bir Hades çocuğu olarak bunu anlayabiliyordum.
"Uçak inişe geçti Nico.Onu uyandır istersen."
"Kimse bana emir veremez Black."Jacob sıkıntılı bir şekilde iç çekti.
"Tamam bir şey demedim." O gittikten sonra Kristen'ı hafifçe dürttüm.Elleriyle yüzünü siper etti.
"Kristen,uyan geldik. "
" 5 dakika daha..."salyası yanağından akmıştı.Tam bir kaz daha uyarmak için dürtücekken
"Uçakta bir hydra var!"diye bağırması ile Kristen anında yerinden fırladı ve kılıcını aradı.Ben de hemen kılıcımı çektim.Gözlerim iblisi arıyordu.
"Nerde?!"diye sordu Kristen uyku mağmurluğu ile.Bir süre bekledi. Oksijen beynine yeni gidiyordu galiba. En sonunda
"Sen miydin hyrda?"dedi.Gerçekten mi?Bu gerçekten yaşandı mı?
"Aynen bendim hyrda."Kath gülmeye devam ederken Jacob'ın da Kristen 'nın yüzündeki ifadeyi yakalamasıyla oda gülmeye başladı.
Etrafımızdaki ölümlüler bize bakıyorlardı.Kılıcımı hemen kınına soktum.Sis onlara ne gösteriyorsa artık.
"Jacob, Kath ile önden gidin. Biz geliyoruz."Jacob yerden kalktı.
"Beni bu deli ile başbaşa bırakma."
Sırıttım.
"Bıraktım bile."KRİSTEN:
Uçaktan indikten sonra San Fransisco sokaklarında dolaşmaya başladık.Burası da Manatthan dan çok farklı değildi.Her yer tıķlım tıklımdı.
"Dediğin şu kamp nerde Nico?"Jacob sanki aklımı okumuştu.Çünkü insanlar tarafından itilip kakılmaktan bıkmıştım.Ve artık bizim gibi melezlerle olmak istiyordum.Ölümlülerin etrafında herhangi bir şey yapamıyorduk.
Nico bizi şehrin dışına doğru götürdü. Binalar giderek azalıyor onların yerini ağaçlar alıyordu.Sonunda şırıl şırıl akan bir nehire vardık.
"Burda ne işimiz var?"Nico Kath'in sorusunu cevapsız bıraktı.
Birkaç adım attıktan sonra birden kayboldu.Panikledim.
"Nico?"
Az önceki yere bakınca az da olsa gördüm.Şeffaftı. Bu da görülmesini zorlaştırıyordu. Bu büyülü bir duvar dı.
"Burda büyülü bir bariyer var."Jacob ve Kath'de benim yanıma geldiler.Elimi kubbeye koydum.Çok güçlüydü . Kath de hissetmiş olmalıydı.
Ve ardından içine girdik.~~~
Anlık bir duraksama ve aramlar.Kafamın içinde alarm sesleri doluyordu. Bağırış ve çağırışlar eşlik etti alarm seslerini.Kendime sordum: Neler oluyordu?
Zorlanarak gözlerimi açtım. Yerde yatıyordum.Başım ucumda Nico vardı. Diğer yanımda da Kath ve Jacob.
"Silahlarınızı bırakın!"
Etrafımızdaki birkaç asker kılıçlarını bize doğrultmaya devam ediyorlardı.
"Durun!"Bir kız sesi meydanı doldurdu.
"Bırakın geçsinler."Askerler geri çekildiler. Askerlik arasından mor bir roma kıyafeti ile kırmızı pelerini olan genç bir kız çıktı. Başındaki taç yapraklar onun lider olduğu söylüyordu.Preator olduğunu.
"Nico...?"
Nico yanımdan kalktı.
"Reyna."İkisi sarılınca ister istemez kıskandım ve sinirlendim.Benden başka kimse Nico'ya sarılamazdı!Sevdiğim kişileri başkalarına kaptırma lüksüm yoktu.Ya da ben biraz fazla abartıyorumdur.
Son karar olarak orda sakince beklemeye başladım.Baktım ki işleri uzun sürecek muhteşem ispanyolcamı konuşturarak
"Adios Amigos!"dedim ve onlardan uzağa Kath ve Jacob'ın yanına gittim.
Birden böyle bağırmamla romalılar silahlarını tekrar çektiler.Onlara gözlerimi kısarak baktım.Ellerimi belimin yan tarafındaki konuma getirdim ve şu kovboy filmlerindeki gibi havaları bakışlar attım.
"Arkamdan kurumuş sazlık geçti mi?"
"Hayır geçmedi ama sanki bir an geçecek gibi hissettim.Ödüm kopuyordu."dedi Jacob.Nico ve adının Reyna olduğunu düşündüğüm kız bizi takmıyorlardı.Aralarında hararetli bir tartışma vardı.
"Çok değerleri konuşmanızı bölüyorum ama artık hani şuna bir son verseniz. "Nico bana döndü.Az önceki atarımı yok saymış gibiydi.
"Bu Kristen."dedi beni yanına çekerken."Şu ilerde takla atan kız Kath. Şu sarışın çocukta Jacob. "
Reyna Nico'ya dirsek attıp gülümsedi
"Yeni kişiler bulmuşsun Di Angelo."dedi ve sonra elini bana uzattı.
"Reyna Avila Ramiez Arellano.Tanıştığıma memnun oldum. "İstemden Percy'nin anlattığı bir anı canlandı gözümde.Bu istemsizce sırıtmama neden oldu.
"RARA?"Ağzımdan çıkanlarla Reyna'nın bakışları donuklaştı.
"Sakın bana öyle seslenme. "
Gülmemi bastırdım.
İçimden "RARA ile kafiyle bir şarkı yok muydu?"diye düşünmeden edemedim.Baktım ki ikiside beni takmıyor bu konuyu kapatmaya karar verdim.
"İsterseniz siz kulübelere geçin. "
"Nasıl ya?"dedim. "Burada da mı kulübeler var?"
"Nerde uyuyor olabilirler acaba IQ seviyesi yüksek olan arkadaşım."Jacob 'i itekledim.Ne düşünmemiş olamaz mıydım?!Hades aşkına ya.Bizde insanız.
"Kapa çeneni."~~~
Kendimi çevrenin değişik ortamına bıraktım.Buranın o düşmancıl havasına alışamamıştım.Sanki her hangi yerden o romalı askerler çıkacakmış gibi hissediyordum.Belki ki de bunun tek başıma kalmamla da ilgisi olabilirdi.Bazı kişilerin hala Nico ile tanışma fasılları bitmemişti.Bu yüzden biraz sap kalmıştım.Ama birazcık. Küçücük.Külübeden çıktıktan sonra Hazel ile sarıldıklarını görmüştüm.Kızın kabarık parlayan saçlarından ve altın rengindeki gözlerinden anlatmıştım. Nico'nun üvey kardeşiydi. Nico Bianca 'dan sonra onu sanki öz kardeşi gibi çok sevmişti. İlişkilerine hayrandım. Üvey olmalarına rağmen.Bir az yanlız kalmak iyi gelirdi bana her zaman.Roma Kampını gören yüksek bir tepeye çıktım.En son ne zaman böyle kendi başıma kalıp gerçekleri düşündüğümü bile bilmiyordum.Gerçi düşünmek de pek istemiyordum.Aklıma her zaman annemin gözlerimin önünde ölüşü geliyordu. Sanki istemediğim bir yemeği zorla yemeye çalışıyormuş gibiydim.Her gün,her saat,her rüyamda aynı şey. Kırmızının en koyu tonunda çocukluğumun bir depresyon halinde geçmesine yol açan olay gözümün önünden hiç gitmiyordu.Her gece aynı kabusu göre göre artık kabus görmeme umudumu da yitirmiştim.Kabus olsun.O her zaman vardı ama o kanlı kabus olmasın. Çünkü o en kötüsüydü.Saat akşamüstü 6 civarıydı. Güneş batıyordu.Benim umutlarım gibi.Çok güzel bir benzetme yaptım değil mi?Biliyorum,kendime mükemmelim demeyeceğim çünkü ben daha çok bir sürü yapım hatası olan bir eşya gibiyim.Kullandıkça eskimiş ve yamulmuş.Gereksiz değil ama yeterince mükemmel de değil.
Yerimden kalkmak üzere doğruldum.Daha karamsar olmuştum bunları düşündükçe.
Neler oluyordu bana?
Tepeden indim. Melezlerin o iğrenç bakışları karşıladı beni.Onların beni sevmediği kadar bende onları sevmiyordum.
"Önünüze dönsenize."dedim kendime hakim olamadan.
"Şu graecus 'a bakın ,gelmiş bizim kampta emir savuruyor. Kimsin ki sen?"
Sakin ol.Bu hatayı daha önce yaptın. Aynı hatayı bir daha tekrarlama. Melez kampındaki çocuğu hayal et.Onu canını nasıl acıttığını.Kendini kontrol et.
"Ya da onları yok et..."Duyduğum sesle etrafima bakındım.Birden etraf siyah bir sisle çevrelendi.Ruhlarım belirdi karanlık sis bulutu içinde.Güçlerim.Onları kontrol edemiyordum.Gaia yoktu.Belki de sadece zihmimin içindeydi.Deliriyordum galiba.
"Hey Kristen,iyi misin?"
Nico 'nun geldiğini bile görmemiştim.
"Nico b-ben galiba güçlerimin kontrolünü kaybediyorum.Yapamıyorum."Güneş ışınları eğik açılarla yüzüne vuruyordu.Gözlerinde başka bir duygu gördüm bu sefer:Anlayış.
"İlk önce sakin bir yere gitmeye ne dersin?"
Başımla onayladım.O serserileri geride bırakarak Pluton kulübesine girdik.Yada tapınağına artık her neyse.
"Şimdi anlat istersen. "
Uzun bir süre sessiz kaldım.O sabırla bekledi beni.Saniyeler,dakikalar hatta saatler geçti üzerinden.
"Bazen insanların canlarını yakmak istiyorum. "dedim birden.
"Ben de."
Beklemediğim cevap karşısında gözlerimi büyüttüm.Ne diyorsun sen çocuk?
"Ha?"
"Ablamı kaybettiğimde az mı istemedim Percy'nin canını yakmayı.Ondan nefret ettim ve- "
Birden yer sarsıldı. Dışardan bağırış sesleri duydum.Nico ile birbirimize baktık.Elimi tuttu ve kılıçlarımızı çektik.
Greacus=Yunanlı,düşmanSelam.Bu sadece bu haftalık bir şey di.Yani kitap hala askıda haberiniz olsun.Toplam 1000 kelime.Bu yazdıklarımı saymıyorum.Yaw bu arada benim dilenci kankam kitabı için kendisini etiketlememi istedi.poseidon__kizi kitapları da cok güzel. Okumanızı tavsiye ederim.Neyse hepinizi öpüyorum.Byee~~~~💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kızı |Nico Di Angelo| * DEVAM ETMEYECEK*
FanfictionÜzülmenin,ağlamanın bu hayatta acılarınızı azalttığını sanıyor "Içini dök,ağlamak iyidir."sözlerine inanıyorsanız inanmaya devam edin. Ama acınız geçmediği zaman gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaksınız. ••• Fanfictio...